Zihin gücüyle zayıflamak hem bilinçaltındaki olumsuz inançları olumlusuyla değiştirmek, hem de zihnin nasıl çalıştığını anlayarak onun çalışma sisteminden bilinçli olarak faydalamakatır. Kilolu insanlar kontrol dışı fazla yeme, sağlıksız besinler tüketme ve hareketsiz yaşama programındadırlar. Onların zihninde '' yeme ve yağ tutma'' programı vardır. Çoğu kişi de zihnine yalnış telkinler vererek kendilerini daha çok yemeye veya kiloyu bedenlerinde tutmaya yönlendirirler.
Öncelikle kişi neyi neden ve nasıl yediğini farkederse kendi üzerinde bir farkındalık kazanır. Örneğin kişinin zihni televizyonla yemek arasında bir bağlantı kurmuşsa her televizyonu açtığında aç olmasa bile zihin ona yemeği hatırlatacaktır. Eğer kişi her üzüldüğünde ya da kendini başarısız hissettiğinde abur-cubur yemiş ise bu bağlantı zamanla onu kontrol etmeye başlayacaktır. Kişi başlangıçta bir takım duygularını bastırmak, dugularını beslemek için yeme alışkanlıklarını değiştirir. Bedenini değil zihnini doyurmaya çalışır ve bu bilinçaltında bir alışkanlığa dönüşür. Sonrada inançlar oluşmaya başlar. Bir kaç denemeden sonra kişi kilo veremeyeceğine, su içse kilo yaptığına.... inanmaya başlar. İnançlar her seferinde kendini doğrular. Kişi yeme alışkanlıkarı ve inançları üzerinde farkındalık kazanırsa kendine yeni alışkanlıklar, yeni inançlar oluşturmak üzere çalışabilir . Belli bir süre yeni alışkanlıklar, yeni inançlar tekrarlanırsa, bilinçaltı bu seferde bunları otomatikleştirecektir. Yani bilgisayar programı gibi zihnimize ne koyarsak hayatımıza da o program yansıyor.
Diyet yapan kişi genelde ne yemeyeceğine odaklanır. Günlerce tatlı, pasta, makarna .....yememesi gerektiğini düşünür. Hep aklında yasaklanan yemekler vardır. Zihin tatlı yememeyi düşünemez, her seferinde zihin tatlıyı hatırlar ve sonunda kişi kriz halinde tatlıya saldırır. Oysa odak ne yiyeceğinde olmalı. Kişi '' ben sağlıklı ne yiyebilirim'' ya da '' salata, balık, sebze yemek istiyorum'' düşüncelerini tekrarlamalıdır. Beynininize tatlı yememeyi sokamazsınız, onun yerine sebze yemeyi sokabilirsiniz.
Zihnin kabul etmediği, hayalini kuramadığı şey hayatımızda gerçekleşmez. Hayatımızda bir şeyin gerçek olmasını istiyorsak onu önce zihnimizde yaratabilmeli, yaşayabilmeliyiz. İşte burada da bilinçaltının yaratıcı ve hayalle-gerçeği ayırt edemeyen özelliğinden faydalanırız. Kilolu bir kişi istediği kadar diyet yapsın eğer kendini zayıflamış bir şekilde hayal edemiyorsa zayıflayamaz, zayıflasada hemen geri döner. Bu gün dünyada var olan her şey önce bir hayaldi. Her şey önce birilerinin zihninde şekillendi ve sonra gerçeğe. Zayıflamak isteyen kişi, kilo verebileceğine inanmalı, kendisini zayıflamış olarak görebilmeli, bunu zihninde yaşayabilmeli. Onadan sonra sağlıklı yaşam alışkanlıklarını kazanarak, bilinçaltında bunları otomatikleştirerek kalıcı bir program yaratabilir.