Takside yalnızdılar. İkisi de birazdan başlarına gelecek olan korkunç olaydan habersiz bir yandan cep telefonlarıyla ilgileniyor, diğer yandan kendilerini araçta yalnız bırakan ve uzun süredir problem yaşadıkları babaları hakkında konuşuyorlardı. Biri 18, diğeri 17 yaşındaydı. Araç bir otelin yakınında park halindeydi. Çevrede kimse yoktu. Babaları bir anda taksiyi park edip kendilerine bir şey söylemeden aracı terk etmişti. Dakikalarca araçta bekleyen iki kardeş, babalarının bir türlü araca dönmemesinden şüphelenmeye başlamıştı. Ne yapmaları gerektiği hakkında konuştukları sırada silahla araca yanaşan birilerini gördüler. Korku ve paniğe kapılan iki genç kız için artık her şey çok geçti. 17 yıl boyunca birbirlerinin en iyi dostu olan iki kardeş hayata veda ederken de yine yan yanaydı. Onlara ateş açan kişiyi ise çok iyi tanıyorlardı. Mısırlı bir baba ile ABD'li bir annenin çocukları olarak dünyaya geldiler. Amina ve Sarah Said, çocuklarından beri her zaman annelerine daha çok düşkündü. Taksi şoförlüğü yapan babaları Yaser Said, çocuk yaşlardan beri onlara fiziksel şiddet uyguluyordu. Anneleri, kocasının şiddete meyili yüzünden evliliği bitirme kararı aldığında kız kardeşler babalarını daha az göreceklerini düşünerek mutlu oldular. Yaşamak istedikleri hayat ile babalarının kendilerine dayatmaya çalıştığı kurallar birbiriyle çelişiyordu. Onlar kendilerini tıpkı anneleri gibi ABD vatandaşı olarak görüyor, bir Amerikalı gibi hayatlarını devam ettirmek istiyordu. Babaları ise onlarla aynı fikirde değildi. Said kardeşler fazla kontrolcü babalarından uzaklaşmak istiyordu. Babalarının gözünde onlar evlilik çağına gelmişlerdi. Onlar ise Mısırlı babalarının kendilerine dayatmaya çalıştığı kurallara karşıydılar. Babalarının planladığı gibi görücü usulü evlilik yapmak istemiyorlar, aşık oldukları Amerikalı sevgilileriyle flörtleşmeye devam etmek istiyorlardı. Babalarıyla dostları da iyi biliyordu. Kız kardeşlerin vücutlarındaki morlukları fark eden arkadaşları onlara babalarından uzak durmaları gerektiğini hatırlatıyordu. Yaser Said onları takıntılı bir şekilde kontrol ediyordu. Takvimler 21 Aralık 2007'yi gösterdiğinde kız kardeşlerden Amina Said, bir öğretmen arkadaşına e-posta yolladı. Bu e-postada Amina Said, kız kardeşi Sarah Said ile bilikte kaçmayı planladıklarını yazdı. Babaları yüzünden hayatlarının kâbusa dönmeye başladığını yazan Amina Said, e-postanın devamında şöyle devam etti: "O, herhangi bir şüphe bırakmadan bizi öldürecek." Taksideki korkunç olaydan sadece birkaç gün önce, 2007'nin Aralık ayının son günlerinde Amina ve Sarah Said, annelerinin Teksas'ın Dallas şehrindeki evlerinden kaçıp Oklahoma'ya gitmeye karar verdiler. Kız kardeşler yalnız değildi. Yanlarında Amerikalı erkek arkadaşları da vardı. Amina Said 18, Sarah Said ise 17 yaşındaydı. Babaları son dönemde görücü usulü evlilik yapmaları için onlara baskı kurmaya başlamıştı. Kız kardeşler ise çareyi sevgilileriyle birlikte kaçmakta bulmuştu. Kaçmalarının önemli bir sebebi vardı. Çünkü babaları Amina Said'i tehdit etmişti. Babaları kızlarının sevgililerinin Amerikalı olduğundan haberdar olmuştu. Hayatlarından endişe duymaya başlamışlardı. Oklahoma'dan tekrar Dallas'a dönmeye karar verdiler. Ancak Dallas'a dönüş kararının hayatlarına mal olacağının farkında değildiler. Amina ve Sarah Said, 2008 yılının yılbaşı gecesi bir takside vurularak öldürülmüş halde bulundu. Sarah Said dokuz, Amina Said ise iki kez vurulmuştu. Sarah Said, vurulmadan hemen önce acil yardım hattı 911'i aradı ve operatöre "Yardım edin. Babam beni vurdu. Ölüyorum" dedi. Bu cümleler Sarah Said'in ölmeden önceki son sözleri oldu. Polis ekipleri olay yerine geldiğinde artık her şey için çok geçti. Olayla ilgili soruşturma başlatan polisin şüphelendiği isim baba Yaser Said'di. Polis, babanın yakalanmasında kendilerine yardımcı olacak kişiye 100 bin dolarlık ödül koydu. FBI'ın en çok arananlar listesine giren baba Yaser Said tam 12 yıl boyunca yakalanamadı. Takvimler Ağustos 2020'yi gösterdiğinde ise polisin 12 yıllık çabası sonuç verdi. Said, Dallas'ın kuzeybatısında tutuklandı. Geçtiğimiz günlerde hakim karşısına çıkan Yaser Said, kızlarının kendi kültüründen farklı birileriyle flörtleşmesinden memnun olmadığını kabul etti ancak onları öldürdüğünü reddetti. Yılbaşı gecesi kızlarıyla akşam yemeği yemek üzere buluştuklarını söyleyen Said, bir düşmanının kendisini öldürmek için takip ettiğini fark ettiği anda aracı park edip hızlıca kaçtığını söyledi. Kızlarının öldürülmesinden ötürü adil yargılanmaktan korktuğu için yıllardır yetkililere teslim olmadığını söyleyen Said, taksinin içinde kalan kızlarının o anda hayatta olduğunu belirtti. Yaser Said'in söylediklerine inanmayan mahkeme, babanın kızlarını 'namus cinayeti' ile öldürdüğüne karar verdi. Kızlarının vahşice öldürülmesinden suçlu bulunan Said'in ağır suç işlemesi nedeniyle ömür boyu hapis cezası aldığı açıklandı.