
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde KADEM 5. Olağan Genel Kurulu'nda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Derneğimizin 5.Olağan Genel Kurulu'nun hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kuruluşundan bugüne kadar KADEM çatısı altında kadın haklarının korunması konusunda emek veren tüm kardeşlerimizin her birine yürekten teşekkür ediyorum. KADEM Başkanlığını devralacak Canan hanımefendiye üstün başarılar niyaz ediyorum. Hep olduğu gibi bundan sonra da yanınızda olmayı sürdüreceğiz. KADEM ülkemizin iki önemli meselesi aynı çatı altında buluşturarak hayırlı bir görevi yerine getirmektedir.
SAHTE BİR TARİH
Kadını ve erkeği karşı karşıya getiren anlayış insanlığa en karanlık deneyimleri yaşatan Batı'ya ait. Bu zihniyet daha bir iki asır öncesine hatta 1960'lı yıllara kadar devam eden utanç tablolarını örtmek için kendine sahte bir tarih inşa etmeyi başarmıştır.
BATI'NIN AHLAKİ ÜSTÜNLÜĞÜ YOK OLDU
18 aydır Gazze'de devam eden soykırım başta olmak üzere son dönemde yaşanan hadiseler Batı değerleri denen kavramların aslında içlerinin ne kadar boş olduğunu hepimize göstermiştir. Her masum çocukla, kadınla, bebekle birlikte Batı'nın iyice zayıflamış olan ahlaki üstünlüğü de yok olmuştur. Demokrasi kavramının Batı'nın boyundurluğundan kurtularak hak ve özgürlük meşalesi olarak insanlığa kazandırılması şart. Kadın haklarıyla ilgili Batı patentli kampanyalara aynı zaviyeden bakmamız gerektiğine inanıyorum. Üstünlüğün asla cinsiyette, kökende, ırkta değil ilimde, ahlakta, merhamette aranması gerektiğini emreder.
HER MESELEMİZLE CESARETLE YÜZLEŞTİK
Bizim ülkemizde kadınlarla ilgili sizlerle beraber omuz omuza verdiğimiz mücadelenin özünde bu yaklaşım vardır. Sorunlarımızı halının altına hiçbir zaman süpürmedik. Her meselemizde cesaretle yüzleştik. Kimi zaman töre denilerek kimi zaman güya dinimize affedilerek meşrulaştırılmak istenen hatalı uygulamalar yerine doğruyu, iyiyi, ikame etmeye çalıştık.
SOSYAL MEDYANIN KAOTİK ATMOSFERİ
Hangi engellerle karşılaştığımızın en yakın şahidi sizlersiniz. Ülkemizde özellikle 1960'lı yıllardan itibaren Batı'nın desteğiyle yürütülen siyasi, ekonomik, sosyal politikalar işimizi zorlaştırmıştır. Sinsi politikalar, kadınlarla ilgili sorunlarımızı da farklı bir mecraya taşımıştır. Önceleri televizyon, radyo, gazete, dergi gibi medya araçlarının son dönemde etrafımızı örümcek ağı gibi saran sosyal medya platformlarının yıkıcı etkileri karşısında direnebilmek gerçekten meşaketliydi. Aynı sorunları hissediyoruz. Sosyal medyanın kaotik atmosferi çabalarımızı daha da güçleştiriyor.