İç konuşmalarımızla her zaman kendimize telkinde bulunuruz. Sık sık genellemeler yaparak ya da davranışlarımızı kişiliğimize taşıyan bir düşünce içinde bulunarak gelecek günlere dair içimizde bir olumsuzluk yaratabiliriz. Dolayısıyla dış dünyamızda aynı şeyi gerçekleştiririz. “Ben başarısızım” gibi konuşmalar kendi kendinize kimliğinize saldırmanız, olumsuz yüklemelerinizidir. “Ben başarısızım” dediğinizde kendinizi bilinçaltınızda toptan başarısız ilan edersiniz. Çok büyük evrensel bir genelleme yapmış olursunuz. Üzüntü, umutsuzluk, özsaygı, özgüven düşüklüğü yaratırsınız. En kötüsü de bir inanç kazanırsınız. İnançlarımız bizim ürettiğimiz kişisel teorilerimizidr. Gerçek olmadıkları halde iç sistemimiz tarafından gerçekmiş gibi algılanırlar.Ve daha sonraki hareketlerimizi de bu inancı doğrulamak üzere belirleriz. Yani bilinçaltı tarafından otomatik olarak belirlenir. Benzer sonuçları almamızın açıklaması da budur. İnanç konusunda tekrara girdim ama bilinçaltınıza yerleşsin diye bunu sık sık hatırlatıyorum...
Bir çocuk okulda derslerinin birkaçında iyi not alamıyor diye başarısız etiketini alırsa ne olur? En küçük genelleme, okul hayatında başarız; daha büyük genelleme, hayatta başarısız olmaktır. Çocuğun adı başarısızlık olabilir. Oysa çocuk, kendisine uygun bir öğretmenle karşılaşmamış olabilir veya bir şeylere tepki veriyor olabilir, müzik veya edebiyatta çok iyi olabilir. Belki tek ihtiyacı olan şey, düzenli ders çalışmaktır. Kimse her konuda mükemmel olmak zorunda değil, bazı şeyleri iyi yapıp bazı şeyleri de çok iyi yapabilir. Kişi zaten sevdiği istediği, zevk aldığı şeyde başarılı olmaktan mutlu olur ve bunu yapabilecek gücü de vardır. Eğer ben şunu istiyorum ama başaramıyorum, diyorsanız sizi başarısız yapan, başarısızlık inancınızdır. Değiştirmeniz gereken bu inançtır. Ve yeni bir başarı stratejisi bulmanız gerekir. Kişi en iyi ne yapıyor, en çok neyden hoşlanıyorsa, özellikleri neler ise onun üzerine gitse daha da iyi olur. Böylece insanlar daha başarılı, daha mutlu ve daha faydalı olacaktır.
İnsan kendini başarısız hissettikçe içinde mutsuzluk ve huzursuzluk yaratır ve hastalığa davetiye gönderir :) evet bu hafta küçük de olsa bugüne kadar elde ettiğiniz başarılarınıza odaklanıp güzel bir liste yapın...Emin olun ki kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Ama daha başarılı olmak istiyorsanız önce mutlu olun. Çünkü mutluluğun anahtarı başarı değil başarının anahtarı mutluluktur :)
Bu arada önümüzdeki hafta ikinci kitabım '' Değişim Seansları'' kitapçılarda evlerinize gelmek için sizleri bekliyor olacak. Sevgiyle okuyup, kendinize güzel, faydalı seanslar yapacaksın :)
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin...
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu
Arzu Bıyıklıoğlu