Ortak Velayet Uygulaması

1. Ortak Velayet Nedir?

Ortak velayet, anne ve babanın reşit olmayan çocuk üzerindeki haklarını küçüğün üstün menfaati ve gönüllülük esasına uygun şekilde, birlikte ve eşit olarak kullanmalarını sağlayan bir kurumdur.

Evlilik birliği içerisinde anne ve baba, velayete dair hakları birlikte ve eşit olarak kullanmaktadır. Boşanma kararı sonrasında Medeni Kanunumuz velayetin, anne veya babadan yalnızca birisine verilmesini düzenlemiştir. Ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler sonrasında ise boşanma sonrasında ortak velayet kararı verilmesi mümkün hale gelmiştir.

Haberin Devamı

Boşanma sonrasında verilecek ortak velayet kararı ile anne ve baba, tıpkı evlilik birliği içerisinde olduğu gibi reşit olmayan çocuklarının bakımı, korunması, eğitimi, öğretimi, denetimi ve temsili başta olmak üzere her konuda eşit söz hak hakkına sahip olacaktır. Böylelikle boşanma sonrasında düzenlenen ortak velayette, ne annenin ne de babanın birbirlerine hiçbir üstünlükleri bulunmamaktadır.

2. Ortak Velayet Şartları Nelerdir?

Boşanma kararı sonrasında düzenlenen ortak velayet, uluslararası sözleşmelere taraf olmamız sonrasında hukuk sistemimize girmiştir. Bu sebeple ortak velayet konusunda kanunlarımızda henüz bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumun doğal sonucu olarak ise ortak velayet şartları hali hazırda kesin sınırlar ile çizilememektedir. Ancak hukukun temel normları ve uygulamada gelişen haller çerçevesinde ortak velayet şartları şunlardır;

a. Çocuğun üstün menfaati: Ortak velayete dair karar verilebilmesinin en önemli şartı, bu düzenlemenin çocuğun üstün menfaati ile örtüşmesidir. Taraflar, her konuda anlaşmış olsalar dahi ortak velayetin çocuğun üstün menfaatine zarar vereceği kanaati oluşursa ortak velayetin uygulanmaması gerekir.

b. Gönüllülük: Ortak velayete karar verilebilmesi için hem annenin hem de babanın bu konuda gönüllü olması gerekir. Taraflardan birisinin gönüllü olmadığı durumlarda ortak velayet şartları oluşmayacaktır.
c. Hâkim tarafından uygun görülmesi: Ortak velayet talebinin bu kararı verecek hakim, tarafından uygun görülmesi gerekmektedir. Burada hakim, tarafların ilerleyen süreçte ortak velayete dair konularda ihtilaf yaşayacaklarını düşünürse, ortak velayet şartları oluşmayacaktır.

Haberin Devamı

3. Ortak Velayet Uygulaması Nasıldır?

Boşanma kararı sonrasında küçüğün velayeti bakımından ortak velayet hükümlerinin uygulanması halinde; anne ve baba, çocuklarının bakımı, korunması, eğitimi, temsili, gideceği sağlık hizmeti ya da alacağı kurs gibi konularda tıpkı evlilik birliği içerisinde olduğu gibi eşit hak ve sorumluluk sahibi olmaktadır. Ancak ortak velayet durumunda dahi, çocuğun anne yanında mı yoksa baba yanında mı kalacağı, diğer ebeveyn ile hangi saatler arasında görüşeceği gibi konuların açık şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda ortak velayet, küçüğün bir hafta anne bir hafta baba yanında kalması şeklinde uygulanmasını sağlayan bir kurum değildir. Ortak velayet uygulamasında böyle bir imkan bulunmamaktadır.

Ayrıca ortak velayette nafaka miktarının ne kadar olacağı ve kimin tarafından ödeneceği de belirlenmelidir. Bu kapsamda ortak velayette nafakanın ortadan kalkması gibi bir durum söz konusu değildir.

Haberin Devamı

4. Ortak Velayet Davası Sonradan Açılabilir mi?

Boşanma kararı sonrasında küçüğün velayeti taraflardan birisine verilmiş ve bu karar kesinleşmiş olabilir. Bu durumda anne veya babanın, ortak velayet davası açması yine de mümkündür. Burada belirleyici ölçüt, ortak velayet şartlarının sağlanmış olmasıdır. Bu şartların sağlanması durumunda açılacak dava ile ortak velayet düzenlenebilir.

5. Ortak Velayet, İhtilafların Azalması İçin Bir Fırsat Ve Kazanımdır.

Velayet, boşanma davalarından en büyük çekişme konularının başında gelmektedir. Ne yazık ki boşanma davalarında taraflar, çocuklarının velayetine sahip olabilmek için çoğu zaman hırs ve hınç ile hareket etmektedir. Aslında bu durum Medeni Kanun’un mevcut düzenlemesinin doğal bir sonucudur. Zira boşanma kararı sonrasında velayet haklarının, anne veya babaya verilmesi durumunda bu konuda tek söz sahibi o ebeveyn olmaktadır. Velayet kendisine verilmeyen ebeveynin çocuğuna dair söz söyleme hakkı ise tümüyle elinden alınmaktadır. Bu sebeple anne veya babaların boşanma davalarında “Çocuğumdan değil, eşimden boşanmak istiyorum!” şeklindeki sitemlerini yakından duymaktayız.

Velayete dair çekişmelerin azalabilmesi için ortak velayetin bir fırsat ve kazanım olduğu düşüncesindeyim. Zira ortak velayet düzenlendiğinde eşit haklara sahip olacak anne ve babalar, çocuklarının velayetlerinde söz sahibi olmaya devam edeceklerini düşünerek hırslarını bir kenara koyabilir. Ancak bunun için her iki tarafın da iyi niyetli hareket etmesi mutlak öneme sahiptir. Aksi takdirde sorunlar kartopu gibi büyümeye devam edecektir.

Ortak velayet uygulamasının tam olarak oturmadığını bildiğimiz için, çocuklarının velayeti bakımından ortak velayeti kararı aldırdığımız müvekkillerimiz ile sürekli olarak dirsek temasındayız. Buna rağmen bu konuda sorun yaşadığına dair geri bildirimde bulunan hiçbir müvekkil ile karşılaşmadık. Bu sebeple ortak velayet bakımından iyimserliğimizi koruyor ve bu kurumun velayet konusundaki ihtilafların azalması için bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.

Mutlu Günler

Av. Yaşar ÖKSÜZ

avyasaroksuz@gmail.com