Katkı alacağı ile katılma alacağı sıklıkla karıştırılan iki kavramdır. Kelime olarak birbirlerine benzeyen bu iki kavram arasında çok temel farklar bulunmaktadır. Nitekim;
- Katılma alacağı, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu hallerde talep edilebilir. Katkı payı alacağı, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılan katkının karşılığıdır.
- Katılma alacağında kanundan doğan bir karine olarak, eşlerin malvarlıklarını birlikte edindikleri kabul edilmektedir. Bu sebeple katılma alacağının belirlenmesinde eşlerin çalışıp çalışmaması, kazançlarının oranı, mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına da gerek yoktur.
- Katkı payı alacağında ise bir eşin diğerine ait mala hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkı yapması ve bu katkıyı da somut olarak ispat edebilmesi gerekir. Çalışmayan eşin, ev işleriyle ilgilenmesi ve çocuk bakması diğer eşin edindiği mala katkı olarak değerlendirilemez. Katkı payı alacağı talep edilebilmesi için eşlerden birinin, olağan aile içi yardımlaşma sınırlarını aşan nitelikteki çalışmalarının olması gerekir.
Katkı ve katılma alacağına ilişkin farklara dair değerlendirme yapan Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, yakın tarihli bir kararında şu tespitlere yer vermiştir:
“Dava, boşanma nedeniyle katkı payı alacağına ilişkindir. Boşanma dava dilekçesinde evlilik birliği içinde edinilen tescillerin yarısının iptali ile davacı adına tescili istenmiştir. Davacının talebine ilişkin dönemde eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan katkı payı alacağına göre çözümlenmelidir. Mal rejiminin devamı sırasında bir eşin katkı payı alacağı için para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkısı olması gerekir. Tasfiyeye konu taşınmazların eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satış yoluyla davalı kadın adına tapuda tescil edildiği, evlilik birliği içinde davacının makine mühendisi, davalının ise kuaför olarak çalışmak suretiyle sürekli ve düzenli gelir elde ettikleri açıktır. Mahkemece, davalı adına kayıtlı taşınmazın edinme tarihi itibariyle davalının edinilmiş malı olduğu kabul edilerek, davacı lehine katılma alacağına hükmedilmiştir. Taşınmaz edinme tarihi itibariyle davalının kişisel malı olup, mal ayrılığı rejimi hükümlerine göre tasfiye edilmelidir. Mahkemece davacının katkı payı alacağı belirlenmesi gerekirken delillerin hatalı değerlendirilmesi nedeniyle katılma alacağını yanlış hesaplamıştır.” (2018/13201 E., 2018/16155 K. 25.9.2018 T.)
Görüleceği üzere katkı alacağı eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu durumlarda talep edilebilir. Katkı payı alacağında, katılma alacağından farklı olarak talep eden eşin katkıda ulunduğunu ispat etmesi gerekir.
Sağlıklı Günler
Av. Yaşar ÖKSÜZ
www.instagram.com/av.yasaroksuz/
twitter.com/avyasaroksuz