TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Yükselen enflasyon fiyatların gerilemesiyle birlikte küresel çapta aşağı yönlü yönelim belirlemiştir. Küresel enflasyondaki yukarı yönlü riskler canlı tutuluyor. Küresel çekirdek enflasyondaki düşüş daha yavaş gerçekleşiyor. Bankacılıktaki sıkıntılar gelişmiş ülkelerde sorunlara yol açmıştır.
Gelişmiş ülke merkez bankalarının sağladığı likidite destekleri nedeniyle bilanço büyüklüklerindeki düşüş eğilimi sekteye uğradı. Türk bankacılık sistemi güvenli ve sağlam görünümünü sürdürmektedir. Aktif ve öz kaynak karlılığı, likit varlıkların kısa vadeli yükümlülükleri karşılama oranını da içeren kriterler bankacılık sektörünün sağlamlığını teyit etmektedir.
Uluslararası kuruluşların yayınladığı verilere göre ülkemiz 2022 yılında G20 ve OECD ülkeleri arasında üst sıralarda yer almaktadır. Uluslararası refah karşılaştırmalarında doğru ölçüt olan satın almaya bakıldığında Türkiye kişi başına düşen gelirle gelişmiş ülkelere yakınsamaktadır. Ülkemiz yüksek büyümesini verimlilik artışıyla bir arada ilerletmeyi başarmıştır. 2023 yılı Ocak ayında sanayi üretiminde güçlenme sürmüştür.
Son dönemde bankacılık sektörü kaynaklı sıkıntılar gelişmiş ülkelerde finansal risklerin artmasına yol açtı.
Gelişmiş ülke merkez bankalarının sağladığı likidite destekleri nedeniyle bilanço büyüklüklerindeki düşüş eğilimi sekteye uğradı.
TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜ GÜVENLİ VE SAĞLAM GÖRÜNÜMÜNÜ SÜRDÜRÜYOR"
Türkiye ekonomisine ilişkin gelişmelerden bahsedecek olursak yatırım istihdam ve ihracat gelişmeleriyle net bir şekilde görülmektedir. Türk bankacılık sektörü güvenli ve sağlam görünümünü sürdürüyor. Türkiye ekonomisi küresel ölçekten en yüksek büyüme oranını almıştır. Türkiye'de çalışan başına katma değer artışıyla da öne çıkmıştır.
Ülkemiz yüksek büyümesini verimlilik artışıyla bir arada ilerletmeyi başarmıştır. Satın alma gücü paritesiyle bakıldığında Türkiye ekonomisi kişi başına düşen milli gelirde gelişmiş ülke seviyelerine güçlü şekilde yakınsamaktadır.
"EKONOMİMİZİN DAYANIKLILIĞI VE DİNAMİZMİNİN BİR GÖSTERGESİDİR"
Tarihimizdeki en büyük felaketlerden birinin yaşandığı ilk çeyrekte sanayi üretiminin nispeten yatay seyretmesi ekonomimizin dayanıklılığı ve dinamizminin bir göstergesidir.
"TOPLAM İHRACATIMIZ DEPREM ÖNCESİ SEVİYESİNE ULAŞMIŞTIR"
Yaşanılan deprem felaketinin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri kapsamlı olarak değerlendirilmektedir. Yüksek frekanslı veriler gerek ülke genelinde gerekse afet bölgesindeki toparlanmanın hızlı bir şekilde gerçekleştiğini göstermektedir. Toplam ihracatımız deprem öncesi seviyesine ulaşmıştır.
"GÜÇLÜ BİR TOPARLANMA EĞİLİMİNE İŞARET ETMEKTEDİR"
Afet bölgesindeki tüketim harcamalarına ilişkin öncü göstergeler yakın zamanda deprem öncesi seviyelerini aşmıştır, bu durum deprem bölgesinde oldukça güçlü bir toparlanma eğilimine işaret etmektedir.
Deprem sonrası toparlanmanın gücüne ilişkin anket göstergeleri de olumlu sinyaller vermektedir, gelecek üç aya ilişkin talep beklentisi yükselirken, afet bölgesinin ekonomik ağırlığı yüksek merkezlerinde üretim ve talep beklentileri artmaktadır.
"TURİZM SEKTÖRÜ GÜÇLÜ SEYRİNİ 2023 YILINDA DA SÜRDÜRMEKTEDİR"
Türkiye son iki yılda istihdamını en çok artıran ülkeler arasındaki yerini almıştır. Diğer illerdeki güçlü ihracat sonucunda toplam ihracatımız deprem öncesi seviyesine ulaşmıştır. Turizm sektörü güçlü seyrini 2023 yılında da sürdürmektedir.
Önümüzdeki dönemde turizm gelirlerindeki artışın ve cari dengeye katkısının yılın tüm aylarına yayılarak süreceğini öngörmekteyiz. 2023 yılının geri kalanı cari dengelenmenin güçlendiği bir dönem olacaktır.
TÜRKİYE ENFLASYONU HAKKINDA
Enflasyondaki düşüş süreci önceki raporda ilan ettiğimiz patikadan bir miktar daha yavaş gerçekleşmiştir. İstikrarlı azalış eğilimini göstermektedir. Enflasyonun yayılıma ilişkin göstergelerde gerilemektedir.
"ENFLASYON ÜZERİNDEKİ MALİYET BASKILARI BÜYÜK ÖLÇÜDE ORTADAN KALKMIŞTIR"
Enflasyonun ana eğilimine yönelik göstergelerimiz fiyat artış oranlarındaki belirgin yavaşlamayı teyit etmektedir. Enflasyonun sadece ana eğilimine değil yayılımına ilişkin göstergeler de gerilemektedir. Enflasyondaki yavaşlama beklentilere de yansımıştır.
"BANKACILIK SEKTÖRÜ MEVDUAT YAPISINDA ÖNEMLİ ORANDA LİRALAŞMA SAĞLADIK"
TL cinsinden ithalat birim değer endeksi son dönemde yıllık bazda gerilemiştir. Enflasyon üzerindeki maliyet baskıları son dönemde büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Bankacılık sektörü mevduat yapısında önemli oranda liralaşma sağladık.
ENFLASYON TAHMİNİ BELLİ OLDU
Enflasyonun 2023 yıl sonunda %22,3 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki %22,3) Enflasyonun 2024 yıl sonunda %8,8 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki %8,8)
Enflasyonun, %70 olasılıkla 2023 yılı sonunda %18,1-26,5 aralığında -orta noktası %22,3- gerçekleşeceğini öngörüyoruz (Önceki %17,8-26,9 aralığı ile %22,3)
Enflasyonun, %70 olasılıkla 2024 yılı sonunda %4,0-13,6 aralığında -orta noktası %8,8- gerçekleşeceğini öngörüyoruz (Önceki %4,0-13,7 aralığı ile %8,8)
DÖVİZ KURU HAKKINDA
Döviz kurlarının enflasyonun ana eğiliminde bir önceki rapor tahminlerimizden daha güçlü bir iyileşme sağlayacağını öngörüyoruz. Borçlanma maliyetlerinin arttığı ve finansal sistem üzerindeki belirsizliklerin yüksek seyrettiği bir geçiş dönemindeyiz.
Birbirini tamamlamayan araçlarla ve sürdürülebilirlik anlayışıyla oluşturduğumuz para politikası çerçevemiz olan Liralaşma Stratejisi Türkiye ekonomisinin potansiyelini gerçekleştirme kabiliyetini ve dayanıklılığını artırmaktadır.
Önümüzdeki dönemde sürdürülebilir ve kalıcı fiyat istikrarı perspektifiyle oluşturulan Liralaşma stratejisi kararlılıkla uygulanmaya devam edecektir.
Geçtiğimiz iki yılda, pandeminin etkileri henüz tam anlamıyla ortadan kalkmamışken, savaş ve yüksek küresel enflasyonun yol açtığı negatif şoklara rağmen sağlam politika çerçevemiz ekonomimizin güçlenmeye devam etmesini sağlamıştır.
Önümüzdeki dönemde sürdürülebilir ve kalıcı fiyat istikrarı perspektifiyle oluşturulan Liralaşma Stratejisi kararlılıkla uygulanmaya devam edecektir.
Politika faizlerimizi ekonominin içinde bulunduğu dengeyi ayrıntılı bir şekilde analiz ederek, üretim kapasitesinin gelişimini sağlayacak şekilde belirlerken, hedefli kredi politikası ve likidite araçlarımızla da amaçladığımız parasal aktarımın sağlıklı şekilde işlemesini sağlıyoruz.
Uyguladığımız çerçeveyi, bir taraftan yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın gelişimi doğrultusunda, diğer taraftan finansal kaynakların bu amaçları engelleyen talep yönlü etkilerin en aza indirecek şekilde geliştireceğiz.
Arz kapasitesini yükseltecek finansal koşulları oluşturarak cari dengemizi kalıcı fiyat istikrarıyla uyumlu bir yapıya kavuşturacağız.
Uyguladığımız politikalar enflasyonu düşürme gücüne sahiptir, küresel şokları daha yoğun hissettiğimiz bir coğrafyada olmamıza rağmen, yüksek bir ekonomik performansla eş anlı olarak enflasyonumuzun düşüyor olması bunun en büyük göstergesidir.
Ülke ve dünya ekonomisine dair gelişmeleri güncel ve geniş kapsamlı veri setimizle sürekli olarak izlemekte ve anlık olarak edindiğimiz bilgilerin de katkısıyla titizlikle değerlendirmekteyiz.
Ülkemizin sahip olduğu dinamizm ile dayanıklılığa ve reel sektör ile bankacılık sektörü göstergelerinin gücüne hep birlikte şahit olmaktayız, bu sayede, deprem felaketinin açtığı yaraları da hızla sarmaktayız.
Geliştirdiğimiz politikaların sunduğu araçlarımızla, bu öngörünün gerçekleşmesine engel teşkil edecek olan unsurları ortadan kaldırmaya ve enflasyondaki düşüş sürecini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.
TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ HAKKINDA
Politikalarımızda herhangi bir değişiklik yok, özellikle liralaşma stratejisi ve diğer politikalarımız aynı şekilde devam edecek. KKM bence çok başarılı bir şekilde devam ediyor.
Türkiye Ekonomik Modeli'nin en önemli çıktısı cari fazla vermek üzerine, yani üretim, istihdam, ihracat modeli üzerine kuruldu, cari fazla verdiğimizde sürdürülebilir bir fiyat istikrarını da kalıcı olarak sağlayacağımızı iddia eden bir politika güdüyoruz.