PazarBotoks yapmıyor, dudak şişirmiyor, kaş kaldırmıyorlar

Botoks yapmıyor, dudak şişirmiyor, kaş kaldırmıyorlar

04.12.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Bizim ırkımız güzel ırk değildir. Burnu çirkindir. Poposu yere yakındır. Güzel hissetmek isteyenler Meksika'ya ya da Peru'ya gidebilirler. Oradakiler bizden çirkin" diyen estetik cerrah baba-oğul Atilla ve Osman Oymak'ın güzelleştirirken birçok prensibi var: Botoksa, dudakları şişirmeye, kaşları kaldırmaya kesinlikle karşılar

Botoks yapmıyor, dudak şişirmiyor, kaş kaldırmıyorlar

Baba-oğul estetik cerrahlar Atilla ve Osman Oymak: axpaz021.jpg İkisinin de en önemli özelliği gelen hastaların birçoğunu kabul etmemeleri, "Olmaz, bu burun sana yakışmaz, yapmayız" demeleri. Oğlan daha da "huysuz". Botoks zaten yapmıyor. Dudak şişirmiyor, kaş kaldırmıyor. Osman Oymak'tan hastaların çok şikayet ettiğini söylüyor baba da: "'Oğlunuz ne biçim bir adam? Ben ameliyat olmak istiyorum, o beni kovuyor' diyorlar. Biz niye onu kovalım! Burada para kazanmak için oturmuyor muyuz? Bu parayı almıyorsak ya enayiyim ya da bir sebebi var. Kafanı çalıştır da nedenini bul." Osman Oymak noktayı koyuyor: "Liposuction yaptıracak, sonra filler gibi yiyecek, 'Olmadı' diyecek. Hasta hakları olduğu gibi doktor hakları da olması lazım. O hastanın benim yaptığım şeyi bozmaya hakkı yok." Atilla Oymak ve Osman Oymak. Onlar baba-oğul, Türkiye'nin en tanınmış, en iyi estetik cerrahlarından. Baba daha çok burun, oğul daha çok göğüs ameliyatı konusunda ünlü. Baba ameliyat sırasında "alaturka", oğul klasik müzik dinliyor. Atilla Oymak: Katiyyen moda diye isteyenlere ameliyat yapmayız. Bizim güzellik anlayışımızda bu yok. Bunları yapan doktorlar da var ama biz o doktor grubundan değiliz. Biz zaten anlatırız: "Bu yaptığımız sende güzel olmayacak, daha önemlisi doğal olmayacak." Suni olacak bir şeyse, kesseler, beş misli para verseler de yapmam. Artık şöyle bir şey var: Bu yılın güzellik modası. "Dudaklar kalın moda", yaptıralım; "ay bu yıl ince", inceltelim. Kaşı kaldıralım, indirelim... Yani saç, kıyafet modası gibi bir şey oldu. Sezon başında estetik yaptırmak gerekiyor gibi hissediyor olmasınlar. "Gençlik bir parıltıdır, estetikle olmaz" Osman Oymak: Söylediğin gibi birçok hasta trendden dolayı elinde bir resimle geliyor buraya. Hastanın empoze ettiği şeyi sen kabul ediyorsan, kendin ona bir şey empoze edemiyorsan -ki bir sürü doktor hasta kaçmasın diye bunu yapıyor- o zaman hep aynı burnu yaparsın. Moda burun neyse o olur. Moda geçince o doktorun da modası geçer. Doktor hastaya "Bunu istiyorsun ama bu olmaz" diyecek. Atilla O.: Senin yüzüne gidecek burnu ben seçerim. Ama herkesin burnu aynı olmaya başladı. Atilla O.: Bizim ırkımızın burnu da güzel değildir...Osman O.: "Kıçı da yere yakındır" de de dövsünler seni.Atilla O.: Ama öyle. Benim bütün kadınlara söylediğim şey "Senin üstün Ayşe hanım, altın Fatma hanım"dır. Katiyyen uyum yoktur vücutta. Benim kadınımın poposu geniştir, yere yakındır. Bizim ırkımız güzel ırk değildir. Osman O.: Peru'ya gitsin kızlar iyi hissetmek için. Onlar bizden çirkin. Meksika'ya, Bolivya'ya gidebilirsiniz. Atilla bey siz "Türk ırkının burnu güzel değildir" demişsiniz. Atilla O.: İşte, eğer Oymak burnu diyorlarsa başarısız oldum demektir. Önemli olan o burnu yaptığımın fark edilmemesidir. Mesela bir hastama "Güzelleştin sen, kilo mu verdin?" demişler. "Arkadaşlarım anlamadı" diyor. Ben de "İftihar et" dedim. Osman O.: Bazısı da "O kadar para verdim, ıstırap çektim, kimse anlamadı" diye üzülüyor. Çıldırıyorum. Şöyle şeyler var: Onur Erol memesi, Oymak burnu. "Şişirilmiş dudak hemoroitli popo gibi" Atilla O.: Dudaklar için envai çeşit teknik var. Suni maddeler konarak yapılabilir. Biz bunlardan yağ konarak yapılanı tercih ediyoruz. Çok çok ince bir dudağı biraz daha normal hale getirmeye çalışırız. Dudağı alıp şişirmeyiz. Benim tabirimle o -ayıptır söylemesi- hemoroitli popolara dönüyor. Köfte gibi bir dudak. Osman O.: Ben hiç dudak yapmıyorum. Bütün dudakları geri çeviriyorum çünkü ben yapılmış ve güzel olmuş dudak görmedim daha. Dudak gibi yapmadığım şey kaş kaldırmak. Bütün kadınlar hayretler içinde dolaşıyor. Dudaklarını şişirtenler travestiye benzemiyorlar mı? Atilla O.: Yağ koyduklarımda his kaybolması olmaz. Yabancı madde koyanlarınkinde ne oluyor, bilmiyorum. Osman O.: Bizim branşa atlamaya çalışanlar var. Genel cerrah, dermatolog, şimdi bir de estetikçiler çıktı. Medikal estetikçi falan. Bir kere bir hastayı alıp bir şey yapıyorsan, o yediğin boku tamir edebilecek kapasitede olman lazım. O şişmiş dudaklar aynı şekilde hissedebiliyor mu? Atilla O.: Sen soruyu şöyle sor: Hiç botoks yaptınız mı? Ama hepsi basitleştirildi. Sanki ben evden çıkmadan alnıma iğneyi saplayıp botoks yapabilirmişim gibi... Atilla O.: Ben yapmayı bilmiyorum bile. Osman O.: Ben biliyorum ama yapmıyorum. Botoks dediğiniz şey şöyle bir şey: Sinirin iletisini iptal eden bir ilaç. Atilla O.: Felç yani. Osman O.: Beyni minimal çalışan bir insan bile böyle bir ilacın yanlış bir yere giderse başına bela açacağını anlar. Bunu kendine yapanı, bilmeyene yaptıranı da ben ne yapayım zaten. Çünkü mongol demektir. Yaptınız mı? "Kızın burnu yamuk yumuk ama o göğüslerine takmış" Osman O.: Onlarınki düşüyor sonra. Hep kadınlardan bahsettik ama erkekler de artık size çok geliyor. Burnunu yaptıranlar, penisini büyütmek isteyenler... Osman O.: Kazayla bir problem olursa Midyat-pirinç durumu olur. Bilmem kaç yaşına geldiğinde iki genç kızı etkileyeceğim diye oraya yağlar koyduranlar, mikrop kapanlar, abuk sabuk işler. Sakatlığın sonu yok. Atilla O.: Bak buradan bir yere geleceğiz. Bana sorarlar, "Siz kimleri ameliyat ediyorsunuz?" derler. Ben de "Kimin takıntısı varsa onu" diye cevap veririm. Takıntı başka bir şey. Mesela kaç kere şöyle şeyler oldu. Bir kız geldi. Karşıma oturdu. Berbat da bir burnu var. "Aman kızım, hiç korkma, tamam bu burnu düzeltiriz" dedim. Kız "Ne burnu? Ben göğüslerim için geldim" dedi. Yani o burnunu hiç kafaya takmamış, göğüslerini takmış. Takmadığı sürece onu ameliyat etmenin manası yok. Nasıl yani? "Gelenlerin yanlarında bilmiş bir kadın da oluyor" Osman O.: Öyle çok var. 10 taneden sekizi "Bende ne görüyorsunuz? Bana ne yapılabilir?" diyor. "Ben profesyonelim. O kadar şey görüyorum ki hüngür hüngür çıkarsınız buradan, o yüzden sizin derdiniz neyse onunla başlayın" diyorum. Bunların da hepsine hayır deyip yolluyoruz. Dört tanesi de gidiyor, başka bir yerde ameliyat oluyor. Sonra geri geliyor. "Ben kandım, düzeltin" diyor. Ben "İz kalır" diyorum. Öteki "İz kalmaz" diyor. İz kalmaz diyene inanıyor. Bize de "Bilmemne ipliği çıkmış, iz kalmıyormuş" diye açıklama yapıyor. Artık bu işten zevk almaya başlayan, "Neremi yaptırsam acaba?" diyen var mı? Osman O.: Evet. Hastaların yanında genelde bilmiş kadınlar olur. Onlar da konsültasyona gelirler. "Amerika'daki şu tekniği siz biliyor musunuz?" diye bir de beni imtihan eder. İnternetteki şeylere bakıyorlar. Hepsi palavra. Tabii artık neredeyse yenilikleri sizden iyi bilir hale geldik. Osman O.: Ama bu çocukça bir şey. Burada ciddi bir iş yapıyoruz. Esnaflık yapmıyoruz, doktorluk yapıyoruz. Ticaret yapıyor olmama rağmen "Hayır" diyorsam bir nedeni var. Daha ne yapayım yani, döveyim mi kadını? Ama öbürlerine inanmak istiyor, güzelleşmek istiyor. Osman O.: Dansöz bir kadın geldi. "Şu kalkacak, şu şöyle olacak, önümüzdeki hafta içinde..." Ben de "Benim de hasta seçme hakkım var. Ben sizi ameliyat etmek istemiyorum" dedim. Ayağa kalktı, üzerime yürüdü, "Sen kim oluyorsun da beni ameliyat etmiyorsun" dedi, ben kaçtım. Çünkü en şahane dayak kadınlardan yenir. Sizin üzerinize yürüyen de olmuştur... "Göğsüme silikon taktıracağım, kocam anlar mı?" Osman O.: Sponsoruyla gelen bile var. Kocalarıyla, sevgilileriyle gelenler çok oluyor mu? Osman O.: Bir kız geliyor, yanında yaşça çok büyük bir adam. Parayı o ödeyecek. O ne demek? Atilla O.: Tabii. Adam Anadolu'nun bir yerinde çok para kazanmış bir adam. Aynı kızlar bazen o adamları da ikna ediyor estetik ameliyat olmaya. Adam kızla olmak için şeyini kestirmek dışında her şeye razı. Adam da geliyor ki parayı kime, neye ödeyeceğini görsün... Osman O.: Abukluk istiyorsan, göğsüne silikon yaptırmayı düşünüp "Kocam anlar mı?" diyen kadın var. "Anlamazsa boşa herifi zaten." Atilla O.: Ama önceden yaptırıp da sonra evlenince kocasına söylemeyen, adamların bilmediği silikon memeler dolu ortalık. Onları da "Aman o zaman kocanın yanında göğüs röntgeni çektirme, çıkar" diye uyarıyorum. Ben sevgiliyi onun da yaşayabileceği tereddütler için sordum.

KEŞFETYENİ
Survivor Yiğit'in sevgilisi takım arkadaşlarını kızdıracak!
Survivor Yiğit'in sevgilisi takım arkadaşlarını kızdıracak!

Cadde | 24.04.2025 - 10:02

Yiğit Poyraz'ın sevgilisi Yasmin Erbil, sosyal medya hesabından yarışmayla ilgili paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

Yazarlar