PazarTarihi tuz ambarında artık bir reklam ajansı var

Tarihi tuz ambarında artık bir reklam ajansı var

22.03.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Medina Turgul DDB reklam ajansı plazadan çıktı, ofisi Kasımpaşa’da eski bir tuz ambarına taşıdı

Tarihi tuz ambarında artık bir reklam ajansı var

Reklam ajansı Medina Turgul DDB birkaç ay önce 10 yılı aşkın bir süredir “yaşadığı” Levent’ten Kasımpaşa’ya taşındı. Burada tarihi bir tuz ambarını aldılar, restore ettiler ve yerleştiler.
Bu ilginç ofisi ziyaretten önce, binanın hemen karşısındaki çay bahçesine uğruyoruz. Burası çalışanlar için kimi zaman ikinci bir ofis, kimi zaman mola yeri.
Binaya dışarıdan bakıldığında şirketin logosu, adı yok. Buranın ne olduğu belli değil. Kapıda sadece kocaman kapital harflerle TUZAMBARI yazıyor. Ajansın kurucu ortağı Jeffi Medina ile yapacağımız söyleşi için kiremit rengi binadan içeri giriyorum.
Medina beni kaptan kamarasını andıran ofisinde karşılıyor. Bina yaklaşık 100 yıllık. Eskiden yakınlardaki bir un fabrikasının buğday ambarı olarak da kullanılmış. Ajans asma kat dahil 3 bin metrekarelik bir alana yayılmış. Medina odasının siyah bir perdeyle kapatılmış camını açıyor; böylece aşağıda çalışmakta olan ofis ahalisiyle selamlaşıyoruz. Ajansta şu an 150 kişi çalışıyor. Ortalıkta dolaşan köpekleri, masaların yanında duran bisikletleri ve süslü yangın hortumlarıyla tarihi mekanda kurulmuş bir Silikon Vadisi şirketini andırıyor burası. 

“Bu tarihi binada şehrin kalbine ve gerçek insanlarına daha yakınız”
Medina’nın isteği otantik, içinde tarih barındıran bir ofiste çalışmakmış. Hayalindeki ofisi 10 yıldır arıyormuş. Tam “Galiba Levent’te bir plazaya hapsolmak zorunda kalacağız” diye düşünürken tuz ambarı karşısına çıkmış: “Ben hep içinde İstanbul’a ait bir şeyler barındıran bir bina istedim. Bu ofisle İstanbul’un kalbine ve gerçek insanlarına daha yakın olduğumuzu düşünüyorum.”
Tuz ambarı restore edilirken binanın orijinal haline sadık kalınmış. Yeni bir kapı ya da pencere bile açılmamış. Sadece metal konstrüksiyonlarla asma kat eklenmiş, hatta asma katlar arasındaki geçişin sağlandığı koridorların kapıları bile ambarın orijinal pencerelerinin üzerine kurulmuş.
“Burayı toparlamak altı ayımızı aldı” diyor Medina. “Erginoğlu&Çalışlar mimarlık bürosuyla çalıştık ve binanın doğal yapısına müdahale etmedik. Zemini de yine İstanbul’a ait bir malzeme olan Marmara mermeriyle döşedik. Eski bir binaya yerleşirken orasını burasını kırmak, dokusuyla oynamak anlamsız.” 


Ajansın gelişiyle semtte bir kültür mozaiği oluştu
Çalışanlar yeni binalarındaki ilk iş günlerinde masalarında içinde bir hoşgeldin mektubu, “Kasımpaşa Hikayeleri” kitabı ve “Tuz Ambarı Kullanım Kılavuzu” olan birer kutu bulmuşlar.
Çalışanların hepsinin yeni ofise, özellikle de yeni semte alışma süreçleri çok kolay olmamış.
Personel zamanla alışmış olabilir ama müşteriler? “Onların tepkisi burayı görene dek sürüyor” diyor Medina. “Çünkü artık toplantıları burada yapma talebi hep onlardan geliyor.”

“Semtteki komşularınızla aranız nasıl? Size alıştılar mı?”
Jeffi Medina keyifli bir şekilde başını sallıyor: “Tabii ki ilk günden alıştılar diyemem ama zamanla bu bölgede güzel bir mozaik oluşturduğumuza inanıyorum. Örneğin karşımızdaki çay bahçesi sadece mahallelinin uğradığı bir yerdi, bizim arkadaşlarımız orada vakit geçirmeye başlayınca işler biraz değişti. Çay bahçesinin sahibi koltuklarını ve tost makinesini yeniledi mesela. Eminim ilk haftalarda iki taraf da birbirlerini biraz yadırgamıştır ama şimdi
her şey sütliman.” 


“Reklamcılıkta ofis önemli”
Klasik ofis düzenine alternatif olarak çalışanların birbirlerine işlerini evden yolladıkları bir sistem var.
Bu konuda düşünceniz nedir?
Yaptığımız işin ofis olmadan yapılacağına inananlardan değilim. Gelişen teknoloji sayesinde bazı mesleklerin
evden de yürütülebileceğini biliyorum ama aynı şeyi reklamcılık için söyleyemem. Yaratıcı bir iş yapıyorsanız sadece ona odaklanmanız gerekir ve evde bunu başarmak ofistekine oranla zordur. Kısacası ofis ortamı bizim için önemli.

Tarihi tuz ambarında artık bir reklam ajansı var



Jeffi Medina’nın tuz ambarındaki odası.
KEŞFETYENİ
Bayhan'ın baba acısı! 'Ateş düştüğü yeri yakar'
Bayhan'ın baba acısı! 'Ateş düştüğü yeri yakar'

Cadde | 29.04.2025 - 07:27

Şarkıcı Bayhan Gürhan trafik kazasında hayatını kaybeden babası Sabahattin Gürhan ile ilgili konuştu. Ünlü şarkıcı, 'Ateş düştüğü yeri yakar' dedi.

Yazarlar