Hepimiz birer markayız. Yaptığımız işle, hayatı yaşayış tarzımızla kendi markamızın temsilcisiyiz.
Peki, nasıl bir markayız?
Aslında hakkımızda konuşulanları duyabilsek, kişisel markamız hakkında bir fikir sahibi olacağız. Hatalarımız varsa, onların farkına varıp yüzleşebileceğiz. Ama çoğu kimse olumsuz şeyleri cesaret edip yüzümüze söylemez. Söylese bile ya kırılır ya da kulak arkası ederiz.
Günlük koşturmaca içinde kendimize dışarıdan bir gözle bakmak zor olacağı için ben şöyle bir yöntem uyguluyorum. Özellikle yeni tanıştığım insanlardan, beni ilk akıllarına gelen 5 sözcük ile ifade etmelerini istiyorum. İşte o 5 sözcük, benim onlardaki izlerim. Çıkan sonuçlardan memnunsam sorun yok ama değilsem oturup düşünürüm. Neden böyle bir iz bıraktığımı bulmaya çalışır, önlemimi alırım.
Bir başka kolay yol da kendinize bir kişisel marka yol haritası çıkarmak ve ona sadık kalıp kalmadığınızı görmek. Ayrıca mesleğiniz ve işinizle ilgili olarak insanlar hakkınızda neler konuşmalı, onu da bu çalışmada belirleyerek, kişisel markanız doğru yolda mı, anlarsınız.
Eğer kişisel markanızın durumunu istediğiniz noktadan çok uzakta görüyorsanız oturup tekrar düşünmelisiniz. Belki de “En başarılı mimar”, “En iyi kuaför” gibi söylemlerle yanlış marka konumlandırması yaptınız. Bu tarz ifadeler oldukça iddialıdır ve zaman gerektirir. Kaldı ki sizin demeniz değil, başkalarının sizin için söylemesi gerek.
Kişisel marka ile ilgili doğru izler bırakmak için hedefe uygun ve tutarlı bir yol haritasına sahip olmak ve bunun için doğru adımları atmak gerek…
Kişisel marka bir yolculuktur. Eğer böyle bir yolculuk planınız varsa iyi bir yol haritası, daha güvenli ve aynı zamanda keyif de alacağınız bir yolculuk için size destek olacaktır.
İyi yolculuklar dileğiyle…