Değer artış payı, eşlerden birinin diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunmasıdır. Bu katkının tasfiye sırasında ortaya çıkardığı alacak da değer artış payı alacağı olarak isimlendirilmektedir. Bu kapsamda:
- Eşlerden biri kendi kişisel malıyla, diğer eş adına kaydedilecek taşınmazın tapu harçlarını veya vergilerini ödüyor ya da satın alma bedelinin bir kısmını karşılıyorsa bu durumda o malın edinilmesine esaslı katkı yaptığı kabul edilir.
- Eşlerden biri kendi kişisel malıyla, diğer eş adına kayıtlı arsa üzerine inşaat yaptırıyor, güvenliği için çelik kapı taktırıyor ya da tehlike oluşturan doğalgaz tesisatını yeniliyorsa malın iyileştirilmesine ve korunmasına esaslı katkı yaptığı kabul edilir.
Değer artış payı alacağından söz edebilmek için, yapılan katkının hiç veya uygun bir karşılık almadan yapılmış olması zorunludur. Eşlerden biri, yaptığı katkıyı ticari bir iş olarak değerlendirmiş ve karşılığında emeğine uygun bir karşılık almışsa değer artış payı alacağından söz edilemez.
1. Değer Artış Payı Alacağı ile Katkı Payı Alacağının Farkları Nelerdir?
- Katkı payı alacağı, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu durumlarda talep edilebilir bir alacak türüdür. Değer artış payı alacağı ise eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu hallerde talep edilebilir.
- Değer artış payı alacağı, dava konusu edilen malın tasfiye sırasındaki en güncel değerine göre hesaplanır. Katkı payı alacağı ise malın dava tarihindeki değerine göre hesaplanır.
- Değer artış payı alacağına ilişkin davalarda faiz, karar tarihinden itibaren hesaplanır. Katkı payı alacağı davalarında ise faiz dava tarihinden itibaren hesaplanır.
2. Değer Artış Payı Alacağı ile Denkleştirme Arasındaki Farklar Nelerdir?
MK 227 gereğince değer artış payı alacağı, eşlerden birinin diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın yaptığı esaslı katkıdır. MK 230’da düzenlenen denkleştirme ise bir eşin, kişisel mallarını kullanması sonrasında yine kendisi adına kayıtlı bir mal varlığı edinmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu kapsamda değer artış payı alacağı, kanunda düzenlenen bir alacak türüdür. Denkleştirme ise tasfiye hesabı esnasında yapılan bir hesaplama yöntemidir.
Ayrıca denkleştirmede, harcama yaparak fedakarlık gösteren eş, bu harcamayı kendi malına yapmaktadır. Değer artış payı alacağında ise fedakarlık yapan eş, diğer eşin malının edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkı sağlamaktadır.
3. Değer Artış Payı Alacağı Hangi Değer Üzerinden Hesaplanır?
Değer artış payı alacağında, dava konusu edilen malın tasfiye sırasındaki en güncel değerine göre hesaplama yapılır. Hatta değer artış payı alacağını düzenleyen MK 227 gereğince tasfiyesi talep edilen malda bir değer kaybı söz konusu olduğunda dahi başlangıçtaki değer üzerinden hesaplama yapılır. Bu kapsamda katkı yapan eş, malın değeri düşse de en azından yapmış olduğu katkı miktarını alabilme hakkına sahiptir. Burada malın değerinin düşmesinin yükü mal sahibi olan eş üzerindedir.
4. Paylı Mülkiyette Değer Artış Payı Alacağı Talep Edilebilir Mi?
Eşlerin yarı yarıya hissedar oldukları malda, taraflardan birinin daha fazla katkı vermiş olması mümkündür. Bu tür durumlarda taraflarca yapılan katkı kural olarak bağış sayılmaz. Yapılan işlemin bağış olabilmesi için bağış iradesinin tereddütsüz ortaya konulması gerekir.
Bu tür durumlarda Yargıtay, paylı malda eşlerin serbest iradeleri ile her bir payı diğer eşin kişisel mal grubuna terk ettiğini kabul etmektedir. Dolayısıyla eşlerden biri, serbest iradesiyle daha fazla katkı yapar ve bu mal eşler adına paylı olarak tescil edilirse yapılan fazla katkı değer artış payı alacağı olarak talep edemez. Ancak paylı mülkiyete konu malın iktisap edilip taraflar adına tescilinden sonra eşlerden birinin katkıda bulunması halinde, değer artış payı alacağı talep etmek mümkündür.
Sağlıklı Günler
Avukat Yaşar ÖKSÜZ
avyasaroksuz@gmail.com
0212 708 42 44