26.10.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Kazdağı'nda Zeytinbağı diye adlandırılan bir küçük köy otelinde iki gün geçirdik. Sizlere bugün Kazdağı'nı ve Zeytinbağı'nı anlatmak istiyorum ama... Eski adı İda Dağı olan, mitolojinin beşiği, dünyada oksijen zenginliğinde ikinci sırada bulunan Kazdağı'nın ve Zeytinbağı adındaki küçük otelin güzelliklerini yazı ile anlatmak mümkün değil.
İstanbul'dan her sabah Bandırma'ya feribot kalkıyor. Feribot 2,5 saatlik deniz yolculuğu ile otomobilleri, otobüsleri ve insanları Bandırma'ya ulaştırıyor. Bandırma'dan Edremit'e çok düzgün bir karayolu ile gene 2,5 saatte gidiliyor. Edremit'in kıyı şeridinde 9 kilometre ileride, Güre beldesi var. Güre'den dağa doğru 1 kilometre içeri girince Çamlıbel köyüne ulaşılıyor. Zeytinbağı Oteli işte bu köyün içinde, köy evlerinin arasında. Yüksek, ağaçlarla kaplı, yemyeşil bir tepenin üzerinde. Arkada Kazdağı yükseliyor. Önde Edremit Körfezi uzanıyor.
Tiyatro ve sinema sanatçısı Tuncel Kurtiz, eşi kimya mühendisi Menend Kurtiz, Menend Kurtiz'in kardeşi iktisatçı-tekstilci Erhan Şeker küçük tasarruflarını bir araya getirmişler. Çamlıbel köyünde bir arsa almışlar. Arsanın üzerine de Zeytinbağı'nı inşa etmişler. Zeytinbağı'nın sekiz odalı otel bölümü var. Her odanın arka kapısı küçük bir bahçeye açılıyor. Odalarda sıcak-soğuk su, kalorifer mevcut. Her oda yerel kumaşlar ve mobilyalarla farklı dekore edilmiş. Otel bölümünün az ilerisinde mutfak, lokanta ve butiği içine alan bir bina, onun ötesinde de alt katında toplantıların yapıldığı bir sosyal etkinlik binası var. Ortada da bir büyük bahçe, arkada sebze ve ot yetiştirilen bir başka bahçe bulunuyor.
Uzun kahvaltıdan sonra öğle yemeğine gerek kalmıyor
Tuncel Kurtiz'in babası Vala Kurtiz 1951- 1952 yıllarında Edremit'te kaymakamlık yapmış. Tuncel Kurtiz çocukluğunun geçtiği Kazdağı'na aşık. Bölgeyi çok iyi tanıyor. Karısını ve karısının kardeşini Kazdağı'na getiren de o...
Erhan Şeker yemeğe meraklı imiş. Zeytinbağı'nın mutfağında annesi Ayten Şeker ile, yöre otlarını kullanarak, bahçede yetişen sebzeler ve yörenin zeytinyağı ile nefis yemekler hazırlıyor.
Yabani kuşkonmaz, ebegümeci, rezene, göbek mantarı, zeytinyağlı çağla, ısırgan otlu pide, kabak çiçeği dolması, zeytinyağlı domates yemeği gibi yöresel yemekler yanında ev yapımı Balkan usulü börekler, İtalyan usulü makarnalar, ahtapotlu pilav, sacda fener balığı, balık karpaçyosu, asma yaprağında sardalya, lakerda, balık turşusu, kuzu etli enginar, oğlak etli büryan, ebegümeci ve pazı sarmalı pirzola Erhan Şeker ile annesinin özel yemekleri.
Tatlı olarak da dondurmalı sıcak incir, kıtır kabak tatlısı, karamel soslu lor peynirli mus yapıyorlar.
Zeytinbağı'nın kahvaltısı da farklı. Buna "uzun kahvaltı" diyorlar. Yöresel peynirler, ev reçelleri, köy ekmekleri, soğanlı ve otlu pideler, bakır sahanda zeytinyağında yumurtalar, zeytin çeşitleri; bahçede yetişmiş domates, biber ve de kekik, reyhan, biberiye, mercanköşk gibi değişik otlarla birlikte kahvaltı masasına diziliyor. Bu "uzun kahvaltı"dan sonra öğle yemeğine gerek kalmıyor.
Zeytinbağı'nda güzel havada yemekler bahçede çimenlerin üzerine dizilen masalarda yeniliyor. Hava güzel değil ise kapalı bölümde şömine başındaki masalara oturuluyor.
Zeytinbağı'nın bir özelliği de masaların düzeni ve süsü. Menend Kurtiz tertemiz örtüler üzerinde, özenle seçilmiş çoğu eski porselen ve bardaklarla nefis masalar düzenliyor. Kahvaltıda da yemekte de önlüğünü takarak servisi kendi yapıyor. Tuncel Kurtiz de kendi koleksiyonundan klasik müzik plaklarını çalıyor. Gerçek anlamda kahvaltılar da yemekler de bir "şölen"e dönüşüyor...
Zeytinbağı'nda farklı etkinlikler de var. Belli dönemlerde yemek kursları düzenleniyor. Kursa katılanlar çevredeki tepelerden ot toplayarak bu otlarla yemek yapıyor. Yoga ve sağlık programları düzenleniyor. Sanat programları yapılıyor. Az katılımlı konferanslar ve toplantılar için de imkanlar oluşturulmuş.
Homeros'un "İlyada"yı yazdığı İda Dağı'nın / Kazdağı'nın Çamlıbel köyü çevresinde şu aylarda ağaçlar yapraklarını henüz dökmemiş. Her yer yemyeşil. Bu bölgenin kış mevsimi de pek güzel olur, şubatta badem çiçekleri, martta pembe ve mor anemonlar, nisan ve mayısta kırmızı gelincikler, haziranda katırtırnakları açarmış.
Mitolojik kahramanların yerini artık Sarıkız efsaneleri almış
Tuncel Kurtiz çevreyi çok iyi biliyor. Her gün kendi sağlığı için uzun yürüyüşler yapıyor. Zeytinbağı'nda konaklayanlar isterlerse Tuncel Kurtiz ile bu yürüyüşlere çıkıyor. Kurtiz yürüyüşlere katılanlara mitolojik öyküler anlatarak rehberlik ediyor.
Sarıkız hakkındaki değişik efsaneleri anlatıyor, Homeros'u anlatıyor. Fatih zamanında buralara göçen Yörük ve Türkmen boyları, efsanelerini de buralara taşımış. Horasan'da onlar için kutsal bir hayvan olan kazı da burada efsaneleştirmiş. Kaz çobanı Sarıkız efsanelere konu olurken, Sarıkız'ın kazları da dağa adını vermiş.
Homeros'un mitoloji kahramanları gitmiş, onların yerini Sarıkız efsaneleri almış. Homeros'un İda Dağı'nın adı, Yörük ve Türkmen göçerlerin Kazdağı olmuş. Kazdağı'nın tepesinde Sarıkız'ın sembolik mezarı var. Her yıl Yörük ve Türkmenler bu mezar çevresinde törenler düzenliyor.
Zeytinbağı Oteli'nin ilerisindeki Tahtakuşlar, eski bir Yörük ve Türkmen köyü. Köy Enstitüsü mezunu Alibey Kudar, bu köyde özel bir etnografya galerisi (müze) oluşturmuş. Bu özel müzede yöre ile ilgili yayınlar, yöresel otlar, kilimler satılıyor. Etnografik eserler sergileniyor.
Zeytinbağı Oteli'nin bulunduğu Çamlıbel düzgün, tertemiz sokakları, meydanı, ıhlamur ve çınar ağaçları ve de binaları ile yozlaşmamış bir Ege köyü. Yörük ve Türkmenlerin yıllardır sürdükleri "Çamlıbel Dede-Sarıkız Hayırı" bu köyün özel şenliği. Her yıl ağustos ayının son haftasında köy meydanında 40 kazan kaynıyor. Yaklaşık 4 bin kişi ağırlanıyor. Tuncel Kurtiz son yıllarda bu Sarıkız Hayırı Günleri'ni sanat etkinlikleri ile bir şenliğe dönüştürmüş.
En iyisi, imkanınız var ise, oksijen çadırı Kazdağı'ndaki Zeytinbağı'na uğrayınız. Konaklamaya imkan bulamazsanız, kahvaltı eder, yemek yer veya Menend Kurtiz'in yerel giysiler, aksesuvar ve hediyelik eşya ile özel sızma zeytinyağı ve özel ev yapımı sabun sattığı butiğinden alışveriş edersiniz.
Bu yazıyı Menend Kurtiz'in sabunlarını överek bitireyim. Menend Kurtiz, bir yabancı kimya firmasında kimyager olarak uzun yıllar çalışmış. Bu birikimi ile özel sabunlar yapıyor. Zeytinyağı ile yapılan, şeffaf biblo gibi sabunların özelliği kokuları. Bu sabunlar mis gibi kekik, lavanta kokuyor. Sabunun bulunduğu lavabo da... Tabii ki bu sabunla yıkanan eller ve vücutlar da mis gibi kokuyor.
Tel: (0266) 387 37 61 www.zeytinbagi.com