25.10.2019 - 15:00 | Son Güncellenme:
10 sevilen türkünün, 10 farklı sanatçı tarafından, kendilerine yakın tarzlarda yeniden yorumlanmış halleri, son günlerde YouTube’da dikkatleri üzerine çekiyor. Beğeni toplayan bu prodüksiyon çalışması, aynı zamanda çok kapsamlı bir kültürel miras projesinin ilk adımını oluşturuyor. Tarihin bize ulaştırdığını yarına aktarıp bugünü dün ile harmanlamayı, bu toprakların insanına kattığı güzelliklerinden yola çıkıp, yeni kolektif hatıralar oluşturmayı amaçlayan #BağımızVar projesinin kurumsal sponsorları arasında, Karmen Şarapçılık A.Ş. (Diren Şarapları) de yer alıyor.
Youtube’da yayınlanan klipler ile startı verilen projenin yansımalarını, hayatın birçok noktasında göreceğimizi dile getiren #BağımızVar projesinin yaratıcısı Yalkın Yel, “Herkese ulaşabilen, geniş kitlelerde karşılık bulan, paylaşımlarla hızlı ve kolay yayılabilen müzikle başlamayı tercih ettik ve özen göstererek bu türküleri seçtik. Bağımız Var projesi, kültüre, tarihe, toprağa ve aslında insana dair güzelliklerini konuşmak ve konuşturmak; bu toprakların değerlerini hatırlayıp, yeniden yorumlayarak günlük hayatımızın içerisine almak ve orada yaşatmaya devam etmek için bu için gerçekleştiriliyor” dedi.
Yalkın Yel: “bu toprakların bize verdiği her bir lütfun peşinde koşacağız”
Bağımız Var projesinin, üzerinde yaşadığımız topraklarda ve toplumun kolektif hafızasının koridorlarında paylaştığımız değerlerin izini süreceğini ifade eden Yalkın Yel, sözlerine şöyle devam etti: “Aslında biz, bu toprakların bize verdiği her bir lütfun peşinde koşacağız. Bunları yeni yorumlarla modern hayatın içerisinde yaşatacağız. Bizi kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaatı öğrenmeye çalışırken, ya da bir heykelin, bir motifin, bir desenin peşinde koşarken göreceksiniz. Bazen bir tınının, bir türkünün; bazen de bu topraklara ait adetlerin, yemeklerin, meyvelerin, tatların izini süreceğiz. Bir zanaatkâr özeninde kadehe taşınmış üzüm ile medeniyetlerden bize miras lezzetlerin uyumunu keşfedeceğiz. Bu yolculuk, bizleri çok farklı mekanlara götürecek. Bu bir mağara, bir antik yerleşim yeri, bir hamam ya da belki bir konser olabilir. Belki hiç bilmediğiniz bir yerde bir bahçe de olabilir, bir bağ da olabilir. Geçmişi ve geleceği ile, yaşadığı topraklar ve bu topraklarda birlikte yaşadığı insanlarla bağını güçlendirmek isteyen herkesi, bu heyecan verici yolculukta bize eşlik etmeye davet ediyoruz.”
Bağımız Var projesinin birbirinden farklı birçok alanda, kendi yolunu bularak ilerleyeceğini belirten Yalkın Yel, “Bu toprakları besleyen farklılıklar bize miras. Herkese, her şeye açığız. Sanatın, kültürün, lezzetin, zanaatın her türlüsüyle Bağımız Var. Projemiz, minik bir ekibin büyük hayallerini ve bu toprakların binlerce yıllık öğretilerinde buluşan takipçileri birbirine bağlıyor. Bu toprakların büyüleyiciliği ve değeri konusunda bizimle hemfikir olan, medeniyetlerin mirasını sürdürme ihtiyacı hisseden ya da sadece projemizi beğenen herkesle Bağımız Var. Projenin ruhunu ve ortak değerleri paylaştığımız herkese kapımız açık” dedi.
Projenin İlk Adımında Bağımız Olan Ezgiler Yeniden Yorumlandı
Bağımız Var projesinin ilk adımında 10 farklı sanatçı, 10 sevilen halk ezgisini farklı tarzlarla, ‘tanıdığımız ama duymadığımız yepyeni tınılarla’ yeniden yorumladı. Bu yorumların ve sanatçılarla gerçekleştirilen röportajların video çekimleri ise, projeye yeni bir boyut kazandırdı. Sanatçılar, ‘gözlere aşina ama unutulmuş motiflere ev sahipliği yapan büyüleyici mekânlarda’ gerçekleştirilen çekimlerde, sesleri ve enstrümanlarıyla türkülere yepyeni yorumlarıyla hayat vermekle kalmadılar; bu türkülerle kurdukları bağın öyküsünü de anlattılar.
Sanatçılar, seslendirdikleri geleneksel ezgilerle bağ kurdular, kendi tarzlarını yansıttılar. Birkan Nasuhoğlu & Elçin Orçun, “Ağlama Yar” türküsüne, akustik bir yaklaşımla, bir düet olarak can verdiler. Jehan Barbur “İki Keklik” türküsünü jazz tarzında yorumlarken, “Çökertme”, Sansar Salvo & Esin İris & Rapozof yorumunda rap ile buluştu. Monality’nin “Hey Onbeşli” yorumu ise, kanun ve saz gibi geleneksel enstrümanlarını, tekno ritimleri ve elektronik müzik aygıtları ile buluşturdu.
Bu dört ezginin yanı sıra, Halil Sezai “Denizin Dibinde Hatçem”, Korhan Futacı “Yemen Türküsü”, Umut Kaan Çakır & Soner Han “Sarı Gelin”i Kozmonot Osman “Fidayda”, Emre Sertkaya “Zühtü”, İkiye On Kala “Dağlar Dağımdır Benim” yorumlarıyla projeye dahil oldular.