"Seni seviyorum diyebiliyorsam bu; sende bütün insanlığı, bir anlamda canlı olarak her şeyi ve yine sende kendimi seviyorum demektir." Erich Fromm.
Sevgiye ve insanlığa dair söylenmiş bu sözü ilk duyduğumda beni derinden etkilemişti. Ve hemen odamın duvarına yazdım. Derin manalar bulduğum ve içimde derin hisleri harekete geçiren sözleri içselleştirmek, hücrelerime geçirmek için evde, ofiste duvarlara asarım. İşte Almanya doğumlu Amerikalı psikanalist ve sosyolog Erich From'un bu sözü de onlardan biri. Ve bu yazımda sizlerle Fromm'un bundan tam 60 yıl önce yazdığı Sevme Sanatı adlı kitabından küçük birkaç alıntıyı paylaşacağım. Hoşunuza giderse ve merak ederseniz daha fazlası için kitabın kendisini okuyabilirsiniz.
Bölüm 1
"Sevmek bir sanattır, gerçekten sevgi istiyorsan bu sanata kendini adamalı insan. Sevgi önemliyse, en önemli değeriyse insanın, onun için emek harcamalı. Nedir bu emek harcamak;
- İlgi ve özen göstermek, tıpkı bir annenin bebeğini büyütürken gösterdiği özen gibi.
- Sorumluluk almak, görevden değil gönülden.
- Saygı duymak, onun da özvarlığı olduğunu hatırlayarak.
- Onu tanımak, bilgi sahibi olmak çünkü onu tanırken kendini de tanırsın.
- Gönülden vermek, sende yaşama dair her ne varsa paylaşmak..."
Bölüm 2
Birlikte olmak adına kurallara, rutinlere uyulan özden öze ilişki kurulamayan evlilikler (ilişkiler) yalnızlık duygusundan kurtulma sığınaklarıdır. Bu dünyaya karşı bir ortaklıktır. ''EGOİSME A DEUX'', iki kişilik egoizmi de sevgi ve yakınlık zannederler. Gerçek evlilik (ilişki) yüreklerde yaşanır. İşte o zaman özde bir olursun. Yoksa aynı evde yalnızlığına ördüğün duvarın arkasında hep kendini kandırırsın...
Sevgi, iki insanın birbirlerine varlıklarının özünden bağlanması, her birinin kendisini varlığının özünde yaşamasıyla mümkün olabilir. İşte yalnız bu '' Özünü Yaşama'' insan gerçekliğidir. Yaşam yalnız burada, sevginin temelindedir. Bu şekilde yaşanan sevgi sürekli bir meydan okumadır; dinlenme değil hareket etme, büyüme ve birlikte çalışma anlamına gelir. İster uyum egemen olsun, ister çatışma, ister neşe, ister üzüntü bunlar temel gerçeğin yanında çok önemsizdir. Temel gerçek iki insanın birbirlerini varlıklarının özünden tanımasıdır. Kendinden kaçmak yerine kendi özleriyle bütünleşerek bir olmalarıdır. Sevginin bir tek kanıtı vardır; ilişkinin derinliği ve seven kişilerin içindeki canlılık ve güçtür. Sevginin varlığını gösteren meyve sadece budur."
Evet bu hafta isterseniz Erich From'un sevgi tanımlamasına bakarak ilişkinizde, evliliğinizde ve kendinizde tespitlerde bulunabilirsiniz. Tabii ki tespit değil aslolan niyettir. Niyetimiz varsa sevmeye sevilmenin peşinde değil sevmenin içinde olmalıyız. Eğer seviyorum diyorsanız birinci bölümün maddelerini tek tek yerine getirdiğinizi somut örnekler vererek dile getirin, bakalım gerçekten seviyor musunuz yoksa sadece dilinizde mi sevgi... Bakın bakalım ilişkinizin derinliği, içinizdeki canlılık ve güç ne kadar? Bu derinlik, bu canlılık size neler yaptırıyor, neler yaşatıyor...
Sevdiğinize ilgili ve özenli, sorumlu, saygılı, meraklı olarak yaklaşın bu hafta... ve onu gerçekten sevdiğinize emin olduysanız sevginizi temsil edecek ama onun için de çok anlamlı olabilecek bir hediye alın ya da yapın, yaratın. :) Böylelikle sevdiğinizi ne kadar tanıdığınızı da anlarsınız :)
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin...
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu