Günümüz koşullarında her on kişiden sekizi depresyonda, kimisi bunun farkında kimisi de farkında değil. Farkında olanlar bunun bilincinde olup ilaçlara sığınmadan çeşitli önlemler ile depresyondan kurtuluyor. Bazıları da "ben depresyondayım" deyip sürekli yiyip içip, ilaçlarla iyileşmeye çalışıyor. İyileşemiyor aslında, tekrara düşüyor. Kendini kötü hissettikçe yiyorsan, sürekli mutsuz hissediyorsan bunun sebebini sadece yaşadığın olaylar mı sanıyorsun? Beslenmenin bu süreci nasıl etkilediğini hiç düşündün mü? Ya da çevrenden biri, şekeri kes biraz depresyonu tetikleyecek" dedi mi hiç? Aslında pek bilinmese de ve çok konuşulmasa da; gluten, şeker gibi kötü içeriklerin depresyonu tetiklediğini biliyor muydunuz? Seratonin neden düşüyor sanıyorsunuz? Neden mutsuzsun?
Öncelikle, depresyon nedir? bunu bir özetleyelim.
Duyguları daha iyi yönetmek üzere yazılmış Thıbaut Meurisse "Duyguların Doğası" kitabından Depresyon konusunu sizler için özetledim.
Neden gireriz?
"Depresyonun en zor yanı bağımlılık yapmasıdır. Depresyonda olmamaktan rahatsız olunmaya başlanır, mutlu hissettiğiniz için kendinizi suçlu hissedersiniz." Pete Wentz
Klinik olmayan depresyon hayatta olmak istediğiniz yerde olamadığınız da, tüm umudunuzu kaybettiğimizde ortaya çıkar. Bu hayatınızdaki trajik bir olaydan sonra gerçekleşebilir. Örneğin, işinizi kaybetmişsinizdir ve beklentilerinize uygun yeni bir iş bulma umudunuz yoktur. Hastasınızdır ve isteğiniz kadar iyileşme modunuz yoktur. Bu olaylar yeterince trajik olsa da daha sıradan daha az şiddetli olaylardan da depresyon yaratılabilir. Örneğin, bazı insanlar geçmişe takılıp ya da gelecek için endişelenerek çok fazla zaman harcayabilir ve sonunda depresyona girebilir.
Depresyon aktif bir süreçtir!
Depresyon yaşıyormuşsunuz gibi görünse de aslında bu, tanımladığınız olumsuz düşünceler tarafından yaratılmıştır. Bu nedenle depresyonunuzu yaratmada biraz sorumluluğumuz vardır. Bu kendinizi suçlu hissetmeniz veya depresyonda olduğunuz için kendinizi dövmeniz gerektiği anlamına mı geliyor? Tabii ki hayır! Bunun anlamı şu ki şu anki duygusal durumunuzu yaratmada rol oynadığınız için bundan kurtulma gücünüzde var.
Başlarda depresyon gibi olumsuz bir durumda olumsuz düşünceleri görmezden gelmek ve onları daha olumlu olanlarla değiştirmek son derece zor olabilir şükretmek, sevinç ve mutluluk gibi olumlu düşünceler düşünmeye çalışsanız bile ilk başta bunların hiçbir gücü yokmuş gibi gözükecektir. Örneğin, öfke gibi başka olumsuz duygular da yaşayabilirsiniz. İlk başta öfkenizi görmezden gelebilirsiniz. Bazen öfke, duygusal merdiveni tırmanmanıza ve depresyonun üstesinden gelmenize yardımcı olabilir.
Depresyon kendinizi geliştirmek için nasıl kullanılır?
Depresyondayken daha fazla düşünmek nadiren çözümdür. Akıllarını kullanarak depresyondan çıkan insanları nadiren görürsünüz. Bu nedenle düşünmek yerine bedeninizle yeniden bağlantı kurmak istersiniz. Egzersiz yapmak bunu yapmanın harika bir yoludur ve ruh halinizi iyileştirme de etkili olduğu gösterilmiştir.
Şiddetli depresyon bir profesyonelin yardımını gerektirebilir ancak daha hafif depresyon için bu konuda yardımcı olabilecek stratejiler şunlardır:
Bedeniniz ve duygularınızla yeniden bağlantı kurun. Nasıl?
Egzersiz yapın: zihninizi sakinleştirerek bedeninizle bağlantı kurmanın harika bir yoludur ve ruh haliniz üzerinde olumlu etkisi vardır.
Meditasyon yapın: zihninizde kaybolmak yerine düşünceleri, duyguları ve duyuları gözlemleyerek gerçeklikle yeniden bağlantı kurmanıza yardımcı olan bir araç olabilir.
Aktivite: meşgul olmak aşırı düşünmekten kaçınmanızı sağlar. Depresyonu sürekli olumsuz düşüncelerle beslemek yerine dikkatinizi başka bir şeye odaklıyın.
Not: Ne yazık ki kendinizi depresif hissettiğiniz de bunların hiçbirini yapmak istemeyeceksiniz. Ancak hareket etmeye ve kendinizi meşgul etmeye başladıkça, durumunuz giderek iyileşecek ve gittikçe daha kolay hale gelecektir. Bu nedenle her seferinde sadece bir adım atmak önemlidir.
Depresyonu tetikleyen unsurlar:
Beslenme!
Aslında pek bilinmese de; gluten, şeker gibi kötü içeriklerin depresyonu tetiklediğini biliyor muydunuz? Seratonin neden düşüyor sanıyorsunuz? Neden mutsuzsun? Sadece yaşadığın sıkıntılardan mı?
Tam da bu konuyu araştırırken instagramda Dr. Levent Sepit'in postu önüme çıktı ve bu konuyla tam da nokta atışı olan bölümü sizlere aktarmak istedim.
Depresyon ve beslenme ilişkisi
Şeker, rafine unu, rafine yağı kesin. Aspartam gibi tatlandırıcılardan uzak durun.
Kan şekerinizi ve insülin seviyenizi iyileştirecek önlemleri alın. Katkı, koruyucu, boya maddesi içeren paketli gıdalardan, alkolden uzak durun. Sebze tüketimini arttırarak, fermente sebzeleri beslenmenize dahil ederek inflamasyonu söndürmeye çalışın. Stres yönetimi konusunda bir yol haritası belirleyin. Yoga, meditasyon ve nefes çalışmalarından yararlanın.
Toprakla temas edin.
Egzersiz yapın. Gün ışığından ve temiz havadan yararlanın. Aktif B6, B12, folat gibi B vitaminleri, magnezyum, çinko-bakır ,selenyum, D vitamini gibi besin eksikliklerinizi tamamlayın. Yeterli protein özellikle triptofan alın ( kabak çekirdeği, chia, keten tohumu, susam, ay çekirdeği, tavuk, balık, yulaf, yumurta, somon, badem, nohut...)
Beslenmenizde Omega 3 ve zeytinyağına yer verin. Bağırsak floranızı toparlayın.
Beslenmenizde probiyotiklere ve prebiyotik gıdalara hergün yer verin.
Mide asidinizi iyileştirin; yemeklerden önce elma sirkesi tüketimini alışkanlık edinin. Gerekirse sindirim enzimlerinden destek alın. Sosyalleşin. Dans edin. Masaj yaptırın.
Kahve ve çay tüketiminde aşırıya kaçmayın.
Vücudunuzu toksik kalıntılardan temizleyin, her gün yeterli su tüketin. Uykunuzu iyileştirin.
Aslında bunlar ilaç tedavisi alıyor olsanız da yapmanız gerekenlerdir.
Böylece öncelikle ilaç kullanımınız azalarak zamanla bedenin işleyişi yoluna girdikçe depresyon ilaçlarınız kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Tabii ki tüm bunların yanı sıra psikolog veya bir psikiyatri uzmanından destek almak çok dogru bir yaklaşım olacaktır. Kalıcı bir tedavide kişiye özel bütüncül yaklaşım gereklidir.