22.06.2021 - 20:12 | Son Güncellenme:
SENİM TANAY KARAKUŞ
senim.tanay@milliyet.com.tr
Melekler Şehri Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği kimdir? Hikayesini anlatır mısınız?
Melekler Şehri Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği, kurulmadan önce kendi sokağındaki canları besleyerek çalışmalara başladı. Daha sonra sokakta bulduğumuz bir köpeği barınağa bırakmak zorunda kalınca barınak gerçeğiyle tanışmış olduk ve barınak gönüllüsü olarak çalışmaya devam ettik.
Bölge olarak o barınak uzak kaldığından bize daha yakın bir bölge olan Silivri – Çatalca bölgesindeki canlara yardımcı olabilmek adına kendi çabalarımızla tedavi sonrası bakım yapılması ve aile bulunması için bir yer kiralayarak bir bahçe oluşturduk. 40 can bakma amacıyla çıktığımız bu yolda şu an dernek olarak 550 canın bakımını yapıyoruz.
Tüm bu çalışmaların ardından 2019 yılında dernek olarak faaliyet göstermeye karar verdik ve 24 Temmuz 2019 yılında Melekler Şehri Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği olarak faaliyete başladık. Dernek olarak amacımız; yardıma muhtaç hayvanların bakımı ve tedavilerini yapmak, sahipsiz sokak hayvanları başta olmak üzere tüm hayvanların öncelikle yaşam hakları ile refahlarını sağlamaya yönelik çalışmalarda bulunmak ve hayvan sevgisini yaygınlaştırmak.
Dernek olarak sokak hayvanları için nerelerde, hangi faaliyetleri yürütüyorsunuz?
Genellikle Silivri, Çatalca, Vize, Tekirdağ, Saray ormanlık bölgelerinde besleme ve tedaviye ihtiyaç duyan hayvan dostlarımıza derneğimizi, faaliyetlerimizi takip edenlerin destekleriyle yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kendi çabalarımızla oluşturduğumuz bahçedeki hayvan dostlarımızın bakımlarıyla ilgileniyor ve yurt içi, yurt dışı sahiplendirmeler yapıyoruz.
Faaliyetlerinizi yürütmek için nasıl kaynak yaratıyorsunuz? Bu zor olmuyor mu?
Faaliyetlerimizi dernek üyelerimizin aidatları ve destekçilerimizin bağışlarıyla yürütmeye çalışıyoruz. Bu tabii ki çok zor çünkü yeterli sayıda üyeye maalesef sahip değiliz. Ancak bizi bilen, tanıyan destekçilerimizin çıktığımız bu yolda bizi yalnız bırakmayacağına inanıyoruz. Ve bir canı kurtarmak veya doyurmak için elimizi taşın altına sokmaktan çekinmiyoruz.
Resmi olarak iki yıldır ancak aslında yıllardır pek çok sokak hayvanının hayatına dokunuyorsunuz. Sokak hayvanları hangi tehlikelerle iç içe yaşıyor?
Aslında sokakta yaşayan dostlarımızın ne tür zorluklarla karşılaştığını maalesef ki hemen hemen her gün internet gazete veya televizyonlarda izliyor ve okuyoruz. Ancak onlar için en büyük tehlike öncelikle açlık, araçlar, yerel yönetimlerin "Şikâyet var" diyerek ormanlar veya kırsal bölgelerde bu canları açlığa ve ölüme terk etmeleri.
Toplumda "Hayvana vereceğiniz değeri insana verin" diyerek tepki gösteren bir grup var. Mücadele veren bir dernek olarak bu tür cümleler size neler hissettiriyor?
Aslında bizim mottomuz bile dünyanın sadece insanlığa ait olmadığı yönünde. Yaratılmışa olan saygımızdan ötürü her canlının doymaya, barınmaya nefes almaya kısacası yaşamaya hakkı var. Bu tarz tepkileri çok duyuyoruz ve alıyoruz. Bu tepkilerin dilsiz dostlarımızla empati kurulamamasından kaynaklandığını düşünüyoruz ve artık enerjimizi, inancımızı kaybetmemek için bu tarz tepkileri duymamaya çalışıyoruz.
Sokak hayvanlarının beslenmesi dışında tedavi süreçleriyle de ilgileniyorsunuz. Size kimler yardımcı oluyor? Mesela tedaviyi koşulsuz üstlenen veteriner klinikleri oluyor mu?
Bu konuda en büyük yardımı yine destekçilerimizden görüyoruz. Tek başına bütçelerini zorlayarak bütün tedavi masrafını karşılayan gönüllülerimiz var. Şu ana kadar hiçbir veteriner kliniğinin ne yazık ki tam olarak masraflarını üstlendiğini görmedik fakat sokakta yaşayan canlarımıza indirim yapıyorlar.
Kendi imkanlarınızla kurduğunuz barınakta kaç hayvan yaşıyor? Kedi ve köpek dostlarımızın dışında başka canlara da el uzatıyor musunuz?
Derneğimize ait kendi imkanlarımızla oluşturduğumuz bahçemizde şu an için 550 can bulunuyor. Bir tane de sahibi tarafından hastalığı sebebiyle terk edilen Nazlı adında bir eşeğimiz var.
Uzun süredir gündemde olan ve Meclis'ten geçmesi beklenen Hayvan Hakları Yasası hakkında neler söylemek istersiniz? Yasanın yürürlüğe girmesi, hayvan istismarı ve hayvana şiddette acı tabloyu değiştirebilecek mi?
Hayvan hakları yasasını tam olarak onaylamıyoruz çünkü şu an ki taslakta örmek verecek olursak evde canlarla ilgili sayı sınırlaması bulunuyor. Bizce bu konu hakkında karar merci, ev halkı olmalı. Hayvana şiddet, taciz, tecavüz gibi olayların arttığı şu günlerde kişilerin alması gereken cezaların daha caydırıcı olması gerektiğini düşünüyoruz.
Sokak hayvanlarına sizin aracılığınızla el uzatmak isteyen hayvanseverler neler yapabilir?
Web sayfamız ve sosyal medyadan bizi takip ederek, en önemlisi derneğimize üye olarak aidatlarla düzenli gelir sağlamamıza, bu sayede daha fazla cana ulaşmamıza yardımcı olabilirler.