Türk toplumu olarak maalesef olumsuz alışkanlıklarımızdan birisi de iyilik amaçlı eleştirilerimizin çok fazla olması. İltifat veya iyiyi, güzeli dile getirme alışkanlığımızın pek olmaması. Çoğu kez duymuşsunuzdur “ben senin iyiliğin için söylüyorum...” diye başlayan ya da biten eleştiri cümlelerini... Annemizi babamızı, çocuğumuzu, arkadaşımızı eleştirme alışkanlığı genetik kod gibi geçiyor nesilden nesile. Şimdi bu kodu kesme zamanı. Önce biz bu olumsuz alışkanlıktan kurtulacağız ki çocuklarımız da bizden görüp devam ettirmesinler.
Birisi heyecanla yaptığı bir işi anlatır ya da yapmak istediği bir işi söyler. Karşıdan hemen bir eleştiri gelir. İstek, heyecan puf diye sönüverir. İkili ilişkilerde sanki hiç güzel, olumlu bir davranış yapılmamış gibi hemen beğenilmeyen bir şey pat diye dile getirilir “ama sen…” diye başlayan bir cümleyle.
Neden insanlar birbirine onlarda buldukları güzellikleri, olumlu yanları pat diye iletmezler. Karşılaştığınız insanların mutlaka güzel bir şeyleri vardır. Fiziksel olarak ve zihinsel olarak... Düşünüyorum da acaba insanlar birbiriyle karşılaştığında önce karşısındakine bir tane fiziksel bir tane de zihinsel (düşünce, davranış, yetenek...) güzelliğini fark edip, onu dile getirse nasıl bir toplum olurduk… :)
Her insan kendiyle ilgili güzel bir şeyler duymaktan hoşlanır. İlk başta birbirlerine güzel bir şeyler söyleyen insanların havası değişir, iletişime yumuşak ve uyumlu başlanır, önyargının yerini hemen hoşgörü alır. Hadi, bir iyilik yapın kendinize ve başkalarına bu hafta her gördüğünüz kişiye iki çift güzel sözle adım atın. Bir insana, bırakın, saçın, gözün güzel demeyi kolyen çok güzelmiş bile deseniz hoşuna gider ve gülümser. Senin yemek yapmaya karşı olan yeteneğine hayranım. Veya işinde çok sorumlu ve araştırmacı olmanı takdir ediyorum, deseniz acaba o kişiyle geri kalan iletişiminiz nasıl geçer, denemek ister misiniz? İşyerinize gittiğinizde herkesten önce siz selam verip, o kişiye uygun bir güzel cümleyle başlasınız acaba ne olur? Eşiniz eve geldiğinde ilk iki dakika için de ona iltifat etseniz acaba akşama nasıl başlarsınız? Veya çocuğunuza iki övgüyle yaklaşsanız bugün, ne olur aranızda? Çok şey farklı olur, hele bunu bir de alışkanlık haline getirirseniz çok daha güzel olur. Verdikçe alırsınız, size de mutlaka bunun olumlu geri dönüşü olacaktır. En azından size mutlu mutlu gülümseyerek bakan bir çift göz bile iyi gelecektir. En önemlisi kendinizdeki güzellikleri de, olumlu yanları da görmenize yardımcı olacaktır bu çalışma. Belki de önce kendini onaylamaktan, kendini bir çift güzel söz söylemekten başlamak daha doğru olacaktır… :)
Hadi, bu hafta hep beraber bir iyilik yapalım hem başkalarına hem kendimize… :)
Toplumun havası değişsin… :)
İstanbul'da ki okurlarıma bir duyurum var bu arada; 14 Aralık Cumartesi günü '' olumlu düşünce'' sınıfımız başlıyor. Zihninizi doğru kullanarak hayatınıza güzelikleri çekmek istiyorsanız sizleri bekliyoruz...Rezervasyon: 0 212 352 08 59...Bir iyilik yap kendine :)
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin...
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu