PazarDopingli olmak ya da olmamak

Dopingli olmak ya da olmamak

21.07.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Son zamanlarda hızla artan dopingli sporcu sayısı, sporcular yakalanacaklarını bile bile neden doping maddelerini kullanıyorlar sorusunu akıllara getiriyor. Uzmanlara göre en büyük neden gelişen teknolojinin göz ardı edilmesi

Dopingli olmak ya da olmamak

Son zamanlarda spor camiası doping skandalları ile çalkalanıyor. Dünyada ve Türkiye’de dopingli olduğu tespit edilen sporcu sayısı hızla artıyor. En son dopingli olduğu anlaşılan sporcular arasında Usain Bolt’tan sonra en başarılı atlet olarak görülen Tyson Gay ve 100 metreci Asafa Powell gibi “en iyiler” olunca herkes daha da şaşırdı. Türkiye’de de durum vahim... Bir yandan Aslı Çakır Alptekin ve Nevin Yanıt gibi şampiyonlarımızın dopingli olma ihtimali gündemdeyken, Akdeniz Olimpiyatları
öncesi dopingli çıkan 16 sporcumuz ve dopingli sporcularımızın oranındaki yükseklik herkesi şoke etti.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Dopingle Mücadele Komisyonu’nun açıklamasına göre; 2013 yılında 648 sporcumuzun örnekleri incelenmiş ve 90 sporcumuzda bir veya birden fazla yasaklı madde olduğu saptanmış. Dünyada dopingli sporcular yüzde 1.5 oranındayken, bizde yüzde 15’e yaklaşması, Türkiye’de dünya ortalamasından on kat fazla dopingli sporcu olduğu
gerçeğini gözler önüne serdi.
Özellikle 20-30 Haziran tarihleri arasındaki Akdeniz Oyunları öncesi Türk sporu doping skandalıyla sarsıldı. Olimpiyat, Dünya ve
Avrupa şampiyonalarında podyuma çıkmış,
aralarında 2010 Dünya ve 2011 Avrupa Halter Şampiyonası’nda altın madalya kazanmış Mete Binay’ın da aralarında bulunduğu
8 haltercimiz ile 8 rekortmen atletimiz dopingli çıktı. Dopingli sporcular Akdeniz Oyunları kadrosundan da çıkarıldı. Türkiye’de dopingli sporcuların sayısının hızla artması; Guardian Gazetesi’nin “Türkiye’nin
2020 Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapma şansı, yaygın doping skandalı nedeniyle ciddi bir darbe yedi” görüşünü öne sürmesiyle sonuçlandı.
Çok büyük para ve ödüllerin döndüğü bu sektörde kıran kırana mücadele sürerken “Kazanmak için her yol mübah mı diyeceğiz?” sorusu bu günlerde en çok sorulan soru.

Haberin Devamı

Doping nedir?
Doping, performansı doğal olmayan yollarla artırma yöntemi olarak tanımlanıyor. Doping maddeleri içinde en sık kullanılanlar anabolik steroidler ve uyarıcılar olmak üzere
iki temel grupta görülüyor. Anabolik steroidler kuvvet artışı sağladığı için halter, atlama, hız koşuları gibi kuvvet ve sürat gerektiren spor dallarında, uyarıcılar ise patlayıcı güç gerektiren spor dallarında kullanılıyor.

Dopingin yan etkileri

Doping maddeleri vücuttaki birçok sistemi olumsuz etkileyerek sporcunun sağlığına ciddi zarar veriyor. Bu maddeler; kalp damar sisteminde damar sertliğine, karaciğer yağlanmasına ve kansere yol açabiliyor. Sporcuda tansiyon yükselmesi, ruh sağlığının olumsuz etkilenmesi, kısırlık ve cinsel işlev bozuklukları da bu maddelerin yan etkileri arasında... Kadınlarda kıllanma, ses kalınlaşması, deride çatlakların oluşması, yumurtaların olumsuz etkilenmesi gibi pek çok sonucu da var.

Haberin Devamı

Doping analizi

Sporcunun doping maddelerini kullanıp kullanmadığı, sporcudan alınan idrar ve kan örneklerinin analizi sonucunda ortaya çıkıyor. Eğer sporcu doping maddelerini kullanmışsa; sporcunun idrarında veya kanında doğrudan doping maddesi ya da doping maddelerinin vücuttaki parçalanma ürünleri olan metabolitleri tespit edilebiliyor. Bütün sporcuların idrar ve kan örneklerini alıp incelemek oldukça maliyetli olacağı için, analizler “örnekleme” denilen bir yöntem ile yapılıyor. Örnekleme sisteminde, dereceye giren sporcular arasından rastgele seçilmiş olanlara, bazen de dereceleri çok hızlı gelişim gösterenlere analizler yapılıyor. Daha önce doping maddesi kullandığı tespit edilmiş sporcusu veya antrenörü olan ülkeler kırmızı listeye alınıyor ve onların örnekleri daha detaylı inceleniyor.

Dopingli olmak ya da olmamak

Beş kez Dünya Şampiyonu olan haltercimiz Halil Mutlu

TÜRK SPORCULAR VE DOPİNG

HALİL MUTLU / Halterci
Uluslararası Halter Federasyonu; 3 kez Olimpiyat Şampiyonu, 5 kez Dünya Şampiyonu, 9 kez Avrupa Şampiyonu olmuş eski milli sporcumuz Halil Mutlu’ya 2005 yılında doping kullandığı gerekçesi ile 2 yıl müsabakalardan men cezası verdi. Mutlu, 2008 yılında aktif spor hayatına son verdiğini açıkladı.

SÜREYYA AYHAN / Atletizmci
2009 yılında Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği tarafından doping kullandığı gerekçesi
ile 4 yıl men cezası alan altın madalyalı milli atletimiz Ayhan, cezanın düşürülmesi için Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak mahkeme Ayhan’ın cezasını ‘ömür boyu men’ olarak değiştirdi.

NURCAN TAYLAN / Halterci
Uluslararası Halter Federasyonu; Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonlukları bulunan eski milli haltercimiz Nurcan Taylan’a, doping kullandığı gerekçesiyle 2011 yılında 4 yıl müsabakalardan men cezası verdi.

KEREM GÖNLÜM / Basketbolcu
Milli basketbolcu Kerem Gönlüm, Efes Pilsen forması altında 2008-2009 sezonunda Fenerbahçe Ülker ile oynanan maçta doping yaptığı gerekçesiyle 1 yıl men cezası aldı.

HİDAYET TÜRKOĞLU / Basketbolcu
NBA takımlarından Orlando Magic’te forma giyen milli basketbolcu Hidayet Türkoğlu’nun kanında yasaklı methenolone maddesine rastlandı ve doping kurallarına uymadığı gerekçesiyle de 20 maç ceza verildi.

HASAN ŞAŞ / Futbolcu
Şu günlerde Galatasaray’da yardımcı antrenörlük yapan eski milli futbolcu Hasan Şaş, 1999’da sarı-kırmızılı formayı giyerken doping kullandığı gerekçesi ile 6 ay müsabakalardan men cezası almıştı.

Haberin Devamı

Dopingli olmak ya da olmamak

Fransa Bisiklet Turu’nu aralıksız yedi kere kazanmış olan Lance Armstrong

Haberin Devamı

DÜNYADA ÖNE ÇIKAN DOPİNG HİKAYELERİ

En büyük hayal kırıklığı bisikletin efsane ismi Lance Armstrong

100 metrede Usain Bolt’tan sonra en iyi dereceye sahip ABD’li Tyson Gay, eski dünya rekortmeni Asafa Powel ve yine 100 metrede kadınların önemli isimlerinden Sherone Simpson’ın yasaklı madde testlerinin pozitif çıkmasının yankıları halen sürüyor. Daha eskilere gidersek
1988 yılında dopingli olduğu ortaya çıkmış dünyaca ünlü
iki atlet gözümüzde canlanacak: ABD’li Carl Lewis ve Kanadalı Ben Johnson. 2 yıl spordan men cezası alan,
2000 Sydney Olimpiyatları’nda kazandığı beş madalyanın hepsini iade eden ABD’li ünlü atlet Marion Jones da 2006 yılında doping skandalına karışmıştı. Ancak doping konusundaki en büyük hayal kırıklığı şüphesiz Lance Armstrong. Bisiklet sporunun efsane ismi Armstrong’un doping kullandığı yıllar sonra ortaya çıktı. Armstrong, dopingli ilaçlar olmadan bunu başaramayacağını, kazandığı 7 Fransa Bisiklet Turu’nda da doping yaptığını itiraf etti ve “Bu sporda doping kültürü var, ben de değiştirmek için çaba harcamadım” dedi. Armstrong’un
7 Fransa Bisiklet Turu şampiyonluğu da elinden alındı. Armstrong doping kullanımının bugün değilse bile elbet bir gün ortaya çıkacağının en güzel örneği. Analiz teknolojisi geliştikçe efsaneler hilekarlara dönüşebiliyor.

Haberin Devamı

“Şampiyonların 10 yıl sonra da dopingli olduğu anlaşılabilir”

Prof. Dr. Emin Ergen / Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Sağlık Komisyonu Başkanı ve Avrupa Spor Hekimleri Derneği Genel Sekreteri, Spor Hekimliği ve Spor Bilimleri Uzmanı

l Doping maddeleri muhtemelen daha önce de bu sıklıkta kullanılıyordu ama son iki yıldır daha fazla test yapılmaya başlandı ve saptanan vaka sayısı arttı.
l Sporcu, doping skandallarının günah keçisi ama bu bir başkasının katkısı ile yapılıyordur. İlacı birisi buluyordur, antrenörü empoze ediyordur, yöneticisi göz yumuyordur...
l Sporcu vücuduna giren maddeden birinci derecede sorumludur. Sporcu hiçbir şekilde “Bana verdiklerinin ne olduğunu bilmiyordum” gibi bir gerekçenin arkasına sığınamaz. Yakalanan tüm sporcular “Biz bilmiyorduk kullandığımızı” diyor veya “içtiğim, yediğim besinlere konmuştur” gibi komplo teorileri üretiyorlar.
“Biyolojik pasaport yöntemi yaygınlaşacak”
l Analizlerinde doping maddesi tespit edilmediği halde biyolojik pasaportlarındaki büyük değişimlerden dolayı elenen isimler var. Hormonlardaki ufak değişiklikleri bile tespit eden, biyolojik pasaport yöntemi daha çok yaygınlaşacak.
l Zamanında örnekleri temiz çıkan sporcuların örneklerinde seneler sonra doping maddelerine rastlanabiliyor. Analiz yöntemleri hızla gelişiyor ve saklanan örnekler seneler sonra yeni yöntemlerle incelenecek ve belki bizim “Hakkı ile şampiyon” dediğimiz bir isim, 10 sene sonra karşımıza dopingli bir sporcu olarak çıkacak.
l Başarı ve performans baskısı insanları bu yola itiyor. Kısa sürede para ve prestij kazanmak adına sporcular doping maddelerini kullanıyor ve bu konuda teşvik ediliyor. Ödüllerin yüksek olması da doping kullanımına yöneltiyor.

“Analiz merkezleri farklı sonuçlar verebiliyor”

Prof. Ahmet Başaran / Hacettepe Üniversitesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye Doping Kontrol Merkezi Başkanı

l Doping maddesi, analiz aletinin hassasiyet sınırları içerisinde değilse, sporcu doping maddesini kullanmış olsa bile analizlerde çıkmayabiliyor.
l Doping maddelerinin ve bu maddelerin parçalanma ürünleri olan metabolitlerin vücuttan atıldığı bir süre var. Bu maddeleri vücutlarından attıktan sonra analizler yapılırsa, yine sporcunun kullandığı doping maddesi ortaya çıkmayabiliyor.
l Sporcu veya antrenörü bir doping maddesinin üç ay önce bırakıldığı takdirde analiz aletleri tarafından saptanamayacağını biliyorsa, üç ay iki gün önce bırakıyor. Ancak; analiz teknolojileri de hızla gelişiyor. Eskiden üç ay önce bırakıldığında tespit edilemeyen bir doping maddesi, beş ay önce bile bırakılsa fark edilebilir hale gelince teknoloji sayesinde, birçok sporcunun aslında dopingli olduğu anlaşılabiliyor.
l Bu sadece Türkiye’de değil dünyada da böyle. Teknoloji geliştikçe daha çok sporcunun dopingli olduğu ortaya çıkıyor.