Anne veya babanın, velayeti kendine bırakılmayan çocuk ile belirli zamanlarda ve belirli koşullarda yapacağı görüşmeye, “kişisel ilişki” veya “şahsi ilişki” denilmektedir.
Velâyet sahibi olmayan anne veya babanın, çocuk ile kuracağı kişisel ilişkide özellikle sağlığı, eğitimi ve ahlâki gelişimine uygun şekilde karar verilir. Bu konuların değerlendirilmesinde hâkimin geniş bir takdir hakkı bulunmaktadır. Bu takdir hakkı çerçevesinde hâkim, özellikle çocuğun üstün menfaatini, ihtiyaçlarını, yaşını ve tarafların ruhsal, fiziksel, sosyal, ahlaki ve kültürel yönden standartlarını bir bütün olarak değerlendirir.
Kişisel ilişki sürelerinin hiçbir tereddüt yaratmayacak şekilde net olması gerekir. Bu sebeple mahkemeler tarafından tesis edilen kişisel ilişki süreleri, dakikası dakikasına belirlidir. Bu durum taraflar arasında ihtilaf yaşanmasını engellemek için büyük öneme sahiptir.
Kurulacak kişisel ilişkinin, infaz kabiliyetinin bulunması da şarttır. Bu durumun sonucu olarak Yargıtay, iletişim araçlarıyla kişisel ilişki kurulmasına cevaz vermemiştir. Zira iletişim araçlarıyla kurulacak kişisel ilişkinin infazında tereddütler bulunmaktadır. Bu hususta Yargıtay tarafından yapılan güncel bir değerlendirmede şu tespitlere yer verilmiştir:
“Baba ile kurulan kişisel ilişkide; her yılın Temmuz ayının 1. günü saat 08.00’de yanına alarak aynı Temmuz ayının 31. günü saat 17.00’ye kadar beraber olmak ve saat 17.00’de anneye teslim etmek suretiyle kişisel ilişki tesisinde, Temmuz ayı için kurulan kişisel ilişki küçüğün yaşı gözetildiğinde fazla olduğu gibi, ortak çocuğun her yıl doğum günlerinde sabah saat 10:00’da yanına almak aynı gün saat 13:00’da babaya teslim etmek suretiyle kişisel ilişki tesisinde annenin velayet görevini engelleyici nitelikte olup, yine velayeti anne de olan küçük ile babanın (cihaz ve masrafı karşılamak kaydıyla) ortak çocuk ile telefon, internet ve sair her türlü iletişim vasıtaları ile saat 18:00 ile 19:30 saatleri arasında olmak koşulu ile 20 dakikayı geçmeyecek şekilde, telefon ya da internet gibi iletişim vasıtaları ile görüşmek sureti ile kişisel ilişkinin tesisinde ise, infazının mümkün olmadığı görülmüştür.”(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2016/21395 K: 2018/8604 K.T.: 04.07.2018)
Görüleceği üzere iletişim araçlarıyla kişisel ilişki kararı, infazının mümkün olmaması sebebiyle Yargıtay tarafından uygun görülmemiştir. Ancak Yargıtay'ın bu yöndeki içtihadının olağan zamanları kapsadığını kabul etmek gerekir. Bu doğrultuda olağanüstü koşulların olması durumunda çocuğun üstün menfaatine göre bu kuralın değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır. Söz gelimi ülkemizde yaşanan Covid-19 salgınında uygulanan sokağa çıkma yasaklarında olağanüstü şartların gerçekleştiği kabul edilerek, tedbiren iletişim araçlarıyla kişisel ilişki kurulması çocuğun üstün menfaatine daha uygun düşecektir.
Sağlıklı Günler
Avukat Yaşar ÖKSÜZ
avyasaroksuz@gmail.com
05455443550