20.10.2024 - 02:00 | Son Güncellenme:
Prof. Dr. Gökalp Öner / Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı - Kadın doğum uzmanları rahmi, embriyo için bir "yolcu uçağı" gibi görür. Rahimde mevcut olan her türlü sorun, çocuk sahibi olma sürecini olumsuz yönde etkiler. Rahim içinde görülen farklı yapılar veya şekil bozuklukları, cerrahi müdahaleler ile düzeltilerek embriyonun tutunacağı alanın sağlanması gerekmektedir.
Miyomlar embriyo tutunmasını engelleyebilir
Rahim içerisinde sıkça karşılaşılan yapılar polipler ve miyomlardır. Bu yapıların neden oluştuğu tam olarak bilinmemekle birlikte, yüksek östrojen seviyeleri ile ilişkilendirilmektedir. Bu yapılar, rahim içinde embriyonun tutunma alanını daraltarak gebelik şansını azaltır.
Rahimde perde, T şeklinde rahim, tek boynuzlu veya çift boynuzlu rahim gibi şekil bozuklukları, gebeliği zorlaştırabilir. Ayrıca, daha önce geçirilen cerrahi müdahalelerden kaynaklanan yapışıklıklar da tespit edilebilir. Bu tür problemler rahim filmi ile rahatlıkla belirlenir.
Embriyonun tutunacak yeri olmalı
Rahimdeki bu sorunlar, embriyonun tutunacağı sağlıklı bir ortamın olmamasına neden olabilir ve bu da gebeliğe engel oluşturur. Rahimdeki bu yapısal sorunlar gebeliği engelleyebileceği gibi, düşük riskini de artırabilir. Embriyonun tutunabileceği bir alanın olmaması doğrudan düşük sebebidir. Bu durumlarda hekimler, histeroskopik cerrahi ile rahimdeki yapıları temizleyerek embriyonun tutunması için uygun ortamı sağlar.
Tüplerdeki tıkanıklıklar gebelik şansını etkiler
Kadın doğum uzmanları için rahim ve yumurtalıklar kadar önemli olan bir diğer organ da tüplerdir. Tüpler, yumurtalıklar ile rahim arasındaki bağlantıyı sağlar ve hamilelikte hayati bir rol oynar. Rahim filmi ile tüplerin durumu da incelenir ve olası tıkanıklıklar tespit edilir. Tüplerdeki tıkanıklıklar rahim filmi sırasında sıvı gönderilerek kontrol edilir. Bazen bu sıvı tüplerin açılmasına yardımcı olabilir ve rahim filmi sonrası gebelik haberi gelebilir. Ancak tüplerin kapalı olduğu durumlarda genellikle tüp bebek tedavisine yönlendirilir. Tüplerin açılması dış gebelik riskini artırabileceği gibi iyileşme sürecinde tekrar tıkanma ihtimali de vardır.
Tüplerde sıvı birikimi (hidrosalpenks), rahim filmi ile tespit edilebilen önemli bir sorundur. Tüp içinde biriken sıvı rahme akarak embriyonun tutunmasını engeller. Bu nedenle hidrosalpenks vakalarına cerrahi müdahale şarttır. Bu müdahale laparoskopik cerrahi ile yapılır.
Kapalı olan tüpler açılabilir mi?
Tüpleri açma işlemini kısaca açıklayacak olursak; kapalı, yapışıklık görülen ya da bağlı olan tüplerin kesilerek alınması ve tekrar uç uca getirilerek dikilmesi işlemidir. Uç uca gelen kısımda yara yeri iyileşirken tüp tekrar kapanabilir ya da yapışıklıklar olabilir. Bu yüzden tüp açma ameliyatları daha sonra yine rahim filmi ile değerlendirilmek durumundadır. Bu operasyon sonrası asıl görülmek istenmeyen durum ise dış gebeliktir. Çünkü tüp açma işlemleri dış gebelik şanssızlığını da artırabilir. Bunun sebebi ise tüpün fonksiyonunu ve boyutunu bu işlemle değiştirmiş, yapısını bozmuş olmaktır. Bunun yerine tüplere dokunmadan yumurta toplama ve transfer ile yani tüp bebek işlemi gerçekleştirerek gebelik yakalanabilir. Laparoskopik işlemler, kapalı cerrahi işlemlerdir.
Her hastaya histeroskopi yapılmalı mı?
Hastada rahme yönelik bir işlem yoksa (kürtaj, miyom ameliyatı, polip ameliyatı), ultrasonda rahim içiyle ilgili bebeğin tutunmasına engel bir oluşum görünmüyorsa (3 çizgi görünümü), histeroskopi yapmanın ilave bir gebelik katkısı yoktur. Eğer rahim içerisinde bir risk faktörü varsa; tüp bebek öncesi histeroskopi yapılmalıdır.
Yapay zeka ile rahim uygunluğu değerlendiriliyor
Tüp bebek tedavisinde daha önce rahim ultrason ile değerlendirilip transfere gün verilirken, artık yapay zeka bu süreci devraldı. Yapay zeka, embriyonun tutacağı en uygun zamanı belirleyerek, rahimin kanlanması veya rahim duvarının embriyonun tutunmasına uygun olup olmadığını değerlendiriyor ve hekimlere yol gösteriyor. Bu sayede embriyonun tutunma şansı artırılmakta ve tedavi daha başarılı hale gelmektedir.