Çocukluğumdan beri hikâyeleri çok sevdim. Bir sürü hikâye bilirim. Hem dinlemeye hem anlatmaya bayılırım.
Bir arkadaşım hayatında kimse olmamasından yakınıp üstüne “Ama umudumu kaybetmedim. Vardır bir köşede, beni seven biri” deyince hemen aklıma meşhur Kırmızı İp Hikâyesi geldi. Hikâyedeki inanışa göre iki insanın birbirine olan kaderi görünmez bir kırmızı iple birbirine bağlıymış. Bu ip birbirinizden ne kadar uzakta olup olmadığınıza bakmadığı gibi; dolansa da, gerilse de asla kopmazmış. Çin inanışına göre bu ip iki insanın ayak bileklerine bağlı iken Japonlar ipin el serçe parmaklarına bağlı olduğuna inanırmış.
Eğer hayatınızda biri yoksa, arkadaşımın dediği gibi vardır sizin de mutlaka görünmez kırmızı iple bağlı olduğunuz biri. Şu an onunla kavuşmamış olmanız onun olmadığı anlamına gelmez. Önemli olan bu inancı içinizde sıcak tutmanız. Belki sizin ipiniz dolanmış ya da gerilmiş olabilir ama mutlaka bir yolunu bulup ikinizi bir araya getirecektir.
Bu hikâyenin dışında ayrıca artık biliyoruz ki hepimiz birbirimize görünmez bağlarla bağlıyız. O zaman sadece bir kişinin iyi olması değil, hepimizin iyi olması daha güzel bir dünyada yaşamamız için gerekli.
Görünmez bağlarımızdan birbirimize iyilik ve sevgi akması dileğiyle…