Evet, planlı. Tıpkı bir restoran rezervasyonu ya da doktor randevusunun saati nasıl belli ise, güzellik ve bakım adımlarını atarken de planlı olmalıyız.
Pek çok kadın gibi siz de cilt bakımınızı düzensiz yaptırıyorsanız, kaş bakımınızı orman olana kadar erteliyor, saçlarınızın uçları ileri derecede yıpranana kadar kestiremiyorsanız... Sizi buraya alalım ve elimizdeki güzelliklerin, bakımsızlık sebebiyle kaybolmasına müsade etmeyelim.
Sihirli sözcüğü söylüyorum "ajanda!". Pek çok alışveriş sitesinde, farklı sayfa tasarımlarıyla farklı renk ve temalarla düzenlenmiş bu ajandalar mevcut. Üstelik aralara motive edici cümleler de serpiştirilmiş. Benim ajandam beni her gün "Your only limit is you" (Senin tek limitin sensin) cümlesiyle karşılıyor. Bu gibi enerji yükseltici sözler size de iyi geliyorsa ve bu tasarımda bir ajanda bulmakla uğraşamam diyorsanız, kendiniz de müsait bir vaktinizde oturup rastgele 15-20 sayfaya beğendiğiniz motivasyon cümlelerini yazabilirsiniz.
Ajandamızı aldık, süsledik püsledik peki şimdi bunun güzellik ve bakımla ne ilgisi var?
Planlı, programlı ve istikrarlı olunursa, kendi maksimum kusursuzluğunuz uzun vadede korunur. Öncelikle kendiniz için bir liste yapmalısınız. Bu listeye, düzenli yapmanız gereken tüm bakımlarınız hatta hayalini kurup gerçek hayatta ertelediğiniz yoga sınıfı veya yüzme dersi de eklenebilir. Daha sonra ortaya çıkan bu yapılacaklar listesini ajandanızdaki müsait günlere dağıtın ama mümkünse 1 ay içerisinde hepsini gerçekleştirecek şekilde olsun. Tabi ki yaptırmayı düşündüğünüz bir diş implantı veya estetik operasyonu bir ay içerisinde halledilemeyebilir ama en azından doktorunuzdan ön görüşme için randevunuzu almış olmanız gerekir.
Kuaför bakımları daha sık tekrar istediği için randevularınız bir ayda iki kere ajandanızda yer alabilir. Örneğin; el-ayak bakımınız bir ayda iki gün tekrarlanabilir fakat saç kesimi için iki ayda bir kez kestirmeniz de yeterli olacaktır (eğer çok yıpranan saçlarınız yoksa).
Daha uzun aralıklarla ajandada yer alacak bakımlara örnek verecek olursak; mezoterapi, prp, diş taşı temizliği, kalıcı kaş renklendirme veya heves edip ertelediğiniz hamamda kese ile ölü deriden arınma planları aralara serpiştirilecek olanlardır.
Bu örnekler gibi siz de kendi programınızı düzenleyin ve randevularınızı çoktan almış olun. Kabul edelim ki, alınmış olan randevuya gitme ihtimali, her zaman alınmayana göre daha yüksektir!
Ertelemek yerine, gerçekleştirmeyi amaç edinelim. Özellikle de her bakımlı kadının vazgeçilmezi olan spor, ihmallerimiz arasında yer almamalı.
Spor, insanı hem ruhen hem bedenen besleyen en önemli unsur. Belki de çoktan bir spor salonuna üyesiniz fakat uzun zamandır kapısının önünden bile geçmediniz. Birebir alınan dersler işte bu noktada çok verimli olmakta çünkü sizi bireysel olarak "push" eden, neden derse gelmediğinizi soran biri oluyor. Bir stüdyodan 10'lu veya 20'li paket pilates dersi satın alabilir, müsait saatlerinize denk getirerek derslerinize başlayabilirsiniz. Bir fitness merkezine üyeyseniz; antrenörlerden, ihtiyacınız olan programı yazmasını talep edin. Kısacası, sporda istikrarlı değilim diyorsanız birebir hocalarla irtibat halinde olmak çok faydalı olacaktır. Ödediğiniz personal trainer veya paket program ücretinin yanmasını göze almadığınızı varsayıyorum...
E bizim ajandaya ne oldu? Onu bırakmadık o hala elimizde. Örneğin, kimisi haftanın minimum 3 gününe yapacağı sporun notunu alır kimisi ise her güne yarım saatlik yürüyüş yazar... Belki de iş yerinden dönerken iki durak önce inilecek ve eve kadar yürünecek ama asansörle aralar limoni artık merdiven kullanılacak... Bunlar kulağa çok ütopik geliyor diyenlere sesleniyorum; "your only limit is you" yani senin tek limitin sensin.
Ajandamıza sadık kalalım ve planlı hayatın verdiği minimum ihmalli bakımlılığın tadını çıkaralım derim ben. Gözden kaçan, unutulan hiçbir detaya yer verilmemeli çünkü ancak o noktada potansiyelinizi en üst seviyede dışarı yansıtabilirsiniz.
Şunları da duyar gibiyim; "İş hayatım dışında sosyal yaşantım var ve kendime bu konuda vakit ayırmam imkansız!"
O zaman bir simülatif terazi koyalım önümüze; sol tarafına "planlı" bakımlı sen, sağ tarafına da hafta sonu saatler süren arkadaş-akraba ziyaretleri veya binlerce kişinin doldurduğu avm'lerde gezmeyi koyalım. Şimdi hangisi daha ağır geliyor ise onu hayatımızda ön plana alalım.
Ajandalarınız alınmayı, yaptığınız güzellik planları gerçekleştirilmeyi bekliyor. Peki siz neyi bekliyorsunuz? Çok işimiz var...