03.05.2021 - 15:12 | Son Güncellenme:
Bahar aylarında artan çiçek tozlarının (polenlerin) etkisiyle alerjik bünyesi olan kişilerde burunda tıkanma ve sulanma, ciltte döküntü ve kaşınmalar başlıyor. Bazı kişilerde bu belirtilerle birlikte ayrıca gözlerde kaşınma, sulanma, kırmızılık gibi şikayetler baş gösteriyor. Bu belirtilerin bahar alerjisinden kaynaklandığını söyleyen Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak “Bahar alerjisinin tanısı tipik yakınmalar ve öykü ile konabilir: Hastalar bahar aylarının gelmesi ile birlikte gözlerinin yanmaya ve sulanmaya başladığını belirtirler. Gözlerde ışığa hassasiyet de görülür. Ancak olmazsa olmaz diyebileceğimiz bulgu 'kaşıntı' dır. Kaşınma yoksa alerjiden söz etmek doğru olmaz.” diyor.
En sık kimlerde görülüyor
Bahar alerjisinin herkeste görülebileceğini, ailede alerji (atopi) öyküsü bulunan kişilerde ise yatkınlığın daha fazla olduğunu söyleyen Altıparmak “Ciltte alerji (atopik dermatit), alerjiye bağlı burun akıntısı (alerjik rinit) veya astım öyküsü olan kişilerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bu kişilerde mevcut hastalıklarıyla eş zamanlı olarak da gözde alerjik bulgular gözlenebilir. Bahar alerjileri hemen her yaşta görülebilmekle birlikte 5 ile 20 yaş arası en sık görüldüğü yaşlardır. 5 yaş altı çocuklarda nadir görülür, kaşınma yakınması yoksa tanıya şüpheyle yaklaşmak gerekir. 11-13 yaşlarında görülme sıklığı pik yapar. Yine bu yaşlarda klinik olarak da alerji en ağır seyrini gösterir. İlerleyen yaşla birlikte alerji bulguları hafiflemeye başlar. Hastalar alerjiyi hisseder ama şikayetlerinin eskisi kadar şiddetli olmadığını ifade eder” dedi.
Bahar alerjisi okul başarısını etkileyebilir
Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, bahar alerjisinin genel olarak yaşam kalitesini etkileyen bir hastalık olarak kabul edilebileceğini söyledi. Okul çağındaki çocuklarda gözlerdeki yakınmalar nedeniyle çocukların okul başarısının etkilenebileceğini ifade eden Altıparmak “Sürekli gözleri kızarık ve sulanan çocuk arkadaşları tarafından dışlanabilir ve psikolojik olarak olumsuz etkilenebilir. Tedavi bu tür olumsuzlukların önüne geçecektir.
Alerji nedeniyle sürekli göz kaşımanın gözün Kornea (saydam tabaka) katmanında incelmeye ve bunun da Keratokonus (Korneada koni şeklinde dikleşme ile seyreden) hastalığına dönüşebildiğini artık biliyoruz. Bu bakımdan erken yaşta alerji yakınmaları olan çocukların doğru ve etkin tedavileri ile Keratokonus hastalığının önüne geçilebilir.
Bazı olgularda da göz kapaklarında aşırı gelişen alerjik yanıt ve yine göz kaşınması nedeniyle Kornea tabakası zarar görebilir, buna Korneal Ülser diyoruz. Bu durum acil bir durum kabul edilir ve etkin biçimde tedavisi gereklidir” açıklamasında bulundu.
Seyahat planlaması yapmadan önce…
Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, tedavi yöntemini ise şöyle anlattı: “Bahar alerjisi göz damlaları ile büyük oranda tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Anti-histamik özellikte göz damlaları, alerji hücrelerinin davranışlarını etkileyen göz damlaları ve kortizonlu göz damlaları hastalığın seyrini büyük oranda düzeltir. Bazı dirençli olgularda farklı damla tedavileri veya sistemik yolla alınacak ilaçlar gerekebilir. Hastalık eğer özellikle belli bir bölgede ortaya çıkıyorsa o coğrafyadaki bitki örtüsüne bağlı olabileceği düşünülerek seyahatten kaçınması gerekir. Aşırı kaşınma ve kapaklarda şişlik gibi şikayetleri azaltmak için soğuk kompresler uygulanabilir.”