22.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Fisun Yalçınkaya - fisun.yalcinkaya@milliyet.com.tr
Türkiye’de son 10-15 yılda sanat dünyasında yaşanan değişim herkesin malumu. İşin ekonomik boyutu da bu durumun hem sonucu hem de sebebi... Sanat piyasasının spekülasyonla mı şişirildiği yoksa bunun kalıcı bir yükselme mi olduğu tartışmaları bir yana dursun, geçtiğimiz hafta bugün büyük bir heyecan yaşandı. Osman Hamdi Bey’in 1882’de tamamladığı “Yeşil Cami Önü” tablosu Antik A.Ş.’nin 291. Müzayedesi’nde 13 milyon 500 bin liraya satılarak müzayede rekoru kırdı.
En pahalı ikinci eser yine Osman Hamdi Bey’in 2008’de Londra’da 8 milyon liraya satılan “İstanbul Hanımefendisi” eseri. Üçüncü eser 2004’te Antik A.Ş. tarafından 5 milyon liraya satılan ve ilginç şekilde yine Bursa’daki Yeşil Cami’nin mekan olduğu Osman Hamdi Bey tablosu “Kaplumbağa Terbiyecisi”ydi. Peki, bu durum piyasayı nasıl etkiledi?
“Olumlu etkiler”
Tablonun sanat piyasasını nasıl etkileyeceğini sorduğumuz Antik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Artam, başyapıt satışının piyasadan bağımsız olduğunu söylüyor: “Bu tür başyapıtlar piyasadan bağımsız fiyatlanır. Bir eşi daha olmadığı için piyasalara direkt bir etkisi olmaz. Fakat ülkemizde Türk resim tarihine değer veren, Türk sanatçısına sahip çıkan koleksiyoncuların olduğunu göstermesi açısından çok önemli. Toplumun ilgisini sanata çekebilen bir sanat eserinin etkileri olumlu olacak.”
Artam ayrıca, “Osman Hamdi Bey’in ‘Yeşil Cami Önü’ tablosunun toplamda 13 milyon 500 bin liraya satılması Türk resim sanatı için çok dikkat çekici bir rakam. Fakat dünya sanat piyasaları ile kıyaslama yapılamayacak kadar da uygun bir rakamdır. Binlerce eseri olan Lucio Fontana’nın birçok eseri bu rakamları geçerken, Türkiye’de sanat alanında öncü, bir döneme damgasını vurmuş, müzeciliği başlatan bir Osmanlı sanatçısının, sayıları en fazla 10-15 olan görkemli eserlerinden birine sahip olmak bana göre paha biçilemez bir durum. Böyle sıra dışı eserlerin günümüzde satın alınabilmesinin büyük şans olduğunu düşünüyorum” diyerek Osman Hamdi Bey tablolarının henüz maddi değerine ulaşmamış olduğuna da işaret ediyor.
“Özel bir müze için”
Artam, Osman Hamdi Bey’in önemiyle ilgili olarak da “Osman Hamdi Bey’in girişimleri, yaptıkları ve ülke sanat ortamına katkıları sanatçıyla ilgili bütün kitaplarda anlatılır. Böyle görkemli başyapıtlar, özellikle müzeler ve müze kurmak için hazırlık yapan koleksiyoncular için büyük önem taşır. ‘Yeşil Cami Önü’ eseri, yer aldığı müzenin ziyaretçi sayısını artırır, hareket katar, müzeyi hatırlatan imgelerden biri haline gelir. ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ni hatırlarsak açılmasına 6 ay kala Pera Müzesi, Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Günümüzde ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ adlı eserin adı ya da görseli ile karşılaştığımızda akıllara Pera Müzesi gelir. Londra’da Sotheby’s müzayede evinde satışa sunulan ‘İstanbul Hanımefendisi’ 7 milyon lira, 2013 yılında düzenlediğimiz müzayedede ‘Vazo Yerleştiren Kız’” adlı eseri 3.2 milyon lira fiyata satılmıştı” diyor. Artam ayrıca, “Müzayedemizde satılan ‘Yeşil Cami Önü’ tablosu da hazırlıkları devam eden bir özel müze koleksiyonu için alındı. Kendileri uygun gördükleri zamanda toplumla paylaşacaklar” diyerek tabloyu daha sık görebileceğimizin müjdesini de veriyor.
Osman Hamdi Bey’in eserinin nadirliğine ilişkin de “Müzayedeler değerli eserlerin gelecek kuşaklara saklanmasında büyük rol oynuyor. Klasik resimler her geçen gün daha zor bulunuyor. Çok az eseri olan Osman Hamdi Bey’in bu tür eserleri 15-20 senede bir çıkıyor. Şevket Dağ, Şeker Ahmet Paşa, İbrahim Çallı, Halil Paşa, Hikmet Onat, Nazmi Ziya ve Hoca Ali Rıza imzalı başyapıtlar da klasik tablolarda rekorlara ulaşan usta isimler. Yine de Türkiye’deki sanat piyasası dünya ölçüleriyle kıyaslandığında yeni gelişmekte olan sınırlı bir piyasa olduğunu açıkça görebiliyoruz” diyor.
“Yolun çok başındayız”
Turgay Artam “Ülkemizde sanata ve sanatçıya ilgiyi artırmak en büyük hedefimiz. Bunun için güçlü bir ekonomi gerekiyor” diyor: “Şu anda 4.5 milyon dolara satılan bir eser ülkemizin en değerli eseri olurken Picasso, Klimt, Monet, Cezanne, Kooning ve Jackson Pollock gibi sanatçıların tabloları 100 milyon doların üstünde satılıyor. Türkiye’deki yıllık 100 milyon doları zaman zaman aşan piyasayı dünya piyasaları ile karşılaştırınca yolun çok başında olduğumuzu görüyoruz. İngiltere ekonomisinin Amerika’dan sonraki en iyi ekonomi olduğunu söyleyebiliriz. Richter, Kiefer, Baselitz ve Kipenberger gibi sanatçılarıyla bakarak Alman ekonomisinin gücünü görebiliriz.”