“En büyük ibadet iyilik yapmak”

Özellikle Instagram dünyasında tanınan ve sevilen bir isim. Astrolojik öngörüleri oldukça başarılı ama “Astrolog değilim” diyor. Yazmayı seviyor, hayatını yazarak kazanmak istediğinin altını her konuşmada çiziyor. Can Aydoğmuş ile son kitabı “Ruh Eşin Nerede?”yi konuşmak bir araya geldik. Bekarlar için olduğu kadar ilişkisi olanlar ve evliler için de faydalı olabilecek bir kitap. Bu röportaj da sizlere benim 14 Şubat hediyem olsun. Sevgiyle kalın...

- Kişisel gelişim çalışmalarına ne zaman ilgi duymaya başladınız?

11 yaşımdan beri bu konularla ilgili eğitim almaya başladım. Okumak için ailem ile İngiltere’ye gittim. Bizim eve çok yakın bir merkez vardı sosyalleşmek ve İngilizcemi geliştirmek için oraya başladım. Ve böylece kişisel gelişimle ilgili eğitim almaya başlamış oldum. Annemin kaybolduğu ve babamın vefat ettiği süreçte ise kendimi bu konulara iyice odakladım. 16- 17 yaşlarındayken bir baktım ki o çevrede bir sürü insan ruh eşini hayatına çekmekle ilgili olumlamalar yapıyor. Ve bu konuda başarılı oluyor.

- Ruh eşini çekme ritüellerini kendinize uyguladınız mı?

Dünya çapında birçok hocanın Türkiye’ye gelmesi için aracılık ettim, onlardan çok şey öğrendim. Eğitimler aldım, çalışmalara katıldım ve kendime uyguladım. Bundan 10 yıl önce ruh eşimi bulmakla ilgili başarılı oldum. İlişki hayatıma çok girmek istemiyorum ama 10 yıllık çok güzel bir ilişkim var. Tamamen bu uygulamalardan sonra gerçekten mucizevi bir ilişkiyi kendime çektim. Astroloji ve numeroloji de öğrendiğim zaman bir baktım ki sevgilimle inanılmaz uyumluyuz. Haritamızda da ruh eşi açıları var. İlişkilerinde problem yaşayan ve uyumlu olan insanların haritasına baktım. Ve kavramı iyice oturtturdum.

- Kitabı okuyunca ruh eşimizi nasıl bulacağımızı mı öğreneceğiz?

Kitap okuyanı farkındalık noktasına itiyor. Farkına varınca kendini yakalarsın, bundanmış dersin ya işte o noktada neler yapman gerektiğini anlatıyor. Sadece ruh eşini hayatına çekmeyi değil mesela sevgilinle, nişanlınla, evliliğinde, ilişkinde daha rahat etmen, mutlu olman için evini nasıl döşemelisin, hangi renkleri, hangi taşları kullanmalısın hangilerini kullanmamalısın, hangi sembolleri, objeleri kullanmalısın gibi pek çok şey de anlattım.

- Ruh eşini bulmak için ne gibi teknikler var?

Yazı tekniği, yaratım panosu, mektup yazmak, her gün çağırma süreci var. Ama en önemli şey farkındalık.

“Ruh eşine merhaba demen yeterli sonrası geliyor”

- Ruh eşi kime denir?

Birbirlerini olumlu yönde etkileyen, yükselten, şifalandıran ve ilişkideki her şeyin kolaylıkla, rahatlıkla ilerlediği tam olarak uyumlu olan kişilere denir. Astrolojik olarak açıklaması ise şu; sevgilinin ayı ayına, güneşi güneşine, yükseleni yükselenine denk geldiği zaman ruh eşi oluyor. Çünkü gezegenler karşılıklı olduğu için şak diye mıknatıs etkisi gibi birbirine çekiyor kişileri. Zaten o kişiler merhaba dedikten sonra 6-7 ay içinde aynı evde yaşamaya başlamış oluyorlar. Kişilerin anneleri babaları da çok iyi anlaşıyor. Yan yana geldikten sonra ilişkiyle ilgili olumsuz herhangi bir konu olamıyor.

- Bazı ilişkilerde neden insanlar birbirini olumsuz yönde etkiliyor?

Evet, kitapta açıklamasını yaptım. Bazı insanlar da birbirini şifalandırıyor. Bu iş ilişkisi de olabilir bu arada. İnsanların buna çok dikkat etmesi lazım. Buna haritalarından açıp bakabilirler. İnternetten haritalarını karşılaştırsınlar. O kişinin Satürn’ü senin güneşinin, ayının veya yükseleninin üzerine geliyorsa o kişi seni zorluyor demektir

- Ruh eşi için bu mümkün mü?

Hayır, ruh eşleri birbirini besler. Kitapta bununla ilgili sayısız örnek anlattım. Evlenip birbirlerinin kanser olmasına, hasta olmasına, ölmesine kadar yol açan etkiler var. Zaten birisiyle berabersin ve baktın hayatın kötüye gidiyor, kaç. Ben kendi hayatımda da buna bakarım; beni kötü etkiliyorsa hayatımdan çıkarırım.

- Astrolojiyi kendinize çok referans gösteriyorsunuz. Astroloji haritası bu kadar önemli mi?

Astroloji haritasına bakmak bana çok şey öğretti. Bazı astrologlar moduna göre çok sert şeyler söyleyebiliyorlar ama ben böyle değilim. Her şey düzeltilebilir, her şey geliştirilebilir. Doğduğun andaki haritanı değiştirmek için dünyaya geldin, kurban değilsin, o harita senin kaderin değil. Harita aslında kişiyi çok daha iyi bir noktaya yönlendiriyor, negatife yönlendirmiyor. Negatif düşünerek kendi kendilerine kötülük ediyorlar bazen. Unutmayalım hisler duyguya, duygular düşünceye, düşünceler hareketlere dönüşür, hareketlerin de yaşamın olur. En önemli şey hislerini değiştirmek.

- Hisleri olumluya çevirmek için ritüeller var mı?

Benim en büyük ibadetim iyilik yapmak. İnsanlar “En büyük ritüel nedir?” diye soruyorlar bir sürü var; istediğinizi yapın ama bence en önemli ritüel, ibadet, enerji çalışması iyilik yapmak. İyilik yapınca vicdanın rahatlıyor, kendini iyi hissediyorsun, karşıdan pozitif enerji geliyor. Gidip bir başkasına enerji çalışması yaptıracağına, git birisine iyilik yap. O kişi samimiyetle sana öyle bir enerji gönderir ki dünyadaki en iyi enerji uzmanının vereceğinden daha iyi şifa alırsın. Zaten iyi hissetmekle beraber hayatın değişiyor.

“Zorluyorsan o doğru bir ilişki değildir”

- Neden bir türlü ilişkilerimizle ilgili dikiş tutturamıyoruz?

Bunun en büyük sebebi kıtlık bilinci. Sanki dünyada adam ya da kadın yokmuş gibi olmayan ilişkiye tutunmaları ve bırakmamaları. Aslında dünyada 7 milyar insan var. Herkesin de mutlu olabileceği bir sürü ruh eşi var.

- Ruh eşi tek değil midir?

Ruh eşi bir tane değildir. Ama biriyle karşılaşmanız yeterli. İnsanların yapmaları gereken en önemli şey olmayan ilişkiye yapışmamaları. Olmuyorsa olmuyor zorlamamak lazım. Zaten zorluyorsan o doğru bir ilişki değildir. Geri çekil ama öğrenmen gerekeni de öğren. Yaşam bir öğretmendir. Zaten önceki ilişkilerin de sana bir şeyler öğretmek için geliyor. Hayatımıza giren her insana öğretmen gözüyle bakmamız lazım. Her insan bize bir şey öğretir, görevini yerine getirir, öğretisini yapar ve gider. Ama biz gitmesine izin vermediğimiz için diğer öğretmene geçemiyoruz. Şöyle bir şey bu; üniversitede 1. sınıfa başladın ama bırakmıyorsun bir türlü 1. sınıfı çok sevdiğin için 2. sınıfa geçmek istemiyorsun bunun gibi bir şey.

“Sevgide koşul yoktur”

- Ruh eşinizi bulunca her şey çok yolunda gidecek diyorsunuz. Bu durumda biz aşkı yanlış mı kodladık? Aşkta acı vardır ya biraz.

Ruh eşinle her şey oluyorsun aşktan öte bir şey o. Aşk dediğinde şartlar var, tutku, beğenmek, koşullar var. Ruh eşinde öyle bir uyum var ki, fiziksel, duygusal ve zihinsel. E bitti zaten. Sevgide koşul yoktur.

- Ruh eşiyle ilişkinin bir ömrü var mı?

Sonsuza dek, sadece 30 yılda bir zorlu bir süreç olabilir. Ruh eşinin en büyük özelliği şu; ayrılamıyor insanlar. Mıknatıs etkisi olduğu için arka odaya gitsen bağırıyor sevgilin mesela “Neredesin?” diye.

- Diyelim ki ruh eşimiz diye düşündüğümüz kişi evli…

Öyle bir şey yok. Çünkü ruh eşi seni üzecek bir şekilde sana gelmiyor. Senin hayatını olumsuz etkileyecek bir şekilde sana gelmiyor. Öyle bir şekilde geliyor ki tamamen hayatını iyileştiriyor.

 “Her ilişkinin bir ruhu ve bilinci var”

- Var olan ilişkilerimizi daha iyi bir hale getirmek için ne yapmalıyız? Onunla ilgili çalışmalar anlattınız mı?

Herhangi bir evlilikte ya da beraberlikte aynı eve çıkınca o andan itibaren çakralar birleşmeye ve haritalar birbiriyle uyumlanmaya birbirini geliştirmeye başlıyor. 1. yıl geçmiş temizliği, 2. yıl gelecek, 3. yıl anda beraber olmak, 4. yıl sevgi, 5. yıl iletişim, 6. yıl affetmek ve zihinsel olarak birbirini kabul etmek, 7. yıl da şüphesiz inanç, birbirine tam güven içinde olmak. Tamamen enerji alanlarının tek tek uyumları gerek. Kitapta evliliğin manyetik alanlarını düzenlemeyi anlatıyorum. Evli olanlar da bu kitabı almalı.

- Neden?

Her ilişkinin bir ruhu ve bilinci vardır, eşyanın da. İlişkinin bilincini doğru bir şekilde kodlamanız lazım. Her gece yatağa girdiğiniz zaman birbirinizin kulağına “Ben seni çok seviyorum, sen de beni çok seviyorsun, ilişkimiz bundan daha iyi nasıl olur?” demek lazım. Bilinçaltını o şekilde işlemek lazım. Ama ruh eşini bulduğunda bunların hiçbirini yapmana gerek kalmaz.