Sağlık Bakanı Koca, Otizm Sempozyumuna katıldı

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Otizm Farkındalık Günü Sempozyumunda konuştu. İşte o konuşma:

“Değerli hekim arkadaşlarım, kıymetli katılımcılar…

Otizm doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Otizm, bireylerin sosyal gelişimini, iletişimini ve davranışlarını etkilemektedir. Görülme oranındaki artışla otizm giderek önem kazanmaktadır.

Sizlerle şaşırtıcı bir veri paylaşacağım: Son 20 yılda otizmin dünyada görülme sıklığı 240 kat artmıştır. Bu artış, yapılacak hizmetlerin önemini ortaya koymuştur.

Sağlık Bakanlığı olarak bu alanda kısa vadede çözüm üretmemiz gereken sorunların yanı sıra diğer ülkelere de örnek teşkil edecek ve ülkemize uzun yıllar hizmet edecek alt yapı projelerine ihtiyaç olduğunu biliyoruz.  Sorun tespit ettiğimiz 17 farklı alanda titiz çalışmalar yürütüyoruz. Bu bağlamda ekibimiz uluslararası paydaşlarla yeni projeler üzerine çalışıyor.

Ayrıca sivil toplum kuruluşlarımızla her aşamada iş birliği yapıyoruz. İş birliği ile hizmetlerin niteliğini daha üst seviyelere çıkarmayı amaçlıyoruz. Bugünkü etkinliğimizde özel gereksinimli bireylerimiz için yaptığımız çalışmalardan bazılarını bizlerden değil, birlikte çalıştığımız ailelerimizin temsilcilerinden dinlemenizi de istedik.

Bu çocuklarımız için Acil Servis hizmetlerimizin yeniden organizasyonu konusunda yapılan çalışmaları, Bireysel Hizmet Danışmanlığı modeli konusunda gelinen noktayı, Ağız ve Diş Sağlığı konusundaki planlamaları ve ilaçsız müdahale konusunda vereceğimiz yeni hizmetleri omuz omuza çalıştığımız STK temsilcilerinden dinleyeceksiniz. Otizm ve Nadir Hastalıklar alanında yapmayı alışkanlık haline getirdiğimiz gibi, bu etkinlikte de uluslararası katılımcılarımızdan ülkemize katkı sağlayabilecek farklı modelleri dinleme şansınız olacak.

Burada bir noktanın altını çizmek istiyorum. Her ne kadar Otizm Farkındalık Günü etkinliği kapsamında bir araya gelsek de söz konusu hizmetlerin, Down Sendromu başta olmak üzere tüm zihinsel özel gereksinimli bireylerin faydalanması düşünülerek planlandığını bilmenizi istiyorum.

Geçen yıl Otizm farkındalık günü etkinliğimizde pandemi döneminde olmamıza rağmen özverili bir çalışma yapıldığını ifade etmiştim. Bu yıl bu planlamaların vücuda gelmiş pilot uygulama örneklerini, pilot merkezlerimizin ilk verilerini ve gelen ilk veriler ışığında yaptığımız Sağlık Hizmet planlamalarımıza şahit olacaksınız. Önümüzdeki yıllarda alt yapısı hazırlanmış, işlerliğinde tarafları bilinen bu uygulamaların yaygınlaştırılması üzerinde çalışacağız.

Sağlık Bakanlığı olarak amacımız bu alanda üst düzey hizmet seviyesine ulaşmaktır. Bunun zor ve uzun bir yolculuk olduğunu biliyoruz, ancak kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Çalışmalarımızı bir planlama çerçevesinde titizlikle yürütüyoruz.

Bir örnek vermek gerekirse otizmin olumlu gidişine katkı sağlayan en önemli iki etken olan erken fark edilme ve etkin erken müdahaleden ilki konusunda önemli bir mesafe kat ettik.  Gururla belirtmeliyiz ki yaklaşık 5 yıl önce başlattığımız otizm tarama programıyla 2 milyon çocuğumuza ulaştık. Aile hekimlerimiz, saha koordinatörlerimiz ve çocuk ergen ruh sağlığı uzmanlarımız tarafından program başarı ile uygulanmaya devam ediyor.

Bu başarının ardından yeni hedefimiz, erken müdahale konusunda da çok daha nitelikli bir hizmet seviyesine ulaşmaktır. Bakanlığımızın, içinde bulunduğumuz 2022 yılında, bu amaçla yeni çalışmalar başlatacağını ifade etmek istiyorum.

Değerli hekim arkadaşlarım, kıymetli katılımcılar,

Sözlerimin başında, Otizmin doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olduğunu söyledim. Bu bozukluk, otistik bireylerin çevreleriyle insani var oluşun gerektirdiği düzeyde günlük sosyal ilişkiyi kuramamasına yol açar.

Öte yandan, eşsiz kabiliyetleriyle anılan otistikler olduğunu biliyor veya bugünkü bakış açımızla kültüre katkıda bulunmuş bazı portreleri de sezebiliyoruz. Kimi yüksek zekâların kişiliklerinde otistik denebilecek öğeler yer almış. Şüphesiz buradan bir genellemeye gitmek mümkün değildir. Fakat bu kapalı dünyaların çok değerli, nadide ve çok narin özellikler barındırdığını bilmeliyiz. Zatından ötürü yüce olan insan en yüksek ilgiye layıktır. Bu yüksek ilgi bizlerin ödevidir.

Hepinize saygı ve selamlarımı sunuyorum”