1.Terk Nedeniyle Boşanma Nedir?
Eşlerden birisi, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde terk edilen eş, MK 164 gereğince terk nedeniyle boşanma davası açabilir.
Terk nedeniyle boşama, özel ve mutlak bir boşanma nedenidir. Bu sebeple terk nedeniyle boşanmanın şartları oluşmuşsa eşler bakımından evlilik birliğinin çekilmez hale gelip gelmediği araştırılmayacaktır.
2. Hangi Durumlarda Terk Nedeniyle Boşanma Davası Açılır?
Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için eşlerden birisinin, “evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmesi” veya “haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemesi” gerekir. Benzer şekilde eşlerden birinin diğerini evden kovması ve eve almaması durumunda da terk nedeniyle boşanma davası açılabilir.
Eşlerden birisinin, iş seyahatine çıkması, hastalık sebebi ile bir hastanede uzun süreli tedavi görmesi, eşlerin ayrı yaşamak konusunda mutabakatı ya da askerlik gibi nedenlerle konuttan ayrılması durumundan MK 164 çerçevesinde terk nedeniyle boşanma davası açılamaz. Ancak başlangıçta var olan bu haklı sebep sonradan ortadan kalkmış ise terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi mümkündür. Söz gelimi eşlerden birisi kısa süreli bir iş seyahati için ortak konuttan ayrılmasına rağmen sürenin sonunda konuta dönmezse terk nedeniyle boşanma davası açılması mümkündür.
3. Ayrı Yaşama Hakkı Olan Eşe Karşı Terk Nedeniyle Boşanma Davası Açılır Mı?
Evlilik birliği içerisinde ayrı yaşamanın haklı görüldüğü bazı durumlar vardır. Söz gelimi MK 197 gereğince ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya huzuru ciddi biçimde tehlikeye düşen eşin ayrı yaşama hakkı vardır. Benzer şekilde boşanma davası açıldığında da eşlerin ayrı yaşama hakkı doğmaktadır. Ayrı yaşamanın haklı görüldüğü bu tür durumlarda terk nedeniyle boşanma davası açılması mümkün değildir.
4. Terk Nedeniyle Boşanma Davasında Süreler Nasıl Hesaplanır?
Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için ortak yaşama ara vermenin toplamda en az 6 ay boyunca devam etmesi gerekmektedir. Burada belirtilen 6 aylık süre, ortak yaşamın sona ermesinden itibaren 4 ay ve yapılan ihtarın tebliğinden itibaren 2 ay olacak şekilde hesaplanmaktadır. Görüleceği üzere ilk dört aylık süre ihtarın gönderilmesinden önce; iki ay da ihtarın tebliğinden sonra doldurulmalıdır.
Altı aylık süre asgari süre olup; bu sürenin dolmasından sonra her zaman dava açılabilir. Terk nedeniyle boşanma davası açmanın bir üst sınırı yoktur.
Evi terk eden eş, yapılan ihtar sonrasında ya da altı ay dolmadan ortak konut konuta dönebilir. Bu tür durumlarda süreler dolmadığı için terk edilen eşin MK 164 gereğince terk nedeniyle boşanma davası açma dava hakkı olmaz. Ancak terk eden eş, eve geldikten sonra yeniden evi terk ederek hakkını kötüye kullanıyorsa terk nedeniyle boşanma davası açılacağını kabul etmek gerekir.
5. Terk Eden Eşe İhtarda Bulunurken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için, ortak konutu terk eden eşe, iki ay içinde ortak konuta dönmesi ve dönmediği takdirde doğacak sonuçların ihtar edilmesi gerekir. İhtar, herhangi bir Aile Mahkemesinden talep edilebileceği gibi herhangi bir noterden de yapılabilir. Talebi alan mahkeme veya noter, terk eden eşe ihtarın tebliği tarihinden itibaren iki ay içinde eve dönmesini ve dönülmediği takdirde diğer eşin boşanma davası açma hakkı kazanacağı detaylı olarak ihtar edecektir.
İhtarnamenin hüküm ifade etmesi için samimi olması gerekir. Bu sebeple davet edilen eşe, uygun miktarda yol giderinin gönderilmesi ve paranın gönderildiğinin de ihtarda belirtilmesi gerekir. Yine aynı şekilde müşterek konutun anahtarının bulunduğu yer de gösterilmelidir. Benzer şekilde, davet edilen konutun, yaşam için asgari koşulları yerine getirecek nitelikte olması gerekir.
Mutlu Günler
Avukat Yaşar ÖKSÜZ
avyasaroksuz@gmail.com