PazarÇağımızın kültür ikonu: ‘Sneaker’lar

Çağımızın kültür ikonu: ‘Sneaker’lar

31.10.2021 - 03:00 | Son Güncellenme:

Spor sahalarında hayatına başlayan sneaker’lar artık iş yerlerinde bile kabul görüyor. Peki önceleri sadece tutkunların haberdar olduğu sneaker’lar nasıl oldu da dünya çapında 80 milyar doları aşan bir pazar haline geldi?

Çağımızın kültür ikonu: ‘Sneaker’lar

Sporseverlerden moda tutkunlarına, ünlü yıldızlardan ilkokul çocuklarına kadar spor ayakkabıları ve artık dilimize yerleşen tabiriyle ‘sneaker’lar her yerde. 90’lı yıllarla birlikte popülaritesi iyice artan ancak özellikle 2010’lu yılların ardından tüm dünyada büyük paraların döndüğü bir piyasa haline gelen sneaker dünyası, artık büyük şirketlerin gözünü kapayamayacağı bir pazar alanına dönüştü.

Haberin Devamı

Son çalışmalar, dünyada sneaker pazarının 80 milyar doları aştığını gösteriyor. Herkesin aşina olduğu Nike, Adidas ve Puma gibi markaların dışında, Gucci ve Balenciaga gibi moda evleri de bu pazarın birer üyesi. Sneaker pazarının 2026’ya kadar 120 milyar dolar değerine ulaşması bekleniyor.

Sneaker’ların bu denli popüler olmasının arkasında yatan sebep, kültürel bir ikon haline gelmeleri. Bir dönem sadece spor yapmak üzere giyilen ayakkabılar, artık bir statü sembolü haline gelirken, modayla uzaktan dahi olsa ilgilenen herkesin ilk baktığı nokta sneaker’larınız.

Nasıl başladı?

Sneaker’ın aslında kıyafetin vazgeçilmez bir öğesi haline gelmesi, hem iş hem de özel hayatta kullanılan giysilerin daha az resmi ve daha rahat hale gelmesiyle başlıyor. Lastik tabanlı kanvas ayakkabıların üretimiyle, sneaker’ın günümüze gelen yolculuğu da başlamış oluyor. Tenis sahalarında Dunlop gibi firmalar tarafından üretilen ayakkabılarla başlayan serüven, daha sonrasında basketbol sahalarında Converse’in ürettiği modellerle devam ediyor. Sneaker’lar artık günlük hayata giriyor. Adidas atletizmde büyük başarılar elde ederken, 1968’de Tommie Smith ve John Carlos isimli siyahi atletlerin madalya töreninde Puma ayakkabılarıyla gerçekleştirdikleri protesto gösterisi gibi anlar hafızalara kazınıyor. 80’li yıllarda ise Michael Jordan’ın NBA sahnesine girişi ve o dönem odukça yeni ve bilinmeyen bir firma olan Nike ile imzaladığı anlaşma ise önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor.

Haberin Devamı

Daha sonra müzik sektörünün de devreye girmesi ve Run DMC gibi dönemin en popüler gruplarından birinin Adidas Superstar modeli üzerine şarkı yazması gibi olaylar, sneaker’ın artık spor salonlarından popüler kültüre girişinin bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Pazar değişti

Günümüzde ise sneaker, modanın vazgeçilmez bir unsuru. Limitli olarak üretilen ayakkabılara sahip olmak ise, hiç düşündüğünüz kadar kolay değil. Modeli satacak olan mağazanın önünde gecelemek, sneaker tutkunlarının sıkça başvurduğu bir yöntem. Ancak son yıllarda hem pandeminin etkisi hem de gelişen teknoloji nedeniyle artık satışlar genellikle internet üzerinden yapılıyor. 

Haberin Devamı

Sneaker kültüründe son dönemde en dikkat çekici olay ise, ‘resell’ olarak adlandırılan ve elde etmesi güç sneaker’ların alım-satımıyla uğraşan yeni bir meslek dalının ortaya çıkışı. Markaların bilinçli biçimde limitli olarak ürettiği ve büyük talep gören sneaker’lar, normal satış fiyatlarının çok üzerinde fiyatlarla alıcı buluyor. Bu alım satım işlemini güven içinde gerçekleştiren ve dünyanın farklı noktalarına hizmet veren siteler olduğu gibi, bunu harçlık parası çıkarmak için yapan gençler de bu dünyanın parçası. Resell piyasası uzun yıllar boyunca sneaker tutkunlarını rahatsız etse de, son dönemde artık bu durumun kabul görmeye başlaması dikkat çekiyor.

Müzede sergileniyor!

Artık birer sanat eseri olarak kabul edilen sneaker’lar, Londra Tasarım Müzesi gibi yerlerde sergilenebiliyor. Fotoğrafta müzede sergilen ayakkabılardan üçü görülüyor: Air Jordan 1 Dior, Adidas Yeezy 350 ve Jordan 4 Off-White. Markaların ‘collab’ adı verilen ve diğer ünlü markalarla yaptığı iş birlikleri, en çok talep gören ve efsane statüsüne ulaşan modeller oluyor.

Haberin Devamı

Çağımızın kültür ikonu: ‘Sneaker’lar

Artık bir yatırım!

Oldukça nadir sneaker modelleri için ödenmesi gereken fiyatlar astronomik rakamlara ulaşırken, bu ayakkabılar genellikle açık artırma usulü satılıyor. Düzenlenen açık artırmalarda satılan ayakkabıların fiyatları ise her yıl daha da yükseliyor. Bu nedenle, birçok yatırımcı, artık nadir sneaker’ları bir yatırım olarak görüyor.

2017’de satılan Jordan imzalı Converse ayakkabı 190 bin dolara alıcı bulmuştu. 2020’de satılan ve Jordan’ın bir maçta giydiği Jordan 1 model ayakkabılar ise 615 bin dolara satıldı. Bu yıl satılan ve Kanye West’in Grammy ödüllerine giydiği Air Yeezy ayakkabılar özel bir satışla 1.8 milyon dolara yeni sahibine gitti. Fiyatların sürekli artması dikkat çekerken, geçtiğimiz hafta da Jordan’ın giydiği 1984 model ayakkabılar 1.5 milyon dolardan alıcı buldu ve bir açık artırma rekoru kırıldı.

Haberin Devamı

Açık artırmalar dışında, limitli üretilen tüm modeller için arz-talep ilişkisi çizgisinde bir pazar mevcut. Satın alamadığınız tüm modelleri, tamamen bu iş üzerine kurulan ve daha yüksek fiyatlara alıcılarla buluşturan mağazalar ve internet siteleri mevcut. ABD’de kurulan ‘Stadium Goods’ ve ‘Flight Club’ gibi mağazaların yanı sıra, internet üzerinden hizmet veren ‘StockX’ ve ‘Goat’ gibi firmalar bu pazarın daha da büyümesini sağlıyor. Ayakkabıların bir borsa misali fiyatlanması ise son dönemin en dikkat çekici durumu.

Almanya’nın sneaker kralı bir Türk!

Sneaker kültüründe tüm dünyada tanınan ve sevilen isimlerden biri de Almanya’da büyüyen Hikmet Sugoer. ‘Sneaker kralı’ olarak anılan Hikmet Sugoer’in tüm dünyada hayranları var ve koleksiyonunda sayısız nadir ayakkabı bulunuyor. Berlin duvarı yıkılmadan önce kentteki Amerikan askerleriyle kurduğu bağlar sayesinde sneaker dünyasına adım atan Sugoer, Almanya’nın ilk sneaker butiklerinden biri olan Solebox’ı kuran isim. Solebox’ı satan ve sonrasında kendi sneaker markası olan ‘Sonra’ ile yola devam eden Hikmet Sugoer, bu dünyanın en saygı duyulan isimlerinden biri.

Çağımızın kültür ikonu: ‘Sneaker’lar

Kanye West etkisi

Sneaker kültürünün genele yayılmasında etkisi olan çok sayıda isimden bahsedebiliriz. Sporcular, müzisyenler, influencer’lar... Ancak bunlar arasında etkisi en derin hissedilen isim kuşkusuz Kanye West. Ünlü müzisyen, Nike ile gerçekleştirdiği anlaşma ve piyasaya sürdüğü Air Yeezy modelleriyle büyük ilgi görmüştü. Ancak Kanye’nin etkisi bununla sınırlı kalmadı. Moda tutkusu bilinen şarkıcının, özellikle eski Jordan modellerinin yeniden büyük popülarite kazanmasında büyük payı var. Kanye, Nike yerine kendisine daha fazla özgürlük sunan Adidas’la anlaştığında ise sneaker dünyasına da bir bomba düştü. Kanye’nin Adidas’la yakaladığı büyük başarı günümüzde devam ediyor ve Yeezy markası altında satışa sunulan ürünler saniyeler içinde tükeniyor ve yüksek fiyatlara tekrar satılıyor.

Koleksiyonerler kalıcı

Sneaker’ların bu denli büyük bir iş haline gelmesi elbette sadece para kazanma hevesindeki çok sayıda yatırımcıyı da bu pazara çekiyor. Bu kişiler sneaker’lara sadece iş gözüyle bakarken, bunu bir tutku haline getirmiş insanlar da çok. Bu kültürün gelişmesinde en büyük pay sahibi olan koleksiyonerler, uzun yıllardır beğendikleri modelleri alabilmek için türlü zorluk altına giriyorlar. Günümüzde bu hobinin artık ‘parayı veren düdüğü çalar’ mantığına gelmiş olması ise kimi koleksiyonerleri rahatsız ediyor. Koleksiyonerler en nadir, en pahalı ve en zor elde edilen ayakkabıları değil, gerçekten bir tarihi olan modelleri tercih ediyor.

Çağımızın kültür ikonu: ‘Sneaker’lar