Bilinçaltına Her An Ulaşabilirsiniz

Geçenlerde kızımın arkadaşı, eski bahçıvanımızın dokuz yaşındaki kızını okul çıkışında almaya gitmiştim. Dünyalar tatlısı, akıllı mı akıllı, gözleri parıl parıl bir kız… :) Arabada giderken sohbet etmeye başladık, her zamanki derslerinin çok iyi olduğunu, bütün derslerini çok sevdiğini anlatıyordu. Hatta gideceğimiz on dakikalık yolda çantasını açmış, çoktan ödevlerini yapmaya başlamıştı. “Zeliş sen büyüyünce ne olmak istiyorsun” diyerek klasik soruyu sordum. :)

“Arzu Abla, ben hemşire olacağım” dedi.

Bir an şaşırdım; acaba neden hemşire olmak istiyordu? Çok daha fazlası olabilirdi. Daha büyük bir hedefi yakıştırmıştım ona, bir an hayal kırıklığına uğradım. Ne kadar bilinçli vermişti dokuz yaşındaki bir çocuk bu kararı. Gerçekten hemşirenin yaptığı işi biliyor ve onu mu yapmak istiyordu; yoksa mecburi bir seçim miydi bunu merak ettim. Vızır vızır kafamın içinden sorular geçiyordu. Tabii ki hemen zihnimdeki soruyu ona sordum.

“Peki, Zeliş neden doktor değil de hemşire olmak istiyorsun?”

“Arzu Abla, ben erkek değilim ki” diyerek gülümsedi. Sanki utanarak, çekinerek benim yanlışımı söylemek, ona zor gelmişti.

Zeliş bir köy okulunda okuyor, bir köyde yaşıyor. Hiç kadın doktor görmemişti, okulda meslekleri tanırken görsel ifadeler olarak öğretmen ve hemşire resmi kadın; doktor ve veteriner resmi ise erkek figüründen oluşuyordu. Çevresinde de “erkekler büyük adam olur” söylemleri fazlaydı.

Zeliş’in bilinçaltı, durumu hemen kapmıştı ve olabileceği en iyi mesleği hemşirelik olarak seçmişti. Tabii ki hemşirelik de çok güzel bir meslek, gerçekten bilinçli olarak seçip yaparsanız çok da başarılı ve mutlu olursunuz. Meslek seçiminde kişilik yapıları da çok önemli… Kimileri yaratmayı, kimileri planlamayı, kimileri asiste etmeyi sever. Ve bunları yaparken de çok mutlu olur ve işlerinde çok daha kolay başarıya ulaşırlar. Ama mesleği cinsiyete göre ya da bildiğiniz mevcut duruma göre seçiyorsanız potansiyelinizi kullanamayabilir ve mutsuz olabilirsiniz. Bu durumda çevre, sizi yönetmiş olur.

Ben ve yanımdaki arkadaşım, hemen birbirimize bakıp iş başına geçtik. Zeliş’in bilinçaltına isterse doktor da olabileceğiyle ilgili mesajları yağdırmaya başladık. O an Zeliş’in gözlerindeki parıltı daha da artmıştı, heyecanlanmıştı. Onu beyaz önlüklerle görebildiğimizi, hastanede hastalara yardım edip çok başarılı olabileceğini bildiğimizi söyledik. Arabadan inerken “İyi günler Zeliş Doktor” dediğimizde yüzündeki gülücüklerden onun da artık zihninde kendisini doktor olarak canlandırabildiğini anlamamak mümkün değildi… :)

Nice Zelişler var çevresinin, ailesinin zihin gözlükleriyle hayatı algılayan. Sınırlı zihinleri bir miras gibi taşıyan... Bazen bir cümle, güzel bir söz bir insan için özellikle de bir çocuk için zincirlerini kırıp yeni ufuklara yelken açmasını sağlar. O yüzden insanları özellikle de çocukları motive etmekten, yüreklendirmekten asla çekinmeyin. Belki bir gün herhangi bir yerde bir çocuk çıkar karşınıza, ona öyle bir söz söylersiniz ki o çocuğun hayatı değişir. Hele bir de ona bir hayal kurdurup güzel duygular hissetmesini sağlıyorsanız ona yeni ve geniş bir zihin kapısı açarsınız. Bugün bir iyilik yapın ve herhangi bir çocuğa güzel bir şeyler söyleyin. Yapabileceğini, başarabileceğini söyleyin… :)

Sevgi ve sağlıkla ilerleyin...

Arzu Bıyıklıoğlu

NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu

www.arzubiyiklioglu.com