15.12.2014 - 09:00 | Son Güncellenme:
Normalde karın duvarının direnci ve estetik duruşu karın ön duvarında yan yana ve boylu boyunca uzanan bir çift kas tarafından sağlanır. Biz bu kaslara Rektus Abdominis kası diyoruz. Rektus kasının temel görevi vücudu öne doğru çekmek olup, mekik çekme hareketini de bu kas çifti sayesinde yapabiliyoruz. Rektus kasları tüm yaşam boyunca en çok gebelik esnasında deformasyona uğramaktadır. Gebeliğin son aylarında karnın aşırı büyümesi ile oluşan gerime dayanamayarak birbirinden uzaklaşmakta ve deforme olmaktadırlar (rektus diastazı). Özellikle tekrarlayan gebelikler sonrasında, karın ön duvarı tüm direncini yitirmiş, anatomik yapısı bozulmuştur. Doğumlar sonrası İdeal kilosuna kavuşmuş bayanlarda bile önlenemeyen karın sarkması, yemek sonrası hazım problemleri, şişkinlik hissi bu sorun nedeniyle meydana gelmektedir. Karın duvarının yeterli direnci gösterememesi midenin rahatlıkla genişlemesine imkan vermekte ve devamlı kilo almayı kolaylaştırıcı rol almaktadır.'' dedi.
''Karın estetiği ameliyatı kendi içerisinde 3 ayrı işlemi barındırır. 1. Aşamada karnın üst ve yan taraflarındaki yağ dokular liposuction yöntemi ile çekilir. 2. Aşamada karın altına sarkmış olan fazla cilt ve cilt altı doku çıkarılarak gergin bir karın cildi elde edilir. 3. Aşamada ise karın ön duvarında deforme olan rektus kasları plikasyon yöntemi ile birbirine yaklaştırılarak, iç karın olarak bilinen bölgedeki doğuma bağlı deformasyonlar giderilir'' diyen Op.Dr.Tamer Şakrak, ''Önerilerim dinlenilirse 6 beden inceltirim. Benim hastalarıma ameliyat sonrası süreçte en pembe tabloyu çizdiğim ameliyat karın estetiğidir. Zira hastalarıma henüz ameliyattan çıkar çıkmaz 4 beden inceleceklerini, takip eden 2-3 ay içerisinde önerilerimi dinlerler ise en az 2 beden daha inceleceklerini garanti ederim, ki bu iddiam gerçekçidir. Ameliyat sırasında gerek yapılan liposuction işlemi ile gerekse plikasyon işlemi ile zaten 4 beden incelme hemen sağlanır. Takip eden süreçte hastalar sadece karbonhidrattan uzak ve sıvı ağırlıklı beslenirler ise bir o kadar daha incelmeleri hayal değildir. Bunu sağlayan bir kaç faktör var elbette. Öncelikle karın germe ameliyatı sonrası hastanın belli bir diyet programına uyması çok daha kolaydır çünkü ameliyata bağlı fiziksel değişim hastayı ileri derecede motive etmektedir. Karın duvarına yapılan plikasyon mideyi önden sıkıştırmakta, mide eskisi gibi rahat genişleyememekte ve dolayısıyla doyma hissi çok daha çabuk ortaya çıkmaktadır. Son olarakta, önceki kiloları nedeniyle hareket zorluğu çeken hasta çok daha kolay hareket edebildiği için hareketsiz bir yaşam tarzından uzaklaşmakta, kalori tüketimini arttırmaktadır'' diye konuştu.
Op.Dr.Tamer Şakrak daha sonra şunları kaydetti: ''Karın germe ameliyatının belki de hiç dillendirilmeyen ama çok önemli olduğunu düşündüğüm bir etkisi daha var. Özellikle 40 yaş üzerinde insanların kalp krizi geçirme riski, bel çevresi ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Bu nedenle karın germe ameliyatı 40 yaş üzeri hastalarda kalp krizi geçirme riskini direk olarak azaltmaktadır ve bu bence yadsınamaz bir kazanımdır. Karın germe ameliyatı yaklaşık 2 saat içerisinde tamamlanır. İşlem genel anestezi altında yapılır. Hasta ameliyathaneden özel bir korse giydirilmiş olarak çıkar. Hastadan bu korseyi en az 6 hafta giymesi istenir. Kanama riskinin olduğu nadir durumlarda güvenlik amaçlı drenler yerleştirilir. Hasta hastanede 2 gün misafir edilir.
Ameliyat sonrası 1 haftada dolaşabilirsiniz
Ameliyat sonrası 6. saatte yürümeye başlarsınız. Eğik yürümeniz de gerekmemektedir. Hastaneden taburcu olduğunuzda kendiniz yürüyor, tuvalet ve temizlik ihtiyacınızı karşılıyor olacaksınız. Ameliyatın 1. haftası bittiğinde kot pantolonunuzu giyip çarşıda dolaşabilirsiniz. 2. hafta bittiğinde araba kullanabilirsiniz. Ama 6 haftadan önce masayı kaldırıp altına süpürge tutamaz ya da kapı önüne bırakılan su damacasını mutfağa taşıyamazsınız.
Karın bölgesine yapılan her işlemde operasyondan belli bir süre sonra belirgin bir ödem meydana gelir. Bu ödemin gelişmesi, yapılan işlem sırasında lenf kanallarının hasarlanmasına bağlıdır ve lenf kanalları yeniden faal olana kadar ( ki bu süre 3-4 haftadır) devam eder. Bu süre zarfında mevcut ödem yara iyileşmesini olumsuz etkileyeceğinden ötürü günlük masajlar ile bölgenin rahatlatılması gerekir. Hastalara her gün bir kişinin ortalama 30 dakika masaj yapması pratikte biraz zordur. Ben bu konuyu pratik bir şekilde çözmek için hastalara elektrikle çalışan ve bele sarılan zayıflama kemerlerinden aldırıyorum. Bu kemerlerin düşük devirde 30 dakika süreyle kullanılması çok etkili oluyor ve hastalarım bu işlem sonrası çok rahatladıklarını söylüyorlar.Bir çok hastamda ameliyat sonrası 3. - 4. aylarda giyim tarzlarının değiştiğini, daha dar ve iddialı kıyafetler seçtiklerini memnuniyetle izliyorum.”