Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; Geleceğin hükümetlerini şekillendirmek temasıyla gerçekleştirilen zirvenin pozitif etki yapacağına inanıyorum. Uyumlu şekilde Türkiye olarak Cumhurişyetimizin 100. yılı dolayısıyla geleceğin Türkiye'sini inşa ediyoruz. Özellikle son 21 yılda Türkiye'yi her alanda 3 kat, 5 kat 10 kat büyüterek ilerilere taşıdık. Büyüyen ekonomisiyle uluslararası alanda etkisiyle savunma alanındaki atılımlarıyla bir türkiye gerçeği var. Böyle bir Türkiye'yi inşa etmekten gurur duyuyoruz. Maruz kaldığımzı göç baskısına ve terör eylemlerine rağmen istikrar yolunda asla sağnadan bugünlere geldik.
Geçtiğimiz yıl 6 Şubat'ta yaşadığımız depremlerde 53 binden fazla canımızı topraklara verdik. Tam 1 yıl önce asrın felaketini yaşamış bir millet olarak yaralarımızı süratle sarıyoruz. Tüm dostlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyonu aşkın sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz.
Türkiye'de dikensiz bir gül bahçesinde yürümedik. Elde ettiğimiz her bir başarının arka planında çok büyük bir emek, sabır, tecrübe ve dirayet vardır. Önümüzdeki engeller ne kadar büyük olursa olsun mücadelemizi azimle sürdürdük.
'18. ZAFERİMİZİ ELDE EDECEĞİZ'
40 yılı aşkın bir süredir siyasetin içinde olan bir kardeşinizim. Bugün bile takdirle konuşulan eserlere, hizmetlere, yatırımlara imza attık. 2001 senesinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak şirasıyla AK Partimizi kurduk. Hapse girdiğimizde bazı gazeteler "Muhtar bile olamaz" manşeti atmıştı. Önce başbakan sonra da cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmetkarlık ediyoruz. Aynı zamanda 17 seçim zaferini de sığdırdık. 31 Mart mahalli idari seçimlerine hazırlanıyoruz. İnşallah 18. zaferimizi elde edeceğiz. Çalışmalarımızı çok yoğun ve çok sıkı bir şekilde sürdürüyoruz.
"İLK GÜNDEN BU YANA HEP BARIŞTAN YANA OLDUK"
Rusya-Ukrayna savaşıyla sarsıldık. Enerji fiyatlarından gıda krizine geniş bir alanda ilave sorunlarla yüzleştik. Türkiye, ilk günden bu yana hep barıştan yana olduk. Rusya-Ukrayna savaşından ateşkesin sağlanması için elimizi taşın altına koyduk. Karadeniz Girişimiz gıda krizinin önüne geçti. Pek çok siyasi, diplomasi hamle yaptık. Adil bir barışın mümkün olduğuna dair inancımızı halen koruyoruz.
Nasıl dünya beşten büyükse daha adil bir dünya mümkündür. Buna tüm insanlığın ihtiyacı vardır. Akan onca kana, yıkıma ve acıya rağmen adil bir barışın mümkün olduğuna dair inancımızı hala koruyoruz.
İSRAİL'E 'BAĞIMSIZ FİLİSTİN' ÇAĞRISI
Çözüme kavuşturulamayan her mesele daha büyümüştür. Halının altına süpürülerek sorunların çözülemeyeceğini görüyoruz. Bunun en acı örneği Gazze. Filistin topraklarındaki işgal artarak devam ediyor. 10 yıllardır işgal, gasp ve yıkım politikalarından vazgeçmemiştir. 1948 tarihinden bugüne İsrail-Filistin haritalarınabakmak bile olayın vehametini göstermektedir.
Buradaki sorunun kaynağını doğru tespit etmezsek çözümün de yolunu bulamayız. İsrail 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir. Çatışmasların da sona erdirilmesi, İsrail Filistin'in temel haklarını tanımalıdır. Bölgemizde barış ve huzura giden yol bağımsız Filistin'in kabulünden geçiyor.
Sorumluluk üstlenmeye hazır olduğumuzu dile getirdik. Her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz, göstereceğiz. Toplam 380 hasta ile 344 refakatçiyi Türkitye'de misafir ediyor, tedavilerini sağlıyoruz. Hak ve adaletin tecellisi için başta Afrikalı kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Filistinli kardeşlerimizi asla sahipsiz, çaresiz ve yalnız bırakmayacağız. Garantörlüğe hazırız.
Mevcut İsrail yönetiminden rahatsız oluyor ve insanlık adına endişe duyuyoruz. Daha fazla gözyaşı akmadan, bölgemiz daha fazla tehdit altında kalmadan bölgede barışın sağlanmasını diliyorum.