Hatay'ın Dörtyol ilçesinde yaşayan Semiha ve Sedat Uyrum çifti, geçen yıl ikiz bebekleri olacağını öğrendi. 36 haftalık prematüre doğan ikizler, bir süre kuvözde kaldı. Bu sırada alınan kan örneklerinden bebeklerin SMA Tip-1 hastası olduğu ortaya çıktı. İkizler geçen ay rahatsızlanınca Hatay'da hastaneye yattı ve bir süre sonra da Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi'ne sevk edildi.
CENAZEYİ KENDİ ARAÇLARIYLA GÖTÜRDÜLER
Hastanede cihaza bağlıyken depreme yakalanan ikizlerden Amine, kalbinin durması sonucu hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan Aybüke'yi alan aile binayı terk etti. Uyrum çifti, çocuklarının cenazesini Hatay'da defnetti. Hayatta kalan Aybüke çadırda yaşayamayacağı için Antalya'ya gelen aile, bir evlat acısı daha yaşamamak için onu yaşama bağlayacak tedaviye ulaşmak istiyor.
Çocuklarının hastalıklarını öğrendiklerinde şaşırdıklarını belirten Semiha Uyrum, “İkizler 36 haftalık prematüre doğdu. 1 ay kadar kuvözde kaldılar. Onlar kuvözdeyken kan sonuçları geldi ve bu hastalığı öğrendik. Biz o güne kadar bu hastalığın ne demek olduğunu bile bilmiyorduk. Öğrendiğimiz zaman dünyamız başımıza yıkıldı. O günden bu yana evladımız ölecek korkusuyla yaşıyoruz. Doktor '2 yaşına kadar yaşayabilir' demişti" dedi.
Yaşadıklarının çok zor olduğunu söyleyen Uyrum, “Deprem günü çocuklarım Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi'nde yatıyordu. Aybüke'nin durumu iyiydi ama Amine'nin durumu daha ağırdı ve cihazlara bağlıydı. Deprem sırasında Amine'yi kaybettik. Biz Aybüke'yi alıp dışarıya attık kendimizi. Çok zor bir şey bizim için, evladımızı kaybettik" diye konuştu.
'AYBÜKE'Yİ DE KAYBETMEK İSTEMİYORUZ'
Çocukları için geçen ay valilik onaylı kampanya başlattıklarını söyleyen Semiha Uyrum, “Kampanya şu an yüzde 2 seviyesinde. Biz sadece evladımızın nefes almasını, yaşamasını, hayata tutunmasını istiyoruz. Biz depremde memleketimizi terk edip buraya geldik. Tek amacımız evladımızı yaşatabilmek. İkizini kaybettik, evlat acısını yaşadık, Aybüke'yi de kaybetmek istemiyoruz. Bir daha evlat acısı yaşarsak dayanamayız" ifadelerini kullandı.
'KIZIMI ZARAR GELMESİN DİYE ALAMADIK'
Deprem anında eşinin de ikizlerinin yanında yoğun bakımda olduğunu söyleyen Sedat Uyrum, “Koridordayım ve deprem olunca yoğun bakıma girdim çocuklarımı alabilmek için. Aybüke'yi aldık ancak Amine cihazlara bağlıydı. Zarar gelmesin, diye alamadık. Maalesef deprem sırasında elektrikler kesilince makineler durdu ve kızım vefat etti" dedi.
'TEK DERDİMİZ EVLADIMIZIN BİR AN ÖNCE KURTULMASI'
Telefonların kesilmesiyle kimseye ulaşamadıklarını ve yalnız kaldıklarını belirten Uyrum, “Bebeğimizi battaniyeye sardık, cenazemizi aldık ve kendi aracımızla yola çıktık. Yollardaki hasardan dolayı Hatay'a 7 saatte zor geldik. Kızımın cenazesini önce morga bıraktık, sonrasında defnettik. Evlerimiz ağır hasarlı olduğu ve bebeğimiz dışarıda kalamayacağı için Antalya'ya geldik. Burada da geçici olarak bir evde barınıyoruz. Tek derdimiz evladımızın bir an önce kurtulması" diye konuştu.