10 Eylül 2020 Mars retrosu

Savaş tanrısı Mars’ın geri hareketinde motivasyonunun barış olması beklenmemelidir, ancak daha önceki retrolarda kopmadığı gibi kıyamet yine kopmayacaktır.

Kendinize sormanız gereken sorulardan biri şudur; öfkenizin ve kırgınlıklarınızın gölgesi mi umutlarınızın üstüne düşüyor, yoksa umudunuz kalmadığı ve yaşam enerjiniz azaldığı için mi herkese kırgın ve kızgınsınız?                                                                                                                                                             

Gezegenlerin karakteristik özellikleri ve farklı işlevleri vardır. Mars, dünyasal düzlemde yaşam enerjisi, varlığı koruma, hareket yetisi, atılım, başlatma, mücadele yöntemleri ve direnci tanımlarken, ruhsal düzlemde ise tekâmül etmeye açıklığı anlatmaktadır. Retro olduğunda, en basit ifadeyle hareket özgürlüğünüz kısıtlanmış gibi hissettirebilir. İdeal tutum zihinsel, duygusal, bedensel ve ruhsal anlamda dürtüsel davranışlardan sakınmak ve denetimli davranmaya gayret etmek olmalıdır. Bu karışık ve kaotik döngüyü kırmanın tek yolu içinizde sulha ulaşmaktır.                                                                                                      

Kendi kendinizin ve zaaflarınızın kurbanı olmamayı öğrenmeniz gerekir!

Önünüzde engellerden ve olumsuzluklardan bir barikat olduğuna inanmanız da, tüm dünyanın size düşman olduğu düşüncesine sığınmanız da korkularınızla ilgilidir. Mars retro iken değişime direnen kişi ve gruplar, başkalarının korkularını tetikleyerek güçlü görünme ve hissetme konusunda açlık çekerler. İnsan temelde ‘’yeni olan her şey’’den korktuğu, çekindiği, hatta utandığı için kendine kızgındır; ancak türlü bahanelerle öfkesini aktaracak bir kurbana ihtiyaç duyar. Öfkesi kimi zaman bir olayı, şansı, kaderi, düzeni, aileyi, sevgiliyi; kimi zaman ise bir duyguyu ya da düşünceyi hedef alır. Kurban gibi hissettiği için saklanmak ve kaçmak ister. Bunu kendisine itiraf edemedikçe baskı artar ve çevresine karşı fiziksel, duygusal, zihinsel ya da ruhsal anlamda saldırganlaşır. Öfkesini kurban gibi hissetmesine sebep olanlara değil, kurban edebileceklerine yöneltmesinin sebebi ise yara almaktan korkmasıdır. ‘’Öfkeni çok iyi tanıdığına akıt, seni üzmemek için elinden geleni yapacaktır.’’ seçiminde bulunanların sayısı daha fazla olsa da, ‘’Hiç tanımadığına yüklen, ne yaparsa yapsın gerçekten kalbini kıramaz.’’ bilinçaltıyla hareket edenler de olacaktır. Sizi geriye çeken kimse olmadığına göre, yaşananların size tuttuğu aynada kendinizi görebilmek için sınandığınızı anlayın.

Hepsi illüzyon!

Bu arada dönemin enerjisinden sadece Mars retroyu sorumlu tutmak ve diğer sembolikleri görmezden gelmek büyük bir yanılgı olur. 2020 başlı başına yeni bir programın dünyaya ifşasıdır. Neye, kime kızgın ve kırgın hissettiğinizi bir tarafa bırakın şimdi! Zira bu konularda objektif bir tutum geliştirmeniz ve sağlıklı kararlar almanız pek mümkün olamayabilir. Belki de durmak için en uygun zamandır ve retro sizi durdurarak sizi korumaktadır!

Mars retro iken siz nasıl ilerlemelisiniz?

Sanki yaşamınıza müdahale hakkınız yok, olaylar sizden bağımsız ilerliyor, biri sizi sürekli geriye çekiyor, hatta bir ölüm kalım savaşının tam ortasında terk edilmiş hissetmekten vazgeçin. Pek tabii bunlardan sorumlu tutulacak kişi, kurum, olay ve durumlara feci şekilde ihtiyacınız var. Bireysel ve kolektif sayısız döngüden geçen insanın, bir yükselişin eşiğinde böyle hissetmesi normaldir. Bu yükselişin daha yoğun ve kaotik olma sebebi sizin değil, ‘’üstünde bulunduğunuz platform’’un yükselişe geçmesidir. Şimdiye kadar ektiğini biçen, hak ettiğini yaşayan insan, içsel olarak rotasını hep bildi. Şimdi ise Dünya üstündeki tüm mevcudatla tanımsız bir yöne ilerliyor ve insandan ayakta kalma refleksi gösterebilmesi bekleniyor; yani insan bireysel ya da kolektif yükseliş deneyimleri dışında yepyeni bir deneyimden geçiyor. İnsanın büyük bir değişim ve ilerlemenin eşiğine her geldiğinde kendini sabote etmesi en tipik davranış biçimidir. Bu tuzağa düşmeyin.

İnsanın yeni düzenle uyumlu yaşayabilmesi için evrensel nizamı anlayabilmesi ön koşuldur. Sonsuz bir düzenin temel işleyişini anlarsanız, yaşadıklarınız karşısında korku ve çaresizliğe teslim olmazsınız. İnsanlık, varlığının evrensel düzlemdeki anlamını öğrenmek uğruna ömürlerce yaşadı. Varlığının sınırsız manasını bireysellikten arınıp bütünselliğe ulaştıkça kavrayan insan, yeni işleyişi de yakında içselleştirecektir. Potansiyelinizi en üst limite ulaştırma arzusuyla kendinizi zorlamak yerine geniş bir bakış açısıyla çözümler geliştirin. Evren, doğal ritmine direnmediğinizde kusursuz çözümlerini sizinle paylaşacaktır. Telaş, korku, kaygı ve olumsuz tüm beklentiler çözümleri görmenizin önündeki engeldir.

Her insanın inandığı bir kutsal vardır, ancak nedense inandığına bir türlü güvenmez.

Baskılanmış, sıkışmış, yorgun ve bitkin hissettiğiniz doğrudur, ama yaşam enerjinizi yükseltebilmelisiniz. En basit uygulamada retro süresince ‘’aklımda demeniz,  tekrar düşünmeniz ve öfkeyi, yani korkularınızı yönetmeniz’’ gerekmektedir. Bunu yaparken sadece kendinizi değil, evreni de iyileştiriyorsunuz. 

Bundan sonra yeni ve güzel hiçbir şey olmayacakmış gibi hissetme yanılsamasından kurtulun! En doğru zamanda, en doğru şey için durdurulduğunuzdan emin olun! İnandığınıza güvenmeyi ihmal etmeyin!

Gökyüzünü dinleyin.

Sevgilerimle.

Instagram: astrologseckinilbuga

Facebook: seckin.ilbuga

Twitter: seckinilbuga