09.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
İhsan Dindar - milliyet.com.tr
İki arkadaşın kurduğu bir grupsunuz. Dagamba macerası nasıl başladı?
Biz arkadaşımla birlikte iki çellocuyuz. Bundan önce de farklı bir grupta birlikte çalıyorduk. Daha çok rock yapıyorduk. Sonrasında yeni bir şey denemeye karar verdik ve hip hopa geçiş yaptık. Elektronik ile hip hopa geçiş yaptık. Letonyalı rapçilerle ortak çalışmalara imza attık. Hip hop çelloyu harmanlayan işler yaptık. Bu daha önce yapılmış bir şey değildi. Elektronik beatleri çelloyla çaldık. Ancak daha sonra kim olduğumuzu düşünmeye başladık. Tüm hayatlarını klasik müzik öğrenmeye adamış insanlar olduğumuzdan bizim esas tarzımızın bu olduğu anladık. Aramıza yeni arkadaşların da katılmasıyla konseptimizi değiştirdik. Tarzımız daha çok modern klasik ve progresif klasik oldu. Bu aynı zamanda uluslar arası bir grup olduğumuz da anlamına geliyordu. Litvanyalı piyanist, daf çalan İranlı, İtalyan baterist ve Rus-Ukraynalı arkadaşlarımız ekibe katıldı.
Projenizde Beethoven ve Rammstein’ı bir araya getiriyorsunuz. Bu projenin ortaya çıkışından bahsedebilir misiniz?
Bu bize yakın bir şey. Rock müziğe yakınız. Çocukluğumuz boyunca bunu dinledik. Hip hop dönemsel bir şeydi. Letonya’da Grammy kazandık. Biz yüzyıllar arasında benzerlikler bulmaya çalıştık. Beethoven da Rammstein da kendi dönemlerinde insanları şoke etmeyi başardı. Bizim için Beethoven, Rammstein’ın büyükbabasıdır. Bu proje üzerinden bir yıldan uzun süre çalışınca birçok ortak noktalarını keşfettik. Özellikle melodik açıdan…
Peki dinleyicilerin tepkisi ne yönde oldu?
Şoke oldular. Özellikle daha yaşlı olan dinleyicilerin Rammstein melodilerine verdikleri olumlu tepkiler bizi şaşırttı. İşin içine raf enstrümanını da kattık. Gençlerden de oldukça iyi tepkiler aldık. Bu projeyi çok sevdiler.
Tam bu noktada şunu sormak istiyorum. Müziğinize oryantal sesler de eklediniz. Bu fikir nasıl doğdu?
Beş kişiden oluşan bir ekibiz ve hepimiz müziğin diliyle konuşabiliyor. Bu sayede anlaşabiliyoruz. Klasik ve rock köklerimiz var. Bunu oryantal müzik ile de besliyoruz. Pastanın üstündeki vişne gibi. Bir film izlemek gibi...
Daha önce oryantal müzik hakkında bir bilginiz var mıydı? Dinleme fırsatınız oldu mu?
Grubumuzun İranlı üyesi Hamid ile beş yıl önce ortak bir çalışma sırasında tanıştık. 20 dakikalık bir meditasyon müziği yapıyorduk. Farklı müzisyenlerle de çalışma fırsatımız oldu. Ancak sonrasında Hamid ile işbirliğimizi sürdürme kararı aldık.
Son olarak konsere gelecek olan izleyicilere bir mesajınız var mı?
Çok eğlensinler. Klasik müzik eğlencelidir.
ihsan.dindar@milliyet.com.tr