30.07.2023 - 10:49 | Son Güncellenme:
Cilt kanseri, çağın hastalığı olan kanser türleri arasında en yaygın görülen kanser türlerinden biri olarak kabul ediliyor. Özellikle yazın sıcak havalarda güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmanın olumsuz yönde etkilediği ve önemli bir risk faktörü oluşturduğu bu kanser türünde güneşten korunma yöntemleri hayati rol üstleniyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Bıyık Özkaya, cilt kanseri oluşumunu önlemek için güneşten korunma yöntemlerinin mutlaka doğru uygulanması gerektiğine dikkat çekti.
'DENİZ İÇİN SABAH YA DA AKŞAM SAATLERİ TERCİH EDİLMELİ'
"Güneş koruyucu ürünlerin etkinliği ispatlanmış olsa da cilt kanserine karşı en iyi korunma güneşin zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalmamak" diyen Prof. Dr. Dilek Bıyık Özkaya, özellikle güneşin en tepede olduğu öğle saatlerinde dışarıya çıkılmaması konusunda uyarıda bulundu.
Prof. Dr. Özkaya, "Eğer öğle vakti dışarıya çıkmaya mecbursak o zaman güneş koruyucu ürünümüzü mutlaka kullanmalı, deniz ya da havuza girmek için ise sabah ya da akşam saatlerini tercih etmeliyiz" diye konuştu.
BU SAATLERDE DIŞARIYA ÇIKMAYIN!
Peki yazın hangi saatlerde özellikle dışarıya çıkılmamalı? Prof. Dr. Dilek Bıyık Özkaya, "Güneşin zararlı ultraviyole ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 10.00-14.00 saatleri arasında cildimize koruyucu ürün sürmüş olsak bile güneş altında kaldığımızda cilt kanserinin gelişme riski artıyor. Dolayısıyla mümkünse bu saatlerde dışarıya çıkmayın" uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Özkaya, güneşe çıkılması gerektiğinde mutlaka kişilerin kendi ciltlerine uygun güneş koruyucu ürünler tercih etmeleri gerektiğini hatırlattı.
"Güneş koruyucu ürünün etkili olabilmesi için hem UVB hem de UVA ışınlarından koruyan özellikte ve SPF değerinin 50 veya üzerinde olması gerekiyor. Deniz kenarındaysanız güneş altında kalmak yerine gölge yerlerde zaman geçirmeye dikkat edin. Ayrıca gölgede bulunduğunuz süre boyunca güneş koruyucu ürünü cildinize sürmeyi ihmal etmeyin." Prof. Dr. Dilek Bıyık Özkaya
'HER İKİ SAATTE BİR TEKRARLANMALI'
"Güneş koruyucunuzu her iki saatte bir tekrarlamanız çok önemli" diyen Prof. Dr. Dilek Bıyık Özkaya, yüzme ya da terleme sonrasında bu sürenin beklenmemesi gerektiğini ve güneş koruyucu ürünün cilte yeniden uygulanması gerektiğini hatırlattı.
Prof. Dr. Özkaya, "Güneş koruyucu ürünleri genellikle sokağa çıkmadan hemen önce veya plajda kullanmak gibi önemli bir hataya düşüyoruz. Oysa bu ürünlerin ciltten emilmeleri ve koruyucu özelliklerinin başlaması belirli bir zaman alıyor. Dolayısıyla güneşten koruyucunuzu dışarıya çıkmadan 30 dakika önce sürmeyi alışkanlık edinmeliyiz" dedi.
"Vücudumuza santimetrekare başına iki mg koruyucu sürmemiz gerekiyor. Tüm vücut için düşündüğümüzde bu miktar 2 yemek kaşığına denk geliyor. Yüzümüz için de yaklaşık 1/3 çay kaşığı öneriliyor. İşaret parmağı ve orta parmağınıza çizgi halinde sıktığınız güneş koruyucuyu yüz ve boynunuza uyguladığınızda yüzünüz için ideal miktar ürünü kullanmış oluyorsunuz." Prof. Dr. Dilek Bıyık Özkaya
'SOLARYUMDAN UZAK DURUN'
Sadece güneşin ultraviyole ışınlarının değil yapay ışık kaynaklarının da cilt kanserine yol açabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Dilek Bıyık Özkaya, solaryumların 2009 yılında Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından 'kanser sebebi' olarak tanımlandığının altını çizdi.
Prof. Dr. Özkaya, "Solaryum sadece cilt kanseri değil aynı zamanda ciltte erken yaşlanma, leke, damarlanma artışı ve cilt yapısının bozulması gibi pek çok soruna yol açabiliyor. Cildimiz üzerinde ciddi tehdit oluşturan solaryum kullanımından mutlaka kaçınmalıyız" diye konuştu.