29.11.2020 - 03:06 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı
O meşhur şarkı “Eğer Maradona olsaydım, tıpkı Maradona gibi yaşardım” diye tınlar coşkuyla. Arjantinliler görebildikleri, dokunabildikleri tanrılarını kaybetti adeta. Peki, rekorlar kırılıp dururken onu efsane ve belki de “en iyi” yapan şey neydi? Çocukken top koşturduğu sokağı bir hazine gibi içinde saklayıp daima o sokaktaki çocuk olarak koşmasıydı belki de zirveye de dibe de... Hayranı olduğu Che Guevara ve Fidel Castro dövmelerini bedeninde taşıyan Maradona, tıpkı Castro gibi bir 25 Kasım günü veda etti dünyaya. 60 yaşında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Pep Guardiola’nın Arjantin’de gördüğü bir pankartta yazılandan yaptığı alıntı onu neden bu kadar sevdiğimizin özeti gibiydi adeta: “Kendi hayatında neler yaptığın önemli değil Diego, senin bizim hayatımıza neler kattığın önemli.”
“Maradona’yla dostluk maçında tanışmıştım”
Attığı hiçbir gol ya da çalım Arjantin Milli Takımı’ndan arkadaşı Valdonu’nun, Maradona’nın “Tanrının eli” diye tarihe geçen golü sonrası ağlara giden topu oradan çıkarmasını anlatışı kadar estetik tarif edemez onu: “İngiltere’ye attığı golden sonra onu sahadaki en iyi yerden izleme keyfimi bozdum, gidip topu kaleden aldım. Bilerek yaptım bunu. Böylece her tekrarında ben de olacaktım. Bu, Van Gogh’un odasında sandalye olmak gibi bir şeydi.”
Diego Maradona’nın futbolseverleri yasa boğan kaybı sonrası Fenerbahçe’nin Arjantinli yıldızı Jose Sosa yaşadığı acıyı ve idolü Maradona’yı Milliyet Pazar’a anlattı: “Fenerbahçe ailesinden bir Arjantinli olarak Maradona’nın aramızdan ayrılması Türkiye, Dünya ve futbol dünyası için kötü bir haber. Diego Armando Maradona’nın ölüm haberiyle birlikte ailesine taziyede bulunmak istiyorum. Gerçekten çok ama çok üzücü bir haber benim için. Bu gerçekten çok zorlu bir süreç. Arjantin’de bir dostluk maçı oynamıştık gazetecilerle birlikte. Ailem de o maç için oradaydı, beni ziyarete gelmişlerdi. Şans eseri Maradona da orayı ziyarete gelmişti. Babamla birlikte benim de idolüm olan Maradona ile tanışma ve fotoğraf çektirme şansım olmuştu. İlk olarak o maçta tanıdım Maradona’yı. Daha sonra Bilardo hocalıktan ayrıldıktan sonra Maradona, Arjantin Milli Takımı’nın başına geçti. Ben de onun oyuncusu olarak Arjantin Milli Takımı’nda bulunarak çok büyük, gururlu bir görev elde ettim. Onunla tanıştığım için çok gururluyum. Aynı zamanda onu kaybettiğimiz için çok üzgünüm. Ailesine ve tüm futbol dünyasına sabır diliyorum.”
“Yerinin dolması mümkün değil”
Her Dünya Kupası’nın kendi hikayesi vardır. 1986 Dünya Kupası’ndaysa hikayeyi tek başına Maradona yazmıştı. Onu özel kılan şeylerden biri de böylesine zorlu bir turnuvayı bir başına domine edecek performansı gösteren tek oyuncu olması belki de... 1986 Dünya Kupası’nda Maradona’yı tribünden izleyen gazeteciler arasında yer alan Milliyet Spor Müdürü Tayfun Bayındır’a kaybettiğimiz bu özel adam hakkındaki duygularını sorduğumuzda “Bir spor yazarı olarak benim hayatımdaki önemli aktörlerden biriydi. Onu izlemek, onunla ilgili haber yapmak ve haberleri takip etmek gerçekten önemliydi. Hem Türkiye’de hem de dünyanın farklı yerlerinde onu izleme şansına sahip gazetecilerden biriyim. Olağanüstü bir futbolcu ve yetenek, saha içinde bambaşka bir profesyonel ama saha dışında biraz daha farklıydı. Saha dışındaki yaşantısını futbolla bir araya getirememişimdir. Böylesine yetenekli, olağanüstü ve idol olmuş bir oyuncunun yasaklı madde kullanımı daima ters gelmiştir bana ama bunlara rağmen tüm zamanların gelmiş geçmiş en önemli futbolcusudur. Ben onu Pele, Messi ve C. Ronaldo ile kıyaslayabilecek bir dönemi yaşadım bu nedenle bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum” diye yanıtlıyor.
Bayındır’ın Maradona’yı bir futbolsever olarak koyduğu yerse zirve: “Kendi adıma Maradona’yı futbol tarihinde zirveye koyuyorum. 1 numara o. Bundan sonra da onu geçebilecek olur mu? Çok sanmıyorum. Dünyada Messi, C. Ronaldo ve Pele ile kıyaslanıyor yakın ve uzak dönemden ama bence en kritik nokta şurası, kıyasladığınız üç oyuncu da elde ettikleri başarılarda yalnız değildi. Yanlarında birden fazla iyi oyuncu vardı hep. Örneğin Messi’nin en iyi olduğu dönemde Iniesta ve Xavi vardı Barcelona’da. Maradona elde ettiği başarıların hepsinde tek başınaydı. Arjantin ile Dünya Kupası’nı kazanırken en önemli oyuncu oydu, Napoli’de ondan başkası yoktu. Onu aldılar ve o dönem Napoli başkanı başkasını alacak paramız yok demişti. Napoli’ye yaşattığı olağanüstü başarılar, bir kenti tek başına bambaşka bir noktaya getirmesi çok önemlidir. Bu nedenle ben Maradona’yı hep zirveye koyarım. Yerinin dolmasını da mümkün görmüyorum.”
Milliyet Spor Müdürü Tayfun Bayındır