Uzakdoğu’da zihne “daldan dala atlayan maymun” derler. Sen de farkındasın ki bu maymundan senin kafanın içinde de bir tane var. Gün boyunca geçmiş ve gelecek arasında daldan dala atlayarak kontrol dışı, delice gezen düşünceler silsilesi. Hatta şu an bazılarınızın “Arzu! Ne, bir tane mi? Bende o maymundan kaç tane var bilmiyorsun?” diyen seslerinizi duyar gibiyim. Ama sakin ol, maymun bir tane. Ancak bu maymun hiç durmadan çalışıyor. İyi haber şu ki çok çalışkan; kötü haber ise boş çalışıyor. Onun bir yöneticiye ihtiyacı var. Bu yönetici de sensin. Peki, bu maymunu yönetmek için senin neye ihtiyacın var? Önce silkelenip kendine gelmeye ve sonrasında da zihin yönetim becerilerini hızlıca öğrenmeye ihtiyacın var. Tabii son olarak da bu öğrendiklerini kaslarına geçirsen iyi olur: Zihin kası ve beden kası. Yani uygulama şart! Evet, kolay değil biliyorum ama başka seçeneğin yok. Kendi başına kalmış bir zihinle, üstelik sen farkında bile olmadan doldurulmuş bilinçaltı filtrelerinle şu ana kadar yaşamış olduğundan daha iyi bir hayat yaşaman ya da kendini aşman mümkün değil.
Hem bu dünyada kendini bilmekten, hayatı değerli kılmaktan daha önemli ne işin olabilir ki? Hayata yiyip içip, evlenip çocuk sahibi olup, tüm bunlar için faturalar ödeyip, sonra da emekli olup, yaşlanıp ölmek için gelmiş olamazsın değil mi?
Bu derin ve anlamlı soruyu bir kenara not alıp kitap bittikten sonra üzerinde düşünmen daha iyi olabilir. Belki cevabı kitabı okurken bile bulmuş olabilirsin.
Önemli Not: Konular hoşuna gittiyse devamını Kendini Hatırlayan İnsan (1 Koç 3 Bilge ve Sen) kitabımda bulabilirsin. Biz seni kitabın içinde bekliyoruz.