‘Malum’ kitap Türkçe olarak karşımıza çıkmaya hazır

Bu yaz plajda birçok kadının elinde aynı kitap vardı: “Fifty Shades of Grey”(Grinin Elli Tonu). Birkaç haftadır da gazete köşelerine konu olan, erkek yazarların merak ve endişe ile hakkındaki görüşlerini dile getirdikleri erotik romandan bahsediyorum.
E. L. James imzalı kitap Amerika’nın Seattle eyaletinde geçen oldukça ‘sert’ bir aşk hikayesini anlatıyor. Üniversiteden yeni mezun olan Anastasia Steele kızımız genç iş adamı Christian Grey ile tanışıp aşık oluyor. Grey yakışıklı, iyi eğitim almış, zengin bir erkek. Klasik ‘beyaz atlı prens’ten pek bir farkı yok anlayacağınız. Ancak bir kusuru (!) var. Sekste şiddet kullandığı takdirde zevk alabiliyor. Yatakta kadına hükmetmekten, kölesi gibi görmekten mutlu oluyor. Özetle roman, bakire Anastasia’nın Grey’e duyduğu aşk nedeniyle onun ‘garip’ isteklerine boyun eğişini ve içten içe Grey’i ‘normal’ bir adama dönüştürmeye çalışmasını anlatıyor. “Fifty Shades of Grey” bir üçleme. Diğer iki kitap (“Fifty Shades Darker” ve “Fifty Shades Freed”) da ilişkinin ilerleyen boyutlarını konu alıyor.
Tahmin edeceğiniz üzere kitaplar içerikleri yüzünden birçok tartışmaya da neden oldular. “Kitabın bu kadar beğenilmesi feminizmin sonunun geldiğinin mi işaret ediyor?”, “Günümüzde her platformda eşitlikten yana olan kadınlar yatakta ezilen hemcinslerinin macerasını okumakta neden bu kadar istekliler?” “Fifty Shades of Grey” ile ilgili kafa karıştıran sorulardan bazıları.
Newsweek dergisinden Katie Roiphe durumu şöyle açıklıyor: “Belki de güç, günlük hayatımızda sahip olmak istediğimiz ama belli noktalarda bile isteye karşımızdakine vererek zevk duyduğumuz bir şeydir”
Yazar Melissa Febos ise duruma daha basit bakmak gerektiği görüşünde: “Kitabın başarısının ardından feminizmin yıkılması gibi fazla ‘ciddi’ şeyler aramak saçma. Kitap çok satıyor çünkü her kadının aklında itiraf etmese de bu tarz fanteziler var”
Biz de yakında ülkemizde de yayımlanacak ve belli ki birçok tartışmanın göbeğinde yer alacak kitap hakkında nabız yoklaması yaptık.

“Bu, muhafazakar erkeklerin tepkisini çekecek bir kitap”

Ertuğrul Özkök / Hürriyet gazetesi yazarı
l Bu kadar basit yazılmış bir kitap, milyonlarca kadının ilgisini çekiyorsa burada derin bir şey var. Nedir bu? Hiç kuşkusuz, kadının artık, sadece erkeklere ait gibi görünen duygu coğrafyalarını fethetmeye hazırlanması. Nedir o? Elbette erotizm, cinsellik ve şehvet. Kitabı okuyanların çoğunlukla 30’lu ve 40’lı yaştaki kadınlar olduğu anlaşılıyor. Bu da, artık evlilikte kadının kıstırıldığı köşeden çıkmaya hazırlandığını gösteriyor. Erkeğin egemenlik kalesi yıkılıyor, iyi de oluyor.
l Etrafımda kitabı okuyan epey kadın var. Bazılarıyla konuştum. Ama itiraf edeyim, neden okuduklarını anlayamadım. Ancak kesin olan bir şey var. Bu, basit bir pornografik şehvetle açıklanamaz. Arkasında çok tahrik edici bir “Oyun” duygusu da var gibi geliyor. Gerçeğini yaşayamayacak olsa bile, böyle bir oyuna röntgencilik yapmak güzel bir şey olsa gerek.
l Bu kitabın Türkiye’de nasıl bir etki yaratacağını merak ediyorum. Şimdilik okuyanlar İngilizce bilen, dolayısıyla eğitim düzeyi yüksek ve gelir düzeyi iyi olan kadınlar. Türbanlı biri bu kitabı okur mu? Açık biçimde okuyabileceğini sanmıyorum çünkü pornografik. Ama kapı arkalarında büyük bir ilginin odağı olacağını tahmin ediyorum.
l En çok muhafazakar erkeklerin tepkisini merak ediyorum. Onları rahatsız edecek bir kitap olacağına eminim.

“Okurken kadınlar adına üzüldüm”

GÜLENAY BÖREKÇİ / Habertürk gazetesi yazarı
* Sado-mazoşist aşk romanları yeni değil. Kadınlar tarafından da yaygın bir biçimde, ama kesinlikle evlerde, kapalı kapılar ardında okunuyor. “Fifty Shades of Grey” okurların utanç duygusunu ortadan kaldırdığı için bu başarıyı yakaladı. Zira önce e-kitap olarak yayınlandı. Tabletine yükleyen kitabı çekinmeden kafede, parkta, metroda okudu.
* Kişisel olarak kitabı beğendiğimi söyleyemem. Düşük cümlelerle, tekrarlarla dolu. Okurken kadınlar adına üzüldüm: Onca mücadeleden sonra 2012’de geldiğimiz yer burası olmasaydı keşke.

“Herkesin kitaptaki gibi fantezileri var”

ONUR BAŞTÜRK / Hürriyet Kelebek yazarı
l Kitabın bu kadar okunmasının ardında aslında yine bir ‘beyaz atlı prens’ durumu var. Artık özlenen 21’inci yüzyıl beyaz atlı prensi bu: Sadece zengin olmasın; zorlayıcı fantezileri olsun. O fanteziler eşliğinde kadın ‘boyun eğme’nin zevkine varsın. Ama eninde sonunda yine yüzyıllardır gelenekselleşen o klişeyi elde etsin. O da malum, evlilik ve çocuk filan...
l Bu yaz birçok kadın bu kitabı okuyordu. Erkek okuyucuya rastlamadım. Ama bence herkese hitap ediyor. Çünkü basit, çünkü kışkırtıcı, çünkü herkes “Iyy ne iğrenç” dese de, kitaptaki gibi fantezileri hayal ediyor.

Fantezilerini yazdı milyoner oldu

E. L. James mahlasını kullanan 49 yaşındaki İngiliz yazarın gerçek ismi Erika Leonard. Leonard 20 yıldır senarist ve yönetmen olan Niall Leonard ile evli ve iki erkek çocuk annesi. “Bu kadar başarılı olmayı bekliyor muydunuz?” sorusuna cevabı, “Orta yaş bunalımından kurtulmak için fantezilerimi kağıda döktüm ve tüm dünya bayıldı. Bunu hiç beklemiyordum, hâlâ şoktayım”.
Time dergisinin “2012’nin en etkili insanları” listesinde de yer alan Leonard, fantezilerini yazarak hem milyonlarca insanın hayatına girdi hem de yüklü miktarda para kazandı. Kitapların film hakkı için kendisine ödenen miktar 3 milyon pound (yaklaşık 9 milyon lira). Kitapların satışından kazandığı para bundan da fazla: 3.5 milyon pound (11 milyon lira).
Leonard’a en sık sorulan bir diğer soru da “Yazdıklarınız eşinizle ilişkinizi etkiledi mi?” Yazar buna da beklenen cevabı vermiyor: “Milyonlarca kadın kitaplarım sayesinde seks hayatlarının renklendiği söylüyor ama itiraf etmeliyim ki aynı şey benim için geçerli değil. Kitapların editörlüğünü eşim yaptı, hiçbir ipucu yakalamamış olsa gerek ki seks hayatımızda bir değişiklik yok.”

“Bence çok satmasının sebebi: Sert seks!”

PUCCA / Milliyet Cadde yazarı
Kitabın bu kadar çok satmasının sebebi belli: Sert seks. Porno kültürü tamamen erkeklerin elindeyken bir kadın yazarın bu kadar net ve yalın şekilde ‘ayıp’ fantezileri kaleme alması da cezbedici.

Kitapta klasik mutlu sona odaklanmış ‘beyaz atlı prens’ yok belki ama Christian Grey bir prens değil de nedir, adam hem yakışıklı, hem dehşet zengin, kasları için konuşmaya bile gerek yok...

Ülkemizde yayımlanmasını sevindirici buluyorum. Ancak Türk kadını bu kitabı otobüste açar okur mu bilemiyorum.

“Cinsellikten çok hikayedeki aşk önemli”

Yusuf Tan / PEGASUS Yayınları yayın koordinatörü
* Romanın temelinde zorlu bir aşk var, bu bir aşk romanı. Çok satmasının ardındaki neden cinsel içeriğinden çok bu. Cinsellikten çok anlatılan tutkulu aşk önemli. Ayrıca okur yakışıklı, zengin ve karizmatik bir erkekle masum, güzel genç bir kadının mahremiyetine ortak oluyor. Bu da cezbedici.
* Satış için belirli bir rakam öngörmüyoruz ama dünyada olduğu gibi listelerde ilk sıraya oturmasını bekliyoruz.

11 haftada ‘en hızlı satan kitap’ oldu ve Harry Potter’ı geçti

* Kitaptan uyarlanacak filmin yapımcılığını “The Social Network”ün yapımcıları Michael De Luca ve Dana Brunetti yapacak. Yönetmen belli değil ama Angelina Jolie işe talip olduğunu açıkladı.
* “Fifty Shades of Grey” piyasaya çıktığı
11 haftada 1.162.637 kopya satarak en hızlı satan kitap rekorunu kırdı. Dan Brown’un
“Da Vinci’nin Kodu” ve JK Rowling’in
“Harry Potter” serisini geride bıraktı.
* Yazar Erika Leonard’ın kitapla ilgili en büyük endişesi şu an ergenlik çağında olan oğulları: “Çocuklarım şu an kitaplar yerine playstation ile ilgili ama ileride okuyacaklardır ve o gün utançtan nereye saklanmalıyım bilmiyorum!”
* Glamour dergisinin “Fifty Shades of Grey”de kim oynasın?” anketinde Michael Fassbender, Ryan Gosling, Robert Pattinson, Justin Timberlake, Christian Bale, Kristen Stewart, Miley Cyrus, Emma Watson, Mila Kunis gibi isimler var.
* Yazar kitaplar için müzik listeleri oluşturmuş. Amaç okuyucuyu havaya sokmak. Listede Britney Spears’dan “Toxic”, Frank Sinatra’dan “Witchcraft”, Kings of Leon’dan “Sex on Fire” şarkıları var.