14.07.2024 - 06:42 | Son Güncellenme:
Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - ABD'de yaşayan Mikaila Ulmer, sıradan yaşıtlarından farklı bir kız çocuğu. İstediği oyuncakları alabilmesi için kendi parasını kendi kazanmaya 4 yaşında başlayan küçük kızın hikayesi herkesi şaşırtıyor. Mikaila Ulmer, 4 yaşında kendi markasını kurarak herkesi kendine hayran bıraktı. Büyükannesinin tarif defterini tesadüfen bulan küçük kız, ilk önce evlerinin önünde limonata satmaya başladı. Limonata satışına başlamadan önce 1 hafta içinde 2 kez arılar tarafından sokulan Mikaila, o günden sonra ciddi bir arı fobisi yaşamaya başladı. Bu fobi ve bulduğu fikir onun milyoner olmasına giden küçük bir adımdı. Arılardan çok korkan Mikaila’ya annesi D'Andra bu korkutucu deneyimi, bilinçli bir şekilde dönüştürmesinde destek oldu. D'Andra, kızına önümüzdeki yıllarda arıların neslinin tükenebileceğini öğreten bir böcek araştırma ödevi yapmasını söyledi.
ARI FOBİSİ HAYRANLIĞA DÖNÜŞTÜ
Küçük kızın ebeveynleri her arı gördüğünde çılgına dönmek yerine, onları daha iyi anlayabilmek için biraz araştırma yapmasını ve polenleşmede ve daha geniş ekosistemde oynadıkları kritik rolü öğrenmesini tavsiye ettiler. Böylece Mikaila Ulmer'in arı korkusu bir hayranlığa dönüştü. Ulmer, bal arılarının yaşamı sürdürmek için ne kadar önemli olduğunu öğrendikten sonra adeta bir aktivist oldu. Ekosistemdeki rollerine hayran olan küçük kız 1940’lı yıllardan kalan tarif defterindeki limonataya yapay tatlandırıcılar yerine bal koymaya karar verdi. Bu, daha sağlıklı olacak, arıları kurtaracak ve arıcıları destekleyecekti. Limonatasına bal ekleyerek, satışlardan elde ettiği parayı arı dostu vakıflara bağışlamaya ve başkalarını da bu konularda eğiterek arı popülasyonuna yardım etmek istediğine karar verdi.
Arıları kurtarmaya yardımcı olacak bir ürün yaratmayı aklına koymuştu. Limonata satarak 'BeeSweet Lemonade' adlı şirketini kurdu. Mikaila limonata standında neredeyse her gün limonata sattı ve müşterilerine bal arılarının karşılaştığı sorunları anlatmak için her fırsatı değerlendirdi.
9 YAŞINDA 60 BİN DOLAR YATIRIM TEŞVİĞİ ALDI
Mikaila, yıllarca limonata stantları kurmaya devam etti ve kısa sürede yaşadığı Teksas'ta tanındı. Ürünle ilgili söylentiler başka yerlere de yayıldı. Öyle ki limonata standını ziyaret eden yerel restoranların yanı sıra yılda 3 kez kurulan fuarlarda da stant dahi açıyordu. Mikaila Ulmer 8 yaşında ünlü mağazalarda arılar hakkında atölyeler bile vermeye başladı.
Evinin önüne attığı bir masada limonata satmaya başlayan küçük kıza, bir pizza markası sahibi bu içeceği şişelerse alabileceğini söyledi. Böylece kendi markasını oluşturma yolunda büyük bir adım atan küçük kız, 9 yaşına geldiğinde İngiltere’de yayınlanan bir girişimcilik programına katılmaya karar verdi. Bir dizi tesadüfi olay ve ebeveynlerinden gelen sarsılmaz teşvik, ayrıca aldığı 60 bin dolarlık yatırım, kendi potansiyelini fark etmesine ve onu bir sosyal girişimci yapan kıvılcımı takip etmesine yardımcı oldu.
YILDA 360 BİN ŞİŞE LİMONATA SATTI
Çok az işletme sahibi, Mikaila Ulmer kadar girişimcidir. Mikaila'nın büyükannesinin keten tohumu limonatası tarifini balla tatlandırarak limonata üreten ve satan bir şirket olan Me&the Bees Lemonade'i kurduğunda henüz 4 yaşındaydı. Mikaila, yaklaşık 10 yıldır sürdürebilen bir iş kurmak için ailesinden ve sektör uzmanlarından ders aldı ve onlarla çalıştı. Bu süreçte, şirket üretkenliğini artırmaktan halkı arılar hakkında eğitmeye kadar hayallerini gerçeğe dönüştürmeye yardımcı olan teknolojiyi bünyesine katmak için Microsoft gibi şirketlerle ortaklık kurdu. Yılda 360 Bin şişe limonata satan ve aralarında lüks süpermarket zincirinin de bulunduğu yerlere ürünlerini veren Mikaila, ABD'deki en genç işletme sahiplerinden biri ünvanına sahip.
"Bazen bir röportaj yapmak için dersleri kaçırmam veya bir TV şovu için seyahat etmem gerekiyor. Ya da okulda büyük bir projem veya sınavım olduğu için büyük bir şovu veya sunumu kaçırıyorum" diyen Mikaila, hislerini şöyle aktarıyor:
"Satışlarımı çoğunlukla hafta sonları ya da akşam okul çıkışı yapıyorum. Aileme çok şey borçluyum. Beni sadece cesaretlendiren insanlar değil, aynı zamanda bana işi öğreten insanlar da onlar. Annem bana pazarlama, babam da finans hakkında bildiğim her şeyi öğretti. Bu bir aile işletmesi. Ailem ve kadın girişimciler bana her zaman ilham veriyor."
'ANNE-BABAMIN TAVSİYELERİNİ DİKKATE ALIYORUM'
Önceliğinin çoğu insanın limonataya erişebilmesini sağlamak olduğunu dile getiren Mikaila, "E-ticaret işimizi artırmak istiyoruz. Şirketimizi uluslararası alanda görüyorum ve hâlâ genişlemeye çalışıyoruz. Ayrıca önümüzdeki yıllarda kendimizi daha fazla tat ve daha fazla ürünle görüyorum. Sadece limonata, tişört, çanta veya dudak kremi değil, daha fazlasını yapacağımıza inanıyorum. Daha fazla şirketle iş birliği yapmak istiyorum. Ve tabii ki arı popülasyonunda bir artış görmeyi umuyorum” diyor.
Mikaila, her şeyin ekip çalışmasıyla ilgili olduğunu da ekliyor: "Ben anne ve babamın almayacağı kararları alıyorum ve anne ve babam da benim almayacağım kararları alıyor. Ayrıca ben gencim. Her şeyi bilmediğimi biliyorum, bu yüzden onların tavsiyelerini ve görüşlerini kesinlikle dikkate alıyorum."