07.05.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:
ASLI ÖKTENER
ASLI ÖKTENER- İklim değişikliği ile yağışların azaldığı Türkiye’de bir yandan nüfus artışı, öte yandan genişleyen şehir merkezleri ve sanayileşme nedeniyle Türkiye’nin su kaynakları üzerindeki baskı her geçen gün artıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı suyun doğru kullanımı için “sünger şehir” modelini hayata geçiriyor. Su Verimliliği Eylem Planı’na göre yağışlar yer altı suları olarak nehir ve göllere kazandırılacak, ekolojik altyapı ve drenaj sistemleri oluşturulacak, yol kenarları veya kaldırımlarda su geçişine izin veren yüzey kaplamalar kullanılacak, ayrıca kurum ve bireylerin su kullanım profili çıkarılacak.
Ülkemizde “Sünger şehir” çalışmalarına başlayan öncü kentlerden biri de İzmir oldu. Bundan 1.5 yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yönlendirmesiyle Jeoloji Mühendisi Alim Murathan önderliğinde 25 mühendis bir araya geldi. Yılda 225 milyon ton su tüketen kentin çatılarına düşen 75 milyon ton suyun hasadı için yapılması gerekenler 6 ana başlık altında toplandı. İlk adımda evlere 5 bin depo dağıtılması ve 10 bin yağmur bahçesi oluşturulması kararı alındı. Bugüne kadar bin eve, 1, 3, 5 veya 10 ton kapasiteli depo kuruldu.
Sırada 8 bin tonluk gölet var
Ülkemizin öncü yağmur toplayan köyü de Karaburun Sarpıncık oldu. Projenin yaşadığı köye ulaşmasına öncülük eden Doç. Dr. Ahmet Uhri, “Sünger kent projesini duyunca, köyümüze neden gelmesin diye düşündüm. Başvurumuz üzerine geçen mart ayında 35 eve depo kuruldu. Biri 3 tonluk diğerleri 1’er tonluk depolar. Köyde 80 ev var. Çoğunda da yaşlılar oturuyor. Önce projeye çoğu sıcak bakmadı ama bittikten sonra faydalarını görünce mutlu oldular, diğer evler de istemeye başladı. İkinci etapta da köyün hemen yukarısında 8 bin ton kapasiteli bir gölet oluşturulacak. Proje hazır. 395 bin lira maliyetle iki köye yetecek su depolanacak” dedi.
“Bahçeyi suluyor, çayımı demliyorum”
Köy sakinlerinden Şerife Ayşe Dikme (76) ise, “15 yıldır burada yaşıyorum. Arada su kesintileri yaşadığımız oluyordu, ta tepelere gidip su doldurduk. Zor oluyordu. Ama depo bağlandıktan sonra rahatladık. Geçen yine kesinti olunca bulaşığımı da burada biriken suyla yıkadım, oğlan banyosunu da yaptı, rahat ettik. Çiçeklerimizi depoda biriken suyla suluyoruz, bazen çayımı bile buradan demliyorum. Depodaki süzgeç suyu tertemiz yapıyor. Çay çok güzel oluyor. Tank dolduktan sonra da fazla suyu otomatik olarak tahliye ediyor” diye konuştu.
Sünger sokak ve ekolojik koridor
Bir sonraki adımlarda ise; Buca’da bir “Sünger Sokak”, Bornova Özkanlar’da ise “Yağmur Parkı” oluşturulacak. Mevcut bölgelerdeki zemin, su sızdırmaz asfalt yerine özel geçirimli malzemelerle döşenecek. Büyük ölçekli planlar kapsamında ise kent içindeki 14 dere güzergahlarında su odaklı ekolojik koridorlar ve entegre e-skuter ve bisiklet yolları geliştirilecek. Pilot uygulama yakında 7 bin 500 metre uzunluğundaki Bornova Deresi’nden başlayacak. Mevcut otobüs duraklarına ise çatılarından yağmur suyu hasadı için modüler depolar yerleştirilecek.
Tahtalı Barajı kadar su toplanacak
İzmir’de yağmur suyunun yüzde 50’sinin çatılara, yüzde 18’inin de sokak ve caddelere düştüğünü açıklayan Alim Murathan: “Buralardan ya kanalizasyona ya da derelerle Körfez’e ulaşıyor. Sünger Kent projesi özünde yeşil bir altyapıyla yağmur suyunu yönetme projesidir. ABD ve Avrupa’da pek çok kentte uzun zamandır uygulanıyor. Hem kuraklığa hem de baskınlara karşı önlem olacak. 5 bin depoyu ücretsiz kurmaya başladık. Bundan sonra isteyen vatandaşlar yaklaşık 20 bin lira karşılığında depo alabilecekler. Depolar, 4 yılda maliyetini karşılayacak. Ayrıca Halkapınar’da İZSU tarafından işletilen kaynak var. 1980’e kadar İzmir’e içme suyu sağlıyordu. Artan nüfusla kurudu. Alan hala kente 30 milyon metreküp su sağlıyor. Bu bölgedeki gölü tekrar canlandırıp, Arap Deresi ile Körfez’e ulaştırıp, yeşil hatla Nif Dağı’na uzanan ekolojik koridorla bağlamayı düşünüyoruz. Böylece İzmir kentini tarihiyle buluşturacak bir su yolu oluşturacağız. Tahtalı Barajımız İzmir’in su ihtiyacının yüzde 50’sini karşılıyor. Projeyle çatılarda biriken suların tamamını toplayabilirsek Tahtalı Barajı kadar suyu toplamış oluyoruz.”
Küçük Menderes’e sarnıçlar
Proje kapsamında Bornova’daki Çamkıran Sitesi’ne yerleştirilen 3 tonluk 2 adet depo ile 300 metrekarelik çatıya düşen yağmur suyu hasadına başlandı. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ne (İYTE), Bornova Türk Koleji, Bornova ve Buca İtfaiyeleri binalarına da depolar konuldu. Yine İYTE, Karşıyaka Anaokulu, İzmir Türk Koleji, Buca Elegrant Park Sitesi, Gaziemir İzelman Otoparkı, Buca Betontaş Pazaryeri ve Fırat Fidanlığı’nda; suyu kirletmeyen toprak ve bitkiler kullanılarak yağmur bahçeleri ve biyolojik hendekler oluşturuldu. Küçük Menderes havzası ve Ödemiş’te ise yeraltı sularının beslenmesi amacıyla özellikle sera, tarım ve hayvan damlarının çatılarına düşen yağmurun toplanması için besleme kuyuları ve sarnıçlar açılmaya başlandı.