Çınar, doğduktan sonra havale geçirerek spastik serebral palsi hastası olan 39 yaşındaki oğlu İbrahim Çınar'ın ihtiyaçlarını, eşi ve diğer 2 çocuklarının da desteğiyle karşılamaya çalışıyor.
Ancak Çınar'ın kendini adadığı en önemli görevi, Konyaspor'u çok seven ve maç günleri stadyuma iki saat önceden gitmek isteyen oğlunu, sıcak soğuk demeden oraya ulaştırmak ve onun mutluluğuna ortak olmak.
Doğduğundan beri oğluna "İboşum" diye seslenen, büyüyünce Konyaspor'un renklerine gönül veren oğlunu maçlarda bir an olsun yalnız bırakmayan vefalı anne, taraflı tarafsız herkesin içini ısıtıyor.
- "Maç günü heyecanlı oluruz"
Anne Çınar, oğlunun doğuştan spastik engeli bulunduğu için hareketlerini kontrol edemediğini söyledi.
Konyaspor sevgisiyle hayata tutunan oğlunu yıllardır düzenli olarak maçlara götürdüğünü ifade eden Çınar, "Maç günü heyecanlı oluruz. Bana 'Yemeği erken yiyelim, erken gidelim' şeklinde işaret eder. Evde o gün ayrı bir telaşe olur. Konyaspor formasını, atkısını ve şapkasını giydirip yola çıkarız. Apartmanda asansör yok. İbrahim'i kucağımızda aşağıya indiriyoruz." diye konuştu.
Çınar, oğlunun isteği üzerine, futbolcularla fotoğraf çektirmek ve antrenmanı izlemek için en az iki saat önceden stada götürdüğünü anlattı.
- "Beni de futbola alıştırdı"
Oğlu sayesinde kendisinin de futbola sempati duymaya başladığını dile getiren Çınar, şöyle devam etti:
"Statta hep yanında olduğum için beni de futbola alıştırdı. Takım kazanınca sevinir, kaybedince üzülürüz. İbrahim'in her sevincine ortak bir hayat yaşıyorum. Kendime ayırdığım bir günüm yok. Her zaman İbrahim'leyim. Gecem gündüzüm onunla. Onunla bir bütün gibiyiz. 'Konyaspor kazanıp İbrahim sevinsin' diye maçlarda sure okurum. Kendisi büyük maçlarda çok heyecanlanır."
- "Anneye zor olur mu?"
Çınar, zaman zaman oğlu İbrahim'in isteklerini yerine getiremediği zaman kendisini huzursuz hissettiğini dile getirdi.
Aile fertlerinin de desteğiyle İbrahim'e hizmet etmenin kendisi için mutluluk kaynağı olduğunu aktaran Çınar, şunları kaydetti:
"Evde İbrahim ne derse onu yapmaya çalışırız. Ben kucağımda karnını doyururum. Küçükken taşıması kolaydı. Ancak büyüyünce yardıma ihtiyaç duyuyorum. Gezmeye, sinemaya, yazın denize götürürüz. Sporu sevdiği için şu anda vizyonda olan "Naim" filmine gitmek istiyor. Baktığınız zaman zor gibi görünse de İbrahim'in hizmeti benim için mutluluk. Anneye zor olur mu? Bazen kardeşleri bile İbrahim'i kıskanıyor çünkü o ne isterse onu yapıyoruz."