Tedbir nafakasında kusur

Boşanma ve ayrılık davasında eşlerden birinin özellikle barınması, geçimi ve iaşesi ile müşterek çocukların bakım ve korunması için diğer eşin yapılacağı parasal katkıya “tedbir nafakası” denilmektedir.

Boşanma ve ayrılık davalarında hükmedilen tedbir nafakası, çoğunlukla dava tarihinden itibaren hükmedilir. Her ay irat biçiminde ve peşin olarak ödenmesi gereken tedbir nafakası, verilen kararın değiştirilmesi, taraflardan birinin ölmesi, davadan feragat edilmesi ya da davanın kesinleşmesine kadar devam eder.

Haberin Devamı

Tedbir nafakası belirlenirken kusur dikkate alınmaz. Nitekim boşanma ve ayrılık davalarında tedbir nafakası, eşlerden birinin ve müşterek çocukların temel yaşamsal ihtiyaçları konusunda “geçici koruma” sağlamak amacıyla hükmedilmektedir. Bu davalarda hangi eşin kusurlu olduğu ise ortaya atılan iddiaların yapılan yargılama sırasında ispat edilmesi sonrasında tespit edilmektedir. Yargılamaların uzunluğu, eşlerin ve müşterek çocuğun yaşamsal ihtiyaçları göz önüne alındığında tedbir nafakasının yargılamadaki kusura göre değerlendirilmesi olanaklı değildir.

Ancak eşlerden birinin, nafakanın kaldırılmasına neden olacak şekilde başka biriyle evli gibi bir hayat yaşaması durumunda bu eş lehine nafakaya hükmedilmemesi gerekir. Nitekim bu tür durumlarda, başkası ile evli gibi yaşayan eşin, barınması, geçimi ve iaşesi ile ilgili önlem alınmasını gerektirecek bir durum bulunmayacaktır. Bu hususta hâkim, tedbir nafakası konusundaki geniş takdir hakkını kullanarak karar verebilir. Bu konuda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir içtihadında şu tespitlere yer vermiştir:

“Tedbir nafakası, talebe bağlı olmaksızın takdir edilir ve geçici bir önlem olarak davanın başından itibaren karar kesinleşene kadar hüküm altına alınır. Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine dair kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına dair araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir.

Boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Kusurlu eş yararına dahi, bu tedbirlerin alınması mümkündür. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik güçlerinin birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir. Ayrıca belirtilmelidir ki, Yargıtay içtihatları ile bir başkası ile evlilik dışı birliktelik yaşayan eşe tedbir nafakası verilmeyeceği hususu benimsenmiştir.” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/2-1578 K. 2018/791 T. 18.4.2018)

Haberin Devamı

Görüleceği üzere tedbir nafakasına hükmedilmesinde eşlerin kusurları konusunda bir değerlendirme yapılmaz. Ancak başkası ile evlilik dışı birliktelik yaşayan eş yararına tedbir nafakasına hükmedilemez.

Sağlıklı Günler

Av. Yaşar ÖKSÜZ