Bir zamanlar bir çocuk varmış, her çocuk gibi onun da hayalleri varmış. Akşam olunca hayallere dalarmış, bu hayallerini gökyüzünde uçan bir cam fanusun içinde biriktirirmiş. Tam uykusu geldiği anda o parıldayan gözlerinin ışığı söner, cam fanusuna bakıp kocaman bir “KEŞKE” dermiş ve “puff” diye cam fanus kırık dökük olurmuş… Ve bu çocuk, hayatı boyunca pek çok hayal kırıklığı yaşamış...
Bir çocuk daha varmış, her çocuk gibi onun da hayalleri varmış. Akşam olunca hayallere dalarmış. O da bu hayallerini gökyüzünde uçan bir fanusa koyarmış. Tam uykusu geldiğinde fanusunu da yanına alır, ona sımsıkı sarılırmış. Parlayan gözlerini kapatıp, ışıldayan kalbiyle cam fanusun içine girip uyurmuş. Uyurken hissedermiş, yaşarmış, çünkü hayallerine gönülden bağlıymış ve inanırmış. Ve bu çocuğun hayalleri hep gerçek olmuş... :)
Şimdi size sormak istiyorum;
Siz cam fanusun içinde misiniz? Yoksa dışında mısınız?
Hayatınızda bir şeylerin değişmesiniz istiyorsanız ya da hayallerinizin gerçek olmasını; önce onları zihin gözünüzel görmeli, sonra da gerçekten içindeymişsiniz gibi yaşamalı, hissetmeli, inanmalısınız...
Cam fanusun içine girebilmek için yenilenmiş siteme üye olarak daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. Sevgi ve sağlıkla ilerleyin...