27.07.2015 - 14:00 | Son Güncellenme:
Bel ağrısını; bacak ağrısı ile birlikte veya bacak ağrısı olmaksızın görülen ağrı, kas gerginliği veya kas katılığı olarak tanımlayan Dr. Akalın, kimi kişilerin bel ağrısını önemsemediklerini ve 'belim ağrıyor' diyerek geçiştirip hata yaptıklarını ifade etti. Bel ağrısının kesinlikle önemsenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Akalın, bel ağrısının, basit bir kas spazmından kaynaklanabileceği gibi kanser kaynaklı da olabileceğini bildirdi.
Günümüz koşulları bel ağrısına davetiye çıkarıyor
Bel ağrısına yol açan pek çok risk faktörü bulunduğunu anlatan Dr. Akalın, sözlerine şöyle devam etti:
“Günümüz koşulları, bel ağrısına davetiye çıkarıyor. Hareketsiz yaşam tarzı olanlar, bilgisayar başında uzun zaman geçirenler, fazla kilolular, zayıf bel ve karın kasına sahip olanlar risk altında. Sigara içenlerin, ruhsal ve duygusal gerginlik yaşayanların, uzun süre araç kullananların ve ağır işlerde çalışanların yaşamları boyunca bu hastalıkla karşılaşma ihtimalleri çok fazla. Hamileler bel ağrısına karşı çok dikkatli olmalı. Özellikle hamileliğin son aylarındaki pek çok anne adayı, bel ağrısından muzdarip.”
Bel ağrısı çekmemek için bunlara dikkat edin!
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Coşkun Akalın, beli korumak için şu önerilerde bulundu:
"Yataktan kalkarken önce yana dönün. Yüzüstü yatmaktan kaçının. Belden değil, dizlerinizi bükerek eğilin. Dişlerinizi fırçalarken dizlerinizi bükerek belinizi dik tutun. Belinizden öne doğru eğilmeyin. Yukarıdaki cisimlere uzanmak yerine basamak kullanın. Sırt desteği olan tekerlekli, dönebilir sandalyelere oturun. Yumuşak koltuklardan uzak durun. Ayakta uzun süre kalacaksanız, bir ayağınızın altına destek koyun. İş yerinde unutup masa başında iki büklüm olmayın. Ara-sıra kalkıp dolaşın, merdivenden inip-çıkın. Bir eşyayı kendinize doğru çekmeyin, mecbur kaldığınızda itin. Ağır bir yük taşımak durumunda kalırsanız, yükü iki eşit parçaya bölün (Bir bavul yerine iki küçük çanta gibi). Egzersiz yapmayı ihmal etmeyin."