01.12.2016 - 16:50 | Son Güncellenme:
1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla açıklama yapan Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Uzm. Dr. Sema Karaoğlu, Human Immmunodeficiency Virus yani HIV virüsünü, insanların bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen bir mikrop olarak tanımladı.
İnsanların ilk aşamada HIV virüsü ile enfekte olacaklarını belirten Uzm. Dr. Sema Karaoğlu, HIV kontrol altına alınmadığı durumda hastanın AIDS hastası olacağını ifade etti. HIV mikrobu kapan her hastanın AIDS hastası olmayacağını vurgulayan Uzm. Dr. Sema Karaoğlu, “AIDS hastalığı ise bağışıklık sistemimizin tamamen bloke edildiği bir hastalık.
Kişi bu hastalığa yakalandığı zaman, küçücük bir mikrop bile onu ölümle sonuçlanabilecek tablolarla karşı karşıya getirebiliyor. Yani HIV virüsü ile enfekte birisi eğer AIDS olur ise bağışıklık sistemi çalışamayacağı için hastalık öldürücü bir hale gelebiliyor. Çok basit bir mantar hastalığı, gribal enfeksiyon ya da idrar yolu enfeksiyonu kişiyi ölüme sürükleyebiliyor.” diye konuştu.
Tedavi altına alınırsa kronik bir hastalık
Bununla bağlantılı olarak, henüz HIV aşamasında iken, erken dönemde tedavi almaya başlayan hastalığın ölümle sonuçlanmayacağının altını çizen Karaoğlu, “AIDS, öldürücü değil, tamamen tedavi edilebilir ve kronik bir hastalık olarak gündemde. Erken tanı ile kişiye çok daha konforlu ve sağlıklı bir yaşam sunmak mümkün. Maalesef henüz aşısı yok ama erken tanı ile tedavi edilebilir bir hastalık.” dedi.
AIDS’li hastaların en önemli problemi: Tecrit
AIDS’li hastaların, bulaşma yollarının bilinmemesinden dolayı toplumdan tecrit edildiğini belirten Uzm. Dr. Sema Karaoğlu, hastalığın bulaşmasına neden olan tek durumun cinsel yol olmadığına bulaşma olmadığına dikkat çekti.
Diğer bulaşma nedenlerini, madde bağımlılarında aynı enjektörün kullanılması, sağlık çalışanlarının kanla temasından dolayı risk altında olması ve nadiren de görülse anneden bebeğe bulaşma olarak sıralayan Karaoğlu, “Sanki kötü bir hastalıkmış gibi tecrit ediyoruz onları, oysa hasta olan kişi bir sağlık çalışanı da olabilir, çok nadiren görülse de anne karnından bebeğe geçen AIDS’liler olabilir. Toplum olarak bulaşma yollarını bileceğiz ki; AIDS’li hastadan tokalaşmayla, tükürükle, öpüşmekle, aynı tuvaleti kullanmakla, aynı havuza girmek ve aynı ortamlarda oturmakla AIDS’in bulaşmayacağını bilelim.” ifadelerini kullandı.