PazarMasum durduklarına bakmayın!

Masum durduklarına bakmayın!

08.01.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:

James Wan yapımcı şapkasını takıp “Annabelle” serisi ve “Dead of Silence”ın ardından bu kez “M3GAN” ile bizi bir robot oyuncak üzerinden korkutmayı deniyor. Kuklalar, bebekler, oyuncaklar sinemada pek çok kez karşımıza korku ve gerilim öğesi olarak çıktı. Bunların en iz bırakanlarını hatırlamaya ne dersiniz?

Masum durduklarına bakmayın

EBRU ÇELİKTUĞ ebruceliktug@gmail.com 

Haberin Devamı

“Dolls”

Yönetmen Stuart Gordon’ın korku ve komediyi birleştirdiği kült filmi fırtınalı bir gecede, İngiltere kırsalındaki bir malikâneye sığınmak zorunda kalan altı kişinin geçirdiği dehşet dolu geceyi anlatıyor. Eleştirmenler yerden yere vursa da pek çok korku filmi sevenin ‘suçlu zevk’i durumunda. Evin her yeri, ev sahibi yaşlı adamın elde ürettiği oyuncaklarla doludur. Üstelik bu oyuncaklar canlıdır ve cinayet işlemeye bayılırlar.

“Dead Silence”

Yönetmen James Wan’ın kendine özgü tarzını her karesinde hissettiren bir film. Yeni evlendiği eşini tuhaf bir cinayete kurban veren kahramanımızın deştikçe ucu kendi ailesine de dokunan olaylar zinciri bir noktada karışık gelse de “Dead Silence”, doğaüstü güce sahip kuklaları perdeye aktarırken ilgiyi canlı tutuyor.

Haberin Devamı

“Dead of Night”

“Dead of Night” 1940’ların nadir çekilen korku filmlerinden biri. İngiltere kırsalında bir evde toplanıp başlarından geçen doğaüstü olayları anlatan bir grubun hikâyesini yabana atmamalı zira finalde karakterlerden birinin bilinçaltı akışına dair izlediklerimiz benzersiz bir örgüye sahip.

“Krampus/Yılbaşı Kâbusu”

Orijinal adı olan “Krampus”u Orta Avrupa folklorundan alan “Yılbaşı Kâbusu” yeni yıla dair umutların, hayallerin, güzel dileklerin yokluğunda ortaya çıkan kaotik bir yılbaşı gecesini perdeye aktarıyor. Krampus, yeni yılla alay eden, sıradanlaştıran, anlamını unutmuş kişileri cezalandırıyor.

Masum durduklarına bakmayın

Yazının tamamı Milliyet Sanat ocak sayısında.

“Magic”

Anthony Hopkins’in Corky rolüne hazırlanırken sihirbazlık numaraları ve karnından konuşmayı öğrendiği “Magic”, 1970’lerin ses getiren gerilim filmlerinden. William Goldman gibi usta bir yazar ve senaristin kendi romanından senaryolaştırdığı “Magic”, kendine benzeyen Fats adlı kuklasıyla gösteriler yapan Corky’nin ürkütücü öyküsünü anlatıyor.

“Child’s Play/Çocuk Oyunu”

1980’lerin en popüler korku filmi serisi “Çocuk Oyunu”nu anmadan olmaz. Her ne kadar 2019’da yeni bir başlangıç yapılsa da ilk filmin verdiği zevk bambaşka. Don Mancini, 1980’lerin tüketim toplumuna dair gözlemlerinden ve bir eşcinsel olarak babasıyla yaşadığı sorunlardan yola çıkarak karakterleri ortaya çıkarmış: Yalnız bir çalışan anne ve onun yalnız başına zaman geçirmek zorunda kalan oğlu Andy, Andy’nin reklamlarından çok fazla etkilenerek bir arzu nesnesine dönüştürdüğü konuşan bebek Chucky. Bir kovalamaca sırasında polis kurşunuyla ölen suçlu Charles Lee Ray’in Woodoo yöntemiyle bu oyuncak bebeğin bedenine ruhunu geçirmesiyle başlayan “Çocuk Oyunu” artık neredeyse bir klasiğe dönüştü. 

Haberin Devamı

“Annabelle”

Porselen bebek Annabelle’in hikâyesi üç filmlik bir seriye dönüştü. Hatırlarsanız “Korku Seansı” 1970’lerde paranormal olayları araştıran Ed ve Lorraine Warren çiftinin gerçekte yaşadıkları olaylardan yola çıkıyordu.  Annabelle’in özelliği kötülükleri sinsice yapması. Biz hep Annabelle’i bir yerde otururken, sallanan sandalyede sallanırken görüyoruz; örneğin Chucky gibi hareket etmiyor.

“The Boy/Lanetli Çocuk”

Her ne kadar devam filmi çekilse ve iki film de eleştirmenlerden yüz bulmasa da ilk filmin ilk dakikalarının seyirciye kesinlikle çok şey vadettiği kesin. Amerika’dan İngiltere’nin kuş uçmaz kervan geçmez bir bölgesindeki malikaneye dadılık yapmaya geliyorsunuz. Karşınıza son derece nazik yaşlı bir çift çıkıyor ve dadılık yapacağınız çocuğun aslında bir porselen bebek olduğunu görüyorsunuz. Kabul edelim, iyi bir başlangıç!