30.12.2010 - 10:19 | Son Güncellenme:
Uzm.Psk. Aylin Sezer
12. ve son ay olan Aralık ayı genelde, her sonda olduğu gibi, yılın bitişinin hüznünü, heyecanını, pişmanlıklarını, rahatlamasını ve daha bir çok değişik duygu ve düşünceyi barındırıyor. Yılsonunda, hepimiz ister istemez, geçtiğimiz yılı değerlendirmeye başlarız. Yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı düşünür, yaşadığımız olayları, bize hissettirdiklerini tekrar anımsarız.
Sene sonu, tıpki işyerlerinde muhasebenin en çok çalıştığı ve yılın değerlendirmesini yaptığı zaman olduğu gibi, kişilerin kendi hayatlarıyla ilgili, bir yılsonu muhasebesi yaptığı, senenin bilançosunun çıkardığı bir dönemdir. Gerçekleştirilen planlar artı hanesine, gerçekleştirilemeyenler eksi hanesine yazılır. Çıkan sonuç, çoğu zaman kişinin sene sonunda hissettiği ruh halini belirler.
Planladıkları şeyleri gerçekleştirenler, koydukları hedeflere ulaşanlar, hayatlarında olumlu değişiklikler yapmayı başarmış olanlar, seneyi huzurlu bir şekilde kaparlar. Yeni bir işe başlamak, uzun zamandır istenen evi, arabayı, belki bir saati almış olmak, mutlu olunan ilişkide evlenmek, mutsuz olunan ilişkide boşanmak, istenen, beklenen çocuk sahibi olmak, kişilerin geriye dönüp baktıklarında, kendileriyle gurur duydukları, yaptıklarından tatmin oldukları bir sene geçirmiş olduklarını gösterir. Kendini ve isteklerini gerçekleştirmek, kişinin kendine güveninin de arttırır ve yeni yıla, yeni hedefler ve fikirlerle, umutlu başlamasını sağlar.
Diğer yandan, geçmiş seneye baktığında, sadece gerçekleştiremediklerini, ulaşamadığı hedefleri gören kişi, kendini başarısız hissedebilir. Planları gerçekleştirememenin yarattığı başarısızlık hissi, çaresizlik, mutsuzluk ve umutsuzluk gibi duygulara sebep olabilir. Ayrılmak istediği işi değiştirememiş olmak, mutsuz bir ilişkiyi sürdürüyor olmak, gitmek istediği yere gidememiş veya almak istediği şeyi alamamış olmak, yine benzer duygulara sebep olabilir. Bu da kişinin yeni yıla umutsuz başlamasına neden olabilir.
Geçmişi değerlendirirken, yapılan yanlışlara bakmak ve anlamaya çalışmak, neyi farklı yapabileceğini düşünmek önem kazanır. Yeni yıl, yeni bir başlangıçtır. Bu nedenle, eskinin suçluluk ve pişmanlıklarını geride bırakmaya çalışıp, yeni planlara ve hedeflere odaklanılmalıdır. Eğer eski seneden bitmemiş meseleler, halledilmesi gereken işler varsa, öncelikle bunları temizlemeye çalışmak önemlidir.
Yılsonları aynı zamanda bir kaybı simgeler, yaşanan sıkıntılı, hüzünlü duygularda yas tepkisiyle benzeşir. Yılın sonunda, ardımızda bıraktığımız bir senenin yasını tutarız aslında. Tüm yaşanmışlıkları ve yaşanmamışlıklarıyla, o yıl geri gelmemek üzere bitmektedir. Hayatımızın bir yılını daha geride bırakmış olmak, bazı kişilerde yoğun hüzne ve depresif duygulara neden olabilir. Bu noktada yaşlanmakla ilgili kaygılar da öne çıkabilir. “Bir yıl daha bitti, yaşlanıyorum, ama daha yapmak istediğim o kadar çok şey var ki” gibi cümleler zihnimizden geçebilir. Senenin bitmesiyle ilgili kaygı, çoğunlukla o sene için planlanmış ve yapılamamış işler veya hedeflerle ilgilidir. Özellikle iş değiştirme, evlilik, çocuk sahibi olma gibi büyük yaşam değişiklikleri söz konusu olduğunda, sene sonuna doğru kaygılar daha da artabilir.
Yıl sonları, hem ekonomik, hem sosyal hem de psikolojik olarak stresli bir dönemdir. Eski yılın bitmesiyle, yeni yıla hazırlık döneminde duygusal değişiklikler yaşanabilir. Bu hesaplaşma ve değerlendirme dönemi sonunda, geçmişe dair pişmanlıklar, üzüntüler, kızgınlıklar artabilir. Bu stresli dönemle baş ederken, en önemli nokta, biten seneye dair bitmemiş meseleleri halletmeye çalışmaktır. Yıl sonunda yaşanan pişmanlık ve suçluluk hislerini, yeni yıl kararları, motivasyon ve hedef odaklı davranışlarla değiştirmeye çalışmak önemlidir. Gerçekleştirilemeyen hedefleri, aynen yeni yıla taşımak yerine, yeni, daha gerçekleştirilebilir hedefler koymak, kişinin yaşam durumuna uygun planlar yapması öncelikli olmalıdır. Yıl sonunun, yeni bir başlangıç, geçmişin yüklerini geride bırakıp, umutla ilerlemek için güzel bir fırsat olduğu unutulmamalı.