- "Küçücüktüm büyüdüm. Büyüdüm büyüdüm, kocaman insan oldum. Oldum da ne oldu? Yaşasın, bir sürü maskem oldu. Korkularımı saklamak için kalkan maskelerim oldu. Sonra ne oldu? Maskeli balolara ve maskeli savaşlara katıldım... Şimdi ne durumdayım? Maskeler canımı yakıyor, balolar sahte geliyor, savaşlar canımı yakıyor."
- Hadi çıkar maskelerini güzel insan, maskelerin arkasındaki kalbinle konuş, kalbini kulan diyorum...
- Olmaz, kendimi çıplak hissederim o zaman...
- Herkes çıplak olsaydı, herkes sade olsaydı çıplak hisseder miydin kendini?
- Hayır, o zaman bu çok normal olurdu.
- Karşındakine bak, iyi bak... Onun da maskesi var senin gibi. Dikkatli bak, o maskenin arkasındaki kalbi gör. Görebiliyor musun?
- Hayır, o kötü, o yanlış.
- O kalbi görebilmen için kendi maskenin arkasındaki kalbinin gözüyle bakmalısın. Gönül gözüyle. O zaman önce kendi kalbine ulaşmaya ne dersin?
- Nasıl olacak bu?
- Sev kendini, sev, sev yaradanı sev, sev sende bir parça olan bir diğerini sev... Sevdikçe maskelerin düştüğünü göreceksin. Sevgi en büyük şifadır. Beden için, zihin için, ruh için en mükemmel doğal ilaçtır sevgi... "Sevgi her zaman kollarının açık duruşudur, sevgi için kollarınızı kapatırsanız, kendiniz dışında tutacak hiçbir şey kalmayacağını görürsünüz'' diye seslenir ünlü yazar. Evet elimiz-kolumuz maskeleri tutmakla meşgulken nasıl sevgiye açabiliriz kendimizi... Aç kollarını, aç kalbini... İşte o zaman sen kendiliğinden sevgi olursun... Ben kendiliğinden sevgi olurum, o kendiliğinden sevgi olur...
İsteklerinin olması için her zaman bir şekilde başlaman gerekir ve ilk başlangıç noktası kendi içindir. Güzel bir başlangıç diliyorum sana :)
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin...
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu