21.04.2024 - 06:52 | Son Güncellenme:
Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Gençlikte aileyle yaşanan anlaşmazlıklar oldukça normaldir, çoğu kişinin başına gelir. Bu tartışmalar kimi zaman birkaç günlük küslüklerle kapanıp gider. Ancak 14 yaşındaki Andres Canto'nun köye giderken eşofman giymesine izin vermeyen ebeveynlerine kızması, olayı bambaşka bir boyuta taşıdı. Evde kalan ve büyükbabasının kazmasını eline alan genç, büyük bir sinirle evlerinin bahçesini kazmaya başladı. Kazdıkça rahatladığını anlayan Canto, küçük bir çukuru 8 yıl içinde yaşanabilen bir yer altı mağarasına dönüştürdü. Derinlere doğru inen basamaklar, oturma odası ve yatak odasından oluşan bir yapıya ulaştı. Şimdilerde 22 yaşında olan Canto'nun sığınağı görenleri şaşkına çeviriyor.
HAFTADA 4 SAAT KAZMAYA DEVAM EDİYOR
Oyunculuk yapan ve üniversitede okuyan Andres yaptığı açıklamada, "Son iki yılda zemin seviyesini yarım metre daha alçaltarak ana odayı genişlettim. Ayrıca yeni bir odaya başlamak için daha derine yeni bir tünel kazmaya başladım. Son zamanlarda çok fazla zaman bulamıyorum. Ancak hafta sonları yine de projem üzerinde çalışıyorum. Pandemi döneminde mağarada büyük ilerlemeler kaydetmiştim, artık buna ayıracak daha az zamanım var. Mağarayı kazmaya haftada yalnızca dört saat ayırıyorum" şeklinde konuştu.
Canto, tartışmanın kendisini kazmaya başlamaya motive ettiğini ancak böyle bir projeye başlamayı uzun süredir düşündüğünü söyledi. "Mahallemde sıkılmıştım ve yalnızdım, hareketli bir şeyler yapmak istiyordum. İlk planım dipsiz bir kuyu kazmaktı. İlk üç yıl boyunca sadece ne kadar derin bir çukur kazabileceğimi görmek istedim. Ancak yıllar içinde bu deliği yaşanabilir bir alana dönüştürebileceğimi fark etmeye başladım” dedi.
BAHÇENİN 5 METRE ALTINDA
Mağaranın içinde Andres'in yemek pişirmesi için bir kömür ocağı, müzik için ses sistemi, telefonuna bağlı Wi-Fi ve bir yatağının yanı sıra dört adet elektrik prizi var. Aynı zamanda dinlenmek için rahat bir kamp sandalyesi ve duvarda da bir ayna bulunuyor. Mağara, bahçenin yaklaşık 5 metrekaresini kaplıyor ve yerin beş metre altında bulunuyor.
Sosyal medyada paylaşılan bir video da mağaranın artık standart bir evin birçok özelliğine sahip olduğunu gösteriyor.
'YILIN EN SICAK AYLARINDA BİLE 20 DERECE'
Bütün ailesinin ve arkadaşlarının mağaraya alışkın olduklarını, hatta bazılarının ona yardım etmeyi dahi sevdiğini söyleyen Andres Canto, “Kazma işini bu kadar devam ettirmemin sebebini bilmiyorum. Akşamları okuldan sonra dinlenmek için bunu kullanmaya başladım ve haftanın birkaç günü sürdürdüm. Arkadaşım Andreu bana ödünç bir matkap getirdiğinde proje hızlandı. Her öğleden sonra da yardım etmek için geldi. 1 yıl içinde mağaranın derinliğini 1,5 metreden 11 metreye çıkardık” bilgisini paylaşarak ekledi:
“Bazen büyük bir taşla karşılaşıyorum yani saatlerce kazdıktan sonra neredeyse hiçbir şey yapamamış oluyorum. Bu oldukça sinir bozucu. Kazma işleminin ilk başlarında toprakları kovalar kullanılarak ellerimle çıkarıyordum. Ancak daha derine indikçe kazı teknikleri üzerinde çalışmaya başladım ve daha sonra molozları yüzeye çıkarmak için bir makara sistemi geliştirdim. Odaları oluşturmaya başladığımda, olası bir çökmeyi önlemek için tavanları kemerli girişler ve sütunlarla güçlendirdim. Burası yılın en sıcak aylarında 20 veya 21 derecede kalıyor. Bu sebeple de bunaltıcı yaz aylarında serinlemek için iyi bir kaçış yeri oluyor. Ancak şiddetli yağmurlarda ara sıra su basıyor ve sıklıkla böcekler, örümcekler ve salyangozlar buraya geliyor.”
'BİR SONRAKİ ADIMDA HEDEFİM JAKUZİ'
Mağaraya merdivenlerden indiğinizde ilk odada ısıtma boruları ve portmanto sizi karşılıyor. İkinci odada oturma alanı ve stereo ses sistemi var. O odanın ortasında da bir fırın bulunuyor. Yer altı mağarasında tek kişilik yatak, raflar ve dört arkadaş için oturma yeri bulunan bir oda bile var. Arkadaşlarının yer altı mağarasını sevdiğini dile getiren Andres, "Her hafta yeni bir gelişme var mı diye görmeye geliyorlar" şeklinde konuştu.
Canto'nun ebeveynleri ise inşaattan memnun ancak ondan daha az heyecan duyuyor. "Ne zaman bir odayı bitirsem, işimin bitip bitmediğini soruyorlar" diyen Canto, “Yer altı sığınağımı henüz tamamlamadım. Beni projeye bağlayan şey, hiç bitmeyecek olmasıydı. Sanırım bundan sonra muhtemelen bir jakuzi ekleyeceğim. Bunca yıl içinde bu projede hiçbir pişmanlığım olmadı. Uzun ve zorlu bir maceraydı ama sonunda başardıklarımı seviyorum" diyerek sözlerini şöyle noktaladı:
“İhtiyacım olan her şeye sahibim. Hava durumuna göre burada çalışmak bazen yorucu olabilir. Ancak her gün kazmaya devam etmek için kendi motivasyonumu buluyorum. Küçük kulübeler inşa etmeyi her zaman sevmişimdir. Kırsal kesimde yaşıyorum, çoğu zaman orada terk edilmiş bir ağaç bulduğumda güzel bir ev inşa ederdim. Küçükken de hayal gücü geniş bir çocuktum."