24 saatlik göğüs büyütme

“Flash Breast Augmentation” yani “Hızlı Meme Büyütme” olarak bilinen ve düğün, mezuniyet gibi günlere özel kadınların tercih ettiği bu uygulama henüz Türkiye’de yok. Ancak, bu yükselen trendi öğrenen hanımlar doktorların kapısını çalmaya başladı bile. Bu uygulamanın hastalarca tercih edilmeye başlanması, estetik çevrelerinde çok da olumlu karşılanmıyor. Almanya başta olmak üzere, dünyanın çeşitli ülkelerinde estetik, plastik ameliyatlar gerçekleştirmiş olan Op. Dr. Evrim Uçkunkaya, bu yeni furya ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

24 saatlik meme büyütme operasyonu nedir? Hangi işlemler yapılıyor?

Bu teknikte bütünüyle olmasa da implantla meme büyütülüyor, hastaya işlemden sonra bu hissi verebilecek bir yöntem uygulanıyor. Ama tabi enjekte edilen sıvının şekli, ağırlığı ve dokusu asla kalıcı bir meme implantının verdiği natürel meme dokusu havasını vermiyor. Ve en önemlisi de bu sadece 24 saatlik bir uygulama, çünkü enjekte edilen sıvı 18. saaten sonra böbrekler yoluyla atılıyor.

İşlem, lokal anestezi altında ve bazı durumlarda hastalara hafif bir sedasyon vererek yapılıyor. Meme dokusunun içine serum fizyolojik sıvısı (tuzlu su) enjekte edilerek memelerin büyütülmesi esasına dayanıyor. Hastalar sonrasında taburcu edilip günlük hayatlarına ve aktivitelerine geri dönebiliyorlar.

Ne gibi komlikasyonları var, sağlığa zararlı mıdır?

Öncelikle bilmek gerekir ki bu teknik herkese uygulanamıyor. Serum fizyolojik enjeksiyonu ile bir memenin büyütülebilmesi için mevcut meme derisinin genişlemeye uygun olması gerekir. Genellikle doğum yapmış kadınlarda, kilo vermiş ya da zaten belli bir miktar meme dokusu olan kadınlarda yöntem işe yarayabilir. Ancak özellikle meme dokusunun hemen hiç olmadığı ve göğüs derisinin gergin olduğu genç kızlarda meme dokusunun serum enjeksiyonu ile şişirilebilmesi mümkün değildir.

Bu teknikle memeleri büyütebilmek için öncelikle memelerin çok sarkık olmaması gerekiyor. Sıvı enjeksiyonu ile dolgunlık sağlanabilir ama bu kesinlikle bir dikleştirme sağlanmaz.

Sonuçta işlem bir iğne ile yani yabancı bir cisim ile birçok kere memeye dışarıdan müdahale edilerek uygulanıyor, dolayısıyla iğnenin girdiği yerlerde bir kızarıklık oluyor. Yapılan enjeksiyonla meme ve dekolte bölgesi şişiriliyor ve dolgun bir görünüm elde ediliyor. Düşünün ki bir balonu şişiriyorsunuz, gergin ve parlak, peki havası çıkıp söndüğünde ne oluyor? Buruşuk, mat ve yumuşak bir plastik kalıyor elinizde. Aynı mantıkla yaklaşırsanız, memeyi şişirdiniz ve sonra etkisi geçti ve indi. Bir kere cildin eski gerginliği yavaş yavaş kaboluyor ve sarkma oluyor. Tabi bir de ne kadar şişirdiğinize ve ne sıklıkta uygulanduğına bağlı olarak, deri de aynen doğum sonrasında olabileceği gibi çatlaklar da oluşabilir. Bir diğer detay da, bu işlemin çok sık uygulanmaması gerektiği. Üç, dört gün üst üste aynı işlemi uygulamak ne kadar doğru olur, o kadar sıvının vücuttan atılması metabolik dengeyi bozmaz mı? Bunlar tartışmalı sorular... Bu işlem hamilelerde ve böbrek bozukluğu yaşayan kadınlarda kesinlikle uygulanmamalıdır.

Burada en büyük risk yabancı bir cisim ile memeye dışarıdan müdahale edildiği için süt bezlerinde olabilecek bakteriyel enfeksiyon, daha sonraki evrede kist oluşumu ya da uzman kişi tarafından yapılmaması durumunda bir kanama olmasıdır. O kanamanın öbek olup, yani sertleşip dağılmayıp ileride yapılan bir mamografi de tümor yapısıymış gibi görünebilmesi sonucu oluşabilir. Bu da, 24 saatlik dolgun bir memeye sahip olmak için riske alınacak durumlar değil.

Serum fizyolojik enjeksiyonu ile memelerin şişirilmesinin sonuçları açısından çok yeni bir girişim olduğu için herhangi bir bilimsel kanıt mevcut değil. Dolayısıyla memeye serum fizyolojik enjeksiyonunun ileride herhangi bir sağlık sorunu yaratması olası gözükmese de zararlı olmadığına dair şu an için bilimsel bir ispat yoktur.

Hangi yaş aralığındaki kadınlar, ne gibi durumlarda tercih ediyor?

Yaş aralığı 25-50 diyebiliriz. Genç kızlar bir davete, mezuniyet gibi partilere katılıcekken, gelin adayları düğünleri için yaptırıyor. Eşlerine evlilik, ilişki yıldönümü sürprizi için yaptıran dahi var.

Amerika ve Avrupa'da yaygın olduğunu görüyoruz, Türkiye'de durum ne?

Türkiye’de henüz çok bilinen, duyulmuş ya da sık uygulaması yapılmış bir teknik değil. Ancak, bazı hastaların dünyadaki uygulamaları örnek göstererek talepte bulunduğunu duyuyoruz.

Siz neden tavsiye etmiyorsunuz?

Çünkü, “Memenin mimarisini değiştiriyorsunuz. Ben memenin iç desteğinin bozulmasından endişe ederim...” Meme dokusu özellikle kan damarları, bağ dokusu ve süt bezleri yönünden zengindir ve memeye yapılacak bir enjeksiyon sonrası bu dokular zedelenebilir. Sağlık açısından bu durum çok büyük bir sorun yaratmayabilir ancak kanama belli bir miktarın üzerinde olup vücut savunmaları harekete geçtiğinde bu kan öbeği vücut tarafından çevrelenip izole edilmeye çalışılabilir. İşte bu da dokunun yıllar sonra meme muayenesi sırasında ele bir kitle olarak gelmesi ya da mamografi de şüpheli bir kanser kireçlenmesi ile karıştırılabilir. Ayrıca maddi olarak da 24 saatlik kısa süreli bir güzellik ve zevk için pahalı bir yöntem olduğunu düşünüyorum. İki kere uyguladığınızda bir meme implantı parası vereiyorsunuz ama diğer taraftan bir implant ile ömür boyu bir güzellik elde edebilirsiniz.
Sonuç olarak şu an için meme dokusunun içine serum fizyolojik enjeksiyonunun bir sakıncası yokmuş gibi düşünülmekle birlikte, sadece 24 saatlik bir zevk için, hastaların uzun vadede risk almalarını mantıklı kılacak bir işlem olmadığı için ben önermiyorum.

Benzeri ancak daha sağlıklı bir yöntem var mı, öneriyor musunuz?

Benzer şeklide bundan yaklaşık 6 yıl kadar önce özellikle yüzde uygulanan bir dolgu maddesinin (Hyalüronik Asit) düşünülebilir. 1 yıl içinde vücuttan tamamen emildiği için meme büyütmede kullanılabileceği tezi ortaya atılıp malzeme piyasaya sürülmüştü. Ancak bu dolgu maddesinin memelere enjeksiyonundan yıllar sonra mamografide kanser tanısını güçleştirdiği tespit edilip Amerika ve Avrupa’da kullanımı yasaklandı. Alternatif olarak yağ enjeksiyonu düşünülebilir. Memesine implant koydurmadan büyütmeyi düşünen bayanlar için bu teknik bir alternatif olabilir. Fakat bunun için de vücudun diğer bölgelerinde yağ dokusunun gelişmiş olması gerekiyor ki, o bölgeden alınan yağ memede kullanılabilsin. Çoğu zaman bu teknikle meme büyütme birkaç seanslı olarak uygulanıyor. Çünkü bu kendi dokunuz ve vücutta metabolize oluyor. Ameliyattan sonra %30 %40 kadar miktarı kalıyor ancak. Bundan dolayı da istenen sonuca ulaşmak hem uzun sürebiliyor hem de birden fazla ameliyat gerektirebiliyor. Aynı zamanda bu konu hakkında da, kanseri tetikleyip tetiklemediğine dair birçok karşı fikir var. Elbette hiçbir zaman aldığımız yağ dokusunda acaba kanserli hücre var mı yok mu bilmiyoruz, ameliyat sırasında hücreleri göremiyoruz. Ya da uyguladığımız bölgede kanserli bir hücre var ve biz iyi kanlanan beslenen yağ dokusu enjekte ettiğimizde kanser hücrelerini yayıyor muyuz besliyor muyuz, bilemiyoruz. Bu konuda dünyada henüz plastik cerrahi kurulları tarafından yayınlanmış ya da kanıtlanmış bir sonuç yok.
Dolayısıyla en sağlıklısı üzerinde yıllardır araştırmalar yapılmış, yayınlar çıkmış ve hala konuşulan ve daha natürel, vücuda uygun olanı bilinen İmplant ile meme büyütme cerrahisidir.
Sizin için en doğrusunu en sağlıklısını doktorunuzla konu hakkında detaylı konuşmak, her alternatif üzerinde onun negatif ve pozitif detayları hakkında bilgilenmek ve doktorunuzla beraber karar vermektir.